05: onarılması gereken minik bir kalp.

2.3K 248 155
                                    

bölüm 5:
onarılması gereken minik bir kalp.



"Eğer yemek yapmaya vaktin olmazsa dolapta dün akşamdan kalanlar var, onu yiyin tamam mı?"

"Tamam güzelim."

Beomgyu ayakkabılarını giydikten sonra, babasının kucağındaki Sejun'a yaklaşıp yanaklarından öptü. "Kai birazdan gelecek ve seni parka götürecek, sakın giderken elini bırakma tamam mı bebeğim? Çok dikkatli ol."

Sejun usulca başını salladı. "Tamam babiş."

Beomgyu tekrar alnına uzunca bir öpücük kondurup gülümsedikten sonra Taehyun'a döndü. "Aşkım dolapta yem-" Taehyun eliyle Beomgyu'nun dudaklarını kapattı. "Dolapta yemek var ve yemek saati geldiğinde ısıtıp yiyeceğiz, tamam anladım Beom, hadi git artık. Geç kalacaksın."

Beomgyu gülerek kafasını salladıktan sonra, eşinin dudaklarına sıkı bir öpücük kondurup geri çekildi. "Gidiyorum görüşürüz."

Elini sallayarak evin bahçesinden çıkarken, Taehyun ve Sejun da ona el sallayıp kapıyı kapatmışlardı. Taehyun minik oğlunu kucağında hoplatıp daha sıkı tuttuktan sonra, çalışma odasına geçmiş ve oğlunu koltuğa bırakmıştı.

"Kai gelene kadar burada bekle olur mu oğlum?"

Sejun ayaklarını sallarken gülümseyerek baktı babasına. "Olur babacım, ben zaten seni izlemeyi seviyorum."

Taehyun onun bu dediğinde kocaman gülümseyip yanağını sesli bir şekilde öptü. "Öyle mi?"

"Evet. Beomgyu babam senin çalışırken ne kadar güzel ve havalı olduğundan bahsetmişti. Gerçekten öylesin."

Taehyun bu sefer sesli bir kahkaha bırakıp oğlunun saçlarını karıştırdı.

Yerine oturup bilgisayarını açarken, bugünkü gelen belgelerin çıktısını önüne koydu. O sırada telefonunun zil sesini duyunca masanın diğer köşesindeki telefona uzanıp açtı.

"Efendim?"

"Taehyun çeviriyi ne zamana bitirirsin?"

Taehyun kolundaki saate bakıp bir süre kafasında hesapladı. "8 Sayfa var çevirmem gereken, saat 5'e kadar hepsini hallederim."

"5 Çok geç olur, 2'ye kadar halledebilir misin?"

Taehyun kaşlarını çatıp tekrar saate baktı. "Biraz zor olacak ama hızlı olmaya çalışırım. İsterseniz çevirdikçe sayfa sayfa gönderebilirim size?"

Karşıdan birkaç ses daha duydu. Muhtemelen birilerine soruyordu. "Tamam öyle yap, daha iyi olur."

"Tamamdır."

Telefonu kapatıp ofladı. Önündeki çıktıları eline alıp inceledi. Hemen başlasa iyi olacaktı.

"Bir şey mi oldu babiş?"

Taehyun endişeyle ona bakan oğluna dönüp başını iki yana salladı. "Hayır bebeğim, sadece baban bugün biraz çok çalışmak zorunda."

Sejun dudaklarını büzüp kafasını salladı.
Taehyun oğlunun bu haline bakarken derin bir iç çekti. Henüz 4 yaşında olmasına rağmen, babaları ne zaman üzgün ya da gergin hissetse hemen anlayıp üzülüyordu.

Taehyun gülümseye çalışıp oğluna göz kırparken, küçüğün neşesi biraz da olsa yerine gelmişti.

Taehyun telefonu kenara bırakıp işine geri döndü. Bir süre sonra çalan zille yerinden kalkıp kapıyı açmıştı. Kai ile kısaca selamlaşıp tekrar işine döndüğünde, Kai arkasından odaya girdi ve kaşlarını çattı.

my family || taegyuWhere stories live. Discover now