Korku Vadisi | 14

91 9 0
                                    

BIRDY EDWARDS'A TUZAK


McMurdo'nun kaldığı ev, onun da söylediği gibi gerçekten de son derece ıssız ve bu tür bir suç için gayet uygun bir yerdeydi. Kasabanın tam sınırında, yoldan ise uzaktaydı. Eğer durum daha farklı olsaydı, komplocular, daha önce de defalarca yaptıkları gibi adamı dışarıya çıkartıp bütün kurşunlarını üzerine sıkabilirlerdi. Ama şimdi adamın ne bildiğini, bildiklerini nasıl öğrendiğini ve öğrendiklerinin ne kadarını işverenlerine bildirdiğini öğrenmeleri gerekiyordu. Geç kalmış olmaları ve adamın bütün işini bitirmiş olması da olasıydı. Eğer durum buysa, en azından buna sebep olan adamdan intikam almış olacaklardı. Ama dedektifin henüz önemli bir şey öğrenememiş olmasının daha muhtemel olduğunu düşünüyorlardı. Aksi takdirde McMurdo'nun ona verdiği uydurma bilgileri yazıp iletmek zahmetine girmezdi. Durum her ne ise zaten bunu yakında kendi ağzından duyacaklardı. Onu bir kere ele geçirdiklerinde nasıl olsa konuşturmanın bir yolunu bulacaklardı. Birdy Edwards karşılaştıkları konuşmaya isteksiz ilk şahit Birdy Edwards olmayacaktı nasıl olsa.

McMurdo anlaştıkalrı üzere Hobson Patch'a gitti. Polis o sabah ona garip bir ilgi göstermiş ve onu Chicago'dan tanıdığını söyleyen Yüzbaşı Marvin istasyonda beklerken onunla konuşmak istemiş, o ise arkasını dönüp konuşmayı reddederek oradan uzaklaşmıştı. O gün öğleden sonra görevden dönerek Birlik Evi'nde McGinty ile görüştü.

"Geliyor," dedi.

"İyi," dedi McGinty. Göğsündeki zincirleri ve ucundaki elmas zenginliğinin dışa vurumuydu. İçki ve politika Şef'i güçlü olduğu kadar da zengin bir insan yapmıştı. Bu yüzden de bir gece önce karşısına çıkan hapishane girme ve darağacına gitme olasılığı ona daha da korkunç geliyordu.

"Ne kadarını bildiğini öğrenebildiniz mi?" diye sordu endişeyle.

McMurdo sıkıntıyla başını salladı.

"Bir süredir –en az altı haftadır- buradaymış. Vaktini boşa geçirmediğine eminim. Eğer bu kadar zamandır aramızda kaldıysa, demiryollarının ona sağladığı maddi imkânları da düşünürsek, önemli bilgilere ulaştığını ve onları işverenlerine bildirdiğini varsayabiliriz."

"Loca'da zayıf adam yoktur," diye McGinty. "Hepsi de çelik gibidir. Ama tabi şu aşağılık Morris de var. Ondan ne haber? Eğer biri bizi ele verdiyse, kesinlikle o dur. Akşam bir kaç kişiyi gönderip onu dövdürtmeyi ve neler bildiğini sordurmayı düşünüyorum."

"Evet, bundan zarar gelmez," diye cevap verdi McMurdo. "Morris'ten hoşlandığımı ve ona zarar gelmesinin beni üzeceğini reddetmeyeceğim. Bir iki defa benimle Loca'nın işleri hakkında konuşmuştu. Her ne kadar olaylara sizin veya benim gibi bakmasa da bana hiçbir zaman bir ispiyoncu gibi görünmedi. Ama sizinle onun arasına girmek de bana düşmez."

"O ihtiyar şeytanın da icabına bakacağım. Yemin ederim bakacağım," dedi McGinty. "Bütün yıl onu izledim."

"Bunu en iyi siz bilirsiniz," diye cevap verdi McMurdo. "Ama her ne yapacaksanız, bunu yarın yapmalısınız. Şu Pinkerton olayı çözülene kadar göze batmamalıyız. Bu aralar polisin ortalarda dolaşmasına hiç ihtiyacımız yok."

"Haklısın," dedi McGinty. "Zaten bilgileri nereden aldığını Birdy Edwards tan öğreneceğiz. Ellerimizle kalbini sökmemiz gerekse de öğreneceğiz. Sence tuzağın kokusunu almış mıdır?"

"McMurdo güldü.

"Sanırım onu hassas noktasından yakaladım. Vandal-ların yakalamak uğruna izleri sonuna kadar takip etmeye hazır. Bana para verdi," dedi gülerek ve bir deste para çıkararak McMurdo. "Belgeleri gördükten sonra ise çok daha fazlasını verecek."

Sherlock Holmes - 2. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin