#Dün Geceden Kalma Kırıklar

37 1 0
                                    

ÖNERİLEN ŞARKI: Ariana Grande- Ghostin

''Hisler vardı. Bir de hissizliğin arkasına saklanmış ağıtlar vardı. Yürekten kopan ama durağı dudak olmayan... Yapmak istediğin fakat elin kolun bağlı olduğu anlar vardır. Vücudunun senin kontrolün dışında titremesi... Dudakların mühürlenmiş bir biçimde acı çığlıkları bile atamazsın. Vereceğin tepki bile az gelir düşününce. Sürekli bir boğulma hissi tur atar etrafında. Panik atak gibi bir şey geçirirsin. Sorgulamaya başlarsın. Neden? Milyonlarca hatta milyarlarca insanın adım attığı bu dünyada, neden başıma bu geliyor? Başrolünde neden ben varım?Biliyordum, bunları yaşayan bir tek ben değildim.Ve yine biliyordum, dünya benim merkezimde dönmüyordu. Peki, söylesinler bu olanlar onları da benim kadar acıttı mı? Onlar da benim kadar acı çekti mi? Ne yaşarsam yaşayayım, insanların hep bir küçümseme tavrı takınacağını ve başkalarının yaşadıklarıyla karşılaştıracaklarını biliyordum. Her zaman, terazinin bir kefesini ağır bulmak için iki kurban bulup karşılaştıracaklardı. Geceleri ağlayarak uyanıyorsan bir puan, yastığı sıkıp acının geçmesini bekliyorsan iki puan, her boşluğu gözyaşlarınla dolduruyorsan üç puan... İnsanlar, başka insanların yaşadıkları acıları, kayıpları her zaman karşılaştıracaktı. Bak bu neler yaşamış diyerek acımı hafife alacaklardı. Seninki de sorun mu deyip hayatlarına devam edeceklerdi. Üzüntülerimize göre, kederlerimize göre kılıf öreceklerdi ve onları olabildiğince topluma yansıtmamız için gölge gibi peşimizden geleceklerdi. Boğazıma takınan acı yumrularını yutmak için, geceleri saydığım gerçeği yok sanacaktı. Ruhuma binmiş yükleri hafiflettirdiklerini sanıp daha fazlasını onlar ekliyorlardı. İçten içe kanıyordum ve akmak için bir damar arıyor gibiydim. Bir kesikte dışarı akıp zehrimi akıtmak gibi... O kadar ölü doluyum ki, ölen tüm ruhları bünyemde barındırıyormuş gibi hissediyordum. Nolur! Nolur Allah'ım taşıyamacağım yükleri yükleme bana! Zaten dipteydim ve şimdi, göğüs kafesimi sıkan bir ağrıyla daha da dibe batıyordum. Eksilmiş her bir parçama, ruhumdan kaybettiğim bir parçamı daha armağan ederek batıyordum. Yok oluyordum.''

19/03/2021


Senin dışından gelişen olaylar vardır ve ipler kopmuştur artık. Olanlar olmuştur ve senin elinden hiçbir şey geçmez. Olanlar,  son noktaya gelmiş kendi hayatının kıyametini yaşarsın. Hani hayatını olumlu ya da olumsuz değiştiren olaylar olur. Her şeyin zirvesini gördüğün o uç nokta... O anlardan birindeydim ve yaşadığım kesinlikle olumlu değildi. Etrafımda binlerce Arsen ve teyzem vardı. Sağıma bakınca elini tutmuş küçük Arsen somurtarak parka gidiyor. Soluma bakınca gülerek kahvaltı yapan ikili... Arkamdan gelen seslere dönüyorum ve ağlayarak uyanan bir Arsen ve onu yatıştıran teyzesini görüyorum. Bir anda hepsi, sanki zihnimden fırlamış gibi etrafımda dönüyordu. Etrafımda bir sürü Arsen ve teyzesi vardı. Farklı versiyonlarda bir sürü anı... Fotoğraf makinesinden çıkıp canlanmış hüzünlü, kederli ve bazen de neşe dolu anılar... Hepsine bakıyordum ve o kadar çoklardı ki kafam karıştı. Binlerce anının içinde sıkışmış kalmıştım. Yer kayıyordu sanki. Oda etrafımda dönmeye başladı. Havalanıyordum sanki. Ayaklarıma bakınca yanıldığımı anladım. Oda ters dönmüştü şimdi. Tavandaydım.Elimi uzatsam avizeye dokunabilirdim. Aşağı bakınca anılarımdaki ikili hala oradalardı. Bu sefer etrafıma baktım. Tavanda da Arsen ve teyzesini görüyordum. Yine bir sürü ikili... Gülen, kahkaha atan, terzi işlerinde yardım eden bir Arsen ve ona gülümseyen teyzesi... Aklım gittikçe karışırken teyzemin sesini duydum. Naif ve ninni gibiydi.

 ''Arsen, kalk kuzum.''  

Şaşkınlıkla ve dolan gözlerimle tavanda yürüyordum. Başım dönmeye başlamıştı. Her şey tersti. Koltuk, televizyon, halı... Hiçbir şeyi umursamadan tavanda ilerledim ve kapıdan geçerken hafifçe eğildim ve diğer duvara geçtim. Hızlı gidersem baş aşağı çakılacakmışım gibi hissediyordum. Ama umursamamaya karar verdim. Teyzemi sağlıklı görmek için buna da razıydım. Hızla ilerledim ve odama geldim. Kapı kapalıydı. Tavanda olduğum için kapıyı nasıl açacağımı bilmiyordum. Zıplayarak kapı koluna ulaşmaya çalıştım. İlk birkaç denememde başarısız olsam da en sonunda tutanabildim. Tavanda olduğum için kolu kendi tarafıma doğru değil de ileri doğru itmem lazımdı. Bu biraz zor olacaktı. Ayak ucumda zıplayarak kolu itmeyi denedim. Teyzemin tatlı sesini duyunca hırsla kapı kolunu ittim ve kapıyı açtım.Kola tutunup odama geçmek istesem de kapıyı zor açabilmiştim. Bunu yapabileceğimi düşünmüyordum. Hem bir an önce teyzemi görmek istiyordum. Eğilip kapıdan geçtim ve odamın tavanına ayak bastım. Etrafıma baktım. Odamda bir değişiklik yoktu. Her günün sonunda geldiğim ölü yuvamdı. Bakışlarımı aşağı indirdim. Her şeyi tersten görmek zordu. O an aklım yerimde değildi. Mantığım devre dışıydı. Bu nedenle tavanda olmamı sorgulamıyor, garipsemiyordum.Tavana oturdum ve aşağı baktım. Yatakta yatan bir adet ben ve onu nazikçe sarsan teyzemi gördüm. Dolan gözlerimden birkaç damla gözyaşı aktı. Yanaklarımı izledi ve oradan elime değmesini beklerken aşağı damladı. Sanırım yerçekiminden dolayıydı. Peki öyleyse ben nasıl tavanda durabiliyordum? Garipsesem de gülümseyerek teyzeme bakmaya başladım. Ona dokunma isteği ile doldu içim. Tavanda ayağa kalktım ve elimi teyzeme doğru uzattım. Biraz ayak ucumda yükselmem gerekiyordu. Elim yetişecek seviyeye geldiğinde elimi kırılgan bir şeye uzatıyormuş gibi temkinliydim. Dokunmak üzereyken oda tekrar etrafımda dönmeye başladı. Spnunda zemine ayak basabilmiştim. Başım dönüyordu. Her şeye tersten bakmak hiç kolay değildi. Yatağıma çevirdim gözlerimi. Şaşkınlıkla boşluğa baktım. Yatağım yoktu. Ben yoktum.Teyzem yoktu. Aklıma gelen düşünceyle bakışlarımı yukarı çevirdim. Yukarıda tavanda nasıl durduğunu bilmediğim yatağım ve yatakta yatan kendimi gördüm. Teyzem de oradaydı. Ben onlara yeetişmeye çalıştıkça her şey tersine dönüyordu. Tavana ayak bastığımda onlar zeminde, ben zemine ayak bastığımda onlar tavanda fizik kanunlarına aykırı bir şekilde aykırı duruyorlardı. Bu nasıl oluyordu? Aklımdaki binlerce sorunun cevabını bulup beynimdeki sesleri susturmak istiyordum. Ama hiçbir şeyin mantıklı, elle tutulur yanı yoktu. Anılar zihnimden taşmış etrafımı sarıyordu sanki. Binlerce Arsen, binlerce yaşım, binlerce teyzem vardı... Birden keskin bir ses duydum. Ve sanki her şey fırçaya bulanmış sulu boya gibi dağılıyordu. Her şey bulanıklaşıyor, suya dökülen boya gibi - bir patlamayı andırır şekilde- etrafa dağılıyordu. Teyzem bulanıklaşıp  yok olunca şok oldum. Çığlık atmaya başladığımda beni sarsan kolları hissettim. Gözlerim yeni uyanmış gibi açılırken anımsaya başladım. Bayılmış ya da dalmış olmalıydım. Korkuyla sağıma döndüm. Teyzem kanlar içinde aynı yerdeydi. Birkaç dakikadır bilincim yerinde değildi sanırım. Beni sarsan kollara döndüm. Sesler şimdi daha da anlaşılırdı. Gözlerimden yaş akıp halıya damlamaya başladı. ''Arsen, kızım ne oldu?'' dedi. Alt komşumuz Fehmi Amca'ydı. Konuşmak için ağzımı açsam da kelimeleri bir bütün haline getiremiyordum.Bedenim titriyordu.  ''F-fehmi amca ,teyzem...''. Devam edememiştim. Hıçkırıklarım tüm evi sardı. Telefonunu çıkaran komşumuza baktım. Bir numara tuşladı ve kulağına götürdü. 

RUHUMUN GÖZYAŞLARI (GÖZYAŞI SERİSİ 1)Where stories live. Discover now