Hemen kapıya koşmaya başladım ve hiçbir eşyamı almadan evden çıktım.
İnanın bana, ben Jung Hoseok, eşyalarına önem veren biri olarak o an aklımın ucundan bile geçmemişlerdi.
Dışarı çıktım ve koşarak merdivenlerden indim, ayaklarım soğuk zemine ve sert taşlara değmesine rağmen umursamadan koşmaya devam ettim. Arkama bir kere bile bakmadan, nereye gittiğimi bilmeden koştum. O şeyin beni takip etmediğinden emin olmak için uzaklara kadar gittim.
Ciğerim artık patlayacak gibi olduğunda, ayaklarım kanamaya ve bacaklarım titremeye başladığında durdum. Nefes nefese kalmıştım ve titriyordum, fakat titremem soğuktan mıydı yoksa korkudan mıydı tartışılırdı.
O geceyi arkadaşım Seokjin ile geçirdim. Uykulu gözlerle kapısında nefes nefese olan beni görünce yaşadığı şaşkınlığı az çok tahmin ediyorsunuzdur.
Yaşadığım her şeyi ona anlattım, bana şaşkınlıkla ve biraz da deli olduğumdan şüphe eden bir şekilde baktı.
O geceyi hiç uyumadan geçirdim ve Seokjin'e uyumaması için yalvardım, yalnız kalmak istemiyordum.
[....]
💌
plsss tamamen
bok yoluna gidiyor
YOU ARE READING
❝maneater❞ ‣ jung hoseok. ✓
Fanfictionjung hoseok'un bunları yazarken zamanı kalmamıştı. horror + kısa hikaye. || 220321 [tamamlandı.] [hiç zamanım kalmadı adlı creepypasta'dan uyarlanmıştır.]