26: güçlü kalalım sevgilim, oğlumuz için.

1.9K 163 244
                                    

bölüm 26:
güçlü kalalım sevgilim, oğlumuz için.



Beomgyu şaşkınlık ve korku içinde oğluna bakarken titrek bir nefes bıraktı.
"Bebeğim kim yaptı bunu? Ne oldu?"

Korkudan yüksek çıkmasına engel olamadığı sesiyle Sejun yerine daha çok sinmişti. Beomgyu hemen arkasını dönüp dolaptan Sejun'un bornozunu çıkardı. O sırada Taehyun da Beomgyu'nun endişeli sesiyle banyoya girmiş, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Ne oldu?" dedi, Beomgyu Sejun'u bornozuna sarıp kucağına alırken.

Beomgyu onu cevapsız bırakıp hızlıca odalarına girmiş, yatağa oturup Sejun'u da kucağına almıştı. Taehyun da hemen arkalarından geldi ve "Sevgilim ne oldu?" dedi tekrar. Beomgyu ona kısa bir atıp Sejun'un sırtını hafif açtı ve çizilip morarmış sırtını gösterdi. Taehyun da tıpkı Beomgyu gibi gözlerini büyütmüş, ağzından ufak bir küfür kaçmasına engel olamamıştı. Bir elini Sejun'un sırtına, bir elini yüzüne götürüp kendisine bakmasını sağladı.

"Ne oldu böyle bir tanem? Nasıl oldu? Hadi anlat bize güzelim. Korkma tamam mı?"

Sejun iki babasına da kısaca bakmış ve bakışlarını eline indirmişti. Sejun'un gözlerinden yaşlar akmaya başladığında Beomgyu'nun içi mümkünmüş gibi daha da sızlamıştı. Sanki vücuduna yüzlerce kesik atılıyormuş gibi acı dolu hissediyordu. Oğlunu rahatlatmak için nemli saçlarının arasına öpücüklerini kondurdu. "Ağlama güzel bebeğim. Ağlama bir tanem. Neler olduğunu anlat bize tamam mı? Bir şey olmayacak korkma."

Sejun sakince başını sallayıp çatallaşan sesiyle konuştu. "Resim çiziyorduk. Ben sizi çizdim. Jinsoo kim olduğunuzu sordu, ben de babalarım dedim ve bana güldü. İki tane baba mı olur iğrenç dedi. Senin annen niye yok dedi, dalga geçti. Resmimin üzerini karalamaya çalıştı ve ben de çok öfkelendim. Onun eline vurdum." Sonlara doğru kısılan sesi, ona vurduğu için kötü hissettiğinin bir göstergesiydi. "Sonra oyun oynarken de o beni ittirdi ve düştüm. Masaya çarptım, canım çok acıdı."

Beomgyu gözlerini kocaman büyütüp oğlunun dolan gözlerini sildi ve sıkıca sarıldı. "Güzel oğlum. Ağlama bir tanem. Sırtına krem süreceğiz şimdi acısı azalacak merak etme." Taehyun da elini saçlarına götürmüş şefkatle okşamıştı. "Yarın öğretmeninle konuşacağım. Jinsoo'nun yaptığı şey çok yanlış. Ama yine de böyle şeyler olduğunda ona vurmak yerine öğretmenine söyle tamam mı babacım?"

Sejun dudaklarını büzüp sakince kafasını salladı. "Baba, benim annemin olmaması yanlış mı?" Beomgyu duyduğu soruyla derince yutkunup gelen yaşları göndermek için tavana çevirdi gözlerini. Onun yerine Taehyun cevapladı bu soruyu. "Değil oğlum. Bazı çocukların iki babası ya da iki annesi olabilir. Bu bir eksiklik ya da kötü bir şey değil. Jinsoo bunu bilmiyor olmalı. Eminim o da ilerde öğrenecek ve sana yaptığı şey için pişman olacaktır."

Sejun sakince başını salladı. Babasının göğsüne daha çok sokulduğunda, Beomgyu boynuna kokulu öpücükler kondurup sakince sırtını okşadı. Taehyun oğlunun sırtına bakıp sıkıntılı bir nefes bıraktı ve elleriyle yüzünü sıvazladı. Onun böyle hem fiziksel, hem ruhsal zarar görmesi iğrenç hissettiriyordu. Eli ayağına dolanıyor ne demesi, ne yapması gerektiğini anlayamıyordu. Tek yapmak istediği ona sıkı sıkı sarılmak ve "geçti oğlum" demekti, "geçti, biz buradayız ve seni çok seviyoruz."

Beomgyu, Sejun'u Taehyun'un kucağına verip odasına koyduğu kıyafetleri almaya gitti. Geri döndüğünde Taehyun'un oğlunun yüzünü şefkatle okşadığını ve şefkatli öpücüklerini kondurduğunu gördü. Buruk bir gülümsemeyle yanlarına gelmiş ve Sejun'un kıyafetlerini giydirmişti. Saçlarını da güzelce taradıktan sonra elini yanağına götürüp okşadı.

my family || taegyuWhere stories live. Discover now