•to the good old days•

746 57 5
                                    

*

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

*

Saçlarına şekil verirken nefesini serbest bırakmıştı Areum.

"Bunu sormam yanlış sanırım ama, merak ediyorum. Ne için geldin?"

Salona dönerken konuştuğunda Doyoung olduğu yerde daha çok yayıldı. "Hiç. Öylesine işte."

Areum inanmadığını belli edercesine bakınca ofladı.

"Tamam, sadece dertleşecek birilerini arıyordum ve senin yalnız olduğun geldi aklıma. Eminim anlatacak bir şeylerin var."

Bardağa doldurduğu içeceği ona uzatırken çaprazına oturdu Areum.

"Aslında daha çok senin anlatacak bir şeylerin var gibi duruyor. Yujin'le ne oluyor?"

Doyoung omuz silkti. "Hiç bir şey. Yıllarca bekledim ve sonucu koca bir hiç."

Bardağı dudaklarına götürürken gözlerini kaçırıp iç çekti.

"Hak ettim. Onun yerinde olsam beni yumruklardım. Başkasıyla evleniyor ve elimden bir şey bile gelmiyor."

Areum sessizce onu dinlerken bir anda gözlerinden yaş aktığını gördü.

"Özür dilerim, nasıl teselli etmem gerektiğini gerçekten bilmiyorum-"

"Saçmalama, buraya biraz rahatlamak umuduyla geldim. Bir şeyler söylemeni beklemiyorum."

Donup kalmıştı. Jaehyun'dan sonra, hayatında ikinci kez bir erkeğin karşısında ağladığına şahit oluyordu.

"Durma. Jaehyun'un yanına git."

Söylediği şeyler Areum'u şaşırttı, neden Doyoung şu anda bundan bahsediyordu?

"Bu hissi henüz bilmiyorsunuz ikiniz de. Birbirinize acı çektirip zor etmeye hiç gerek yok. İkinizden biri benim şu an olduğum hâle gelecek ve bu kişinin sen olması da çok olası."

İçini yine o korku sardı. Geçen sefer Yujin'in söylediklerini düşündü.

Jaehyun'un başkasına gittiği düşüncesi, boğazına koca bir yumru oturtturuyordu.

"Konuş onunla. En azından halletmeyi deneyin."

Areum ayağa kalktığında Doyoung da doğrulmuştu. "Şimdi gitsem senin için sorun olur mu?"

"Hayır tabii ki. Ben de uyumaya gidiyorum zaten."

Cebinden çıkardığı telefona baktı Areum, Doyoung'tan Jaehyun'un numarasını aldıktan sonra mesaj kısmına girdi.

-konuşabilir miyiz?
ben Areum

"Her şekilde tamam yazacak zaten. Gidelim hadi."

Doyoung onu sürükleyerek evden çıkardıktan sonra Areum çalan telefonuna baktı, o arıyordu.

"Efendim?"

"Bizimkilerleyim ama yakın bir yerlere konum atsam gelir misin?"

"Olur."

"Tamam şimdi atıyorum ben. Jaehyun gelsene neyi bekliyorsun?"

Areum telefonu kapatmadan önce Hyerin'in sesini duyduğunda dişlerini sıktı.

Biraz sonra mesaj geldiğinde telefonu neredeyse elinden düşünecekti.

"O kız yanında yine. Çıldıracağım."

Doyoung konuma bakarken arabayı sürmeye başladı, bir yandan da Areum'un kendini sakinleştirmesini bekliyordu.

"Biraz sinsidir. Dikkatli ol."

Bir kaç dakika sonra arabayı durduğunda Areum etrafa baktı. Jaehyun ağacın altında oturuyordu.

"Teşekkürler Doyoung."

"Sorun değil. Beklememi ister misin?"

"Hayır gerek yok. Bugün yeterince iyilik yaptın."

Areum kapıyı kapattıktan sonra yavaş adımlarla Jaehyun'un karşısına ilerledi.

"Evet. Ne konuşmak istiyorsun?"

Derin bir nefes alıp onunla göz göze geldi Areum. "Ben.. seni seviyorum."

Jaehyun'un kalbi tekledi. Ona sarılmak istiyordu tüm gücüyle.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Areum sorduğunda Jaehyun kelimeleri toparlamaya çalışıyordu.

"Bak, Areum. Ben de seni seviyorum ama-" duraksadı aklına bir şey gelmiş gibi. "Olmaz. Yapamam."

"Neyi yapamazsın?"

Areum merakla sordu. "Biz birlikte olamayız."

Bir an ağlayacak gibi oldu Areum. Jaehyun neden böyle davranıyordu?

"Ama neden?"

Jaehyun derin bir nefes alıp gözlerini başka tarafa çevirdi.

"Asıl sen neden bunu yapıyorsun? Günün az kaldı. Gideceksin Areum, Gideceksin ve ben yine yalnız kalacağım."

"O zaman sen de gel?"

Jaehyun başını iki yana salladı.

"Ben bir yere gitmek istemiyorum. Ben seninlr birlikte burada kalmak istiyorum. Şimdi gitmeyeceğinin garantisini verecek misin bana?"

Areum cevap vermediğinde Jaehyun hayalkırıklığı ile ona baktı.

"Yine arkandan o kadar ağlamak istemiyorum çünkü çok yoruldum."

Jaehyun arkasını dönüp yürümeye başladı. Areum olduğu yerde kaldı, yağmaya başlayan yağmurda bekledi.

Gözyaşları bu sefer Jaehyun'un gömleğine değil altında ıslandığı yağmura karıştı.

*

*

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Stressed Out² | Jung Jaehyun √Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang