8. Bölüm

4.7K 316 587
                                    

Şu an abartısız şöyleyim:

Bebeğin kaç aylık olduğunu unuttum ve hesaplamalarım karıştı ama siz her şey yolundaymış gibi okuyun ve çaktırmayın 🤫

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bebeğin kaç aylık olduğunu unuttum ve hesaplamalarım karıştı ama siz her şey yolundaymış gibi okuyun ve çaktırmayın 🤫


Uykumu bölen şey, sesli bir iç çekiş olmuştu. Uykusuzluktan sızlayan gözlerimi zorlukla açtıktan sonra, yatakta oturan ve sırtı bana dönük olan Chan'a baktım.

"Neden uyanıksın?" dediğimde sesim boğuk çıkmıştı. İrkilerek bana döndü.

"Uyandırdım mı?" diye sordu şaşkınlıkla. Başımı sağa sola salladım. "Uyuyamadım sadece." dedi fısıldayarak.

Son zamanlarda zorlandığını biliyordum. Tüm vaktini iş bulmak için harcıyordu, bir de dersleri ve biriken ödevleri vardı. Bu sene mezun olması, ben okuldayken bebeğe bakması için şarttı. Muhtemelen stresten uyuyamıyordu.

Kolumu ona uzatırken, "Gel." dedim. İtiraz etmeden yorganın altına girdi ve kafasını omzuma yasladı. Başının altından geçirdiğim kolumu sırtına koyarken saçlarının arasına yerleştirdim parmaklarımı. "Her şey düzelecek, endişelenecek bir şey yok." dediğimde iki kolunu belime sıkıca sarmıştı. Başını boynuma gömünce tebessüm ettim ve saçlarını okşamaya devam ettim.

Chan uyumadan uyumamaya dikkat etmiştim.

•••

Hastane koridorundaki sandalyelerde Chan ile oturuyorduk. Karşımızdaki sandalyelerde de bir aile oturuyordu. Karnı burnunda kadın ve küçük kızlarını oyun oynatan baba ile çok tatlı bir aileydi.

Chan'ın dizini dürterek karşıya bakmasını işaret ettiğimde birkaç saniye o aileye bakmış, sonra bana dönmüştü. "Çok güzel." diye fısıldayınca başımla onayladım.

Şu geçen bir ayda kendime gelmiştim biraz daha. Bu haftalarda yapılması gereken testleri yaptırmıştık ve neyse ki her şey yolundaydı.

Okula gitmeye bile başlamıştım. Jeongin tuttuğu notları bana vermekle kalmamış ve anlamadığım yerleri üşenmeden tek tek anlatmıştı. Tabii bazı sınıf arkadaşlarım kilo aldığımı söyleyip canımı sıkmıştı ama neyse. Sonuçta kilo almam her şeyin yolunda olduğunu gösterirdi.

Sıra bize gelince içeri girdik. Karnımı açıp uzandığımda doktor jeli sürerek ultrasonu çalıştırdı.

"Kaçıncı haftadasınız?" diyen doktora Chan heyecanla cevap verdi, "16." Heyecanını gizleyememesi beni güldürürken doktor da gülümsemişti.

"Bebek anneyi duyabiliyor artık. Onunla konuşabilirsiniz."

Yine heyecanla, "Gerçekten mi?" dedi Chan.

"Sadece anneyi. Sizi duyamaz."

Chan heyecanından bir şey kaybetmemişti. "Bir şey olmaz. Miyoung benim söylemek istediklerimi söyler zaten. Değil mi hayatım?" Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle başımı salladım.

Blueprint | Bang ChanWhere stories live. Discover now