Çikolatalı Süt | Yarı Texting

2.8

Selam, naber?

Siz bu bölümü okurken ben çok uzaklarda olacağım demek isterdim ama korona var.

Şamatayı kesiyorum hemen.

Hikayeyi okuma listelerinize ekliyorsunuz ama ne oy veriyorsunuz ne de yorum yapıyorsunuz, üzülüyorum.

Neyse.

Sınır 7 oy 40 yorum. Şu sınırı geçseniz de günüm şenlense.

Keyifli okumalar.

⬇️

Hebele Hübele

Kayra "Evlenecek!" olan konuyu "Hebele Hübele" olarak değiştirdi.

Kayra: Annem sınav tarihlerini öğrenmiş.

Kayra: Evden kaçmak için fazla zamanım yok.

Kayra: Tahminen birazdan ders çalışmam gerektiğiyle ilgili bir konferans verir.

Melisa: Bunun çok kolay bir çözümü var.

Melisa: Poponu kaldır ve ders çalışmaya başla.

Pelin: Melisa haklı.

Pelin: Elindeki telefonu sakince bırak.

Pelin: Ve defol.

Kayra: Annem gibi konuşuyorsunuz.

Kayra: Annem sizi rehin mi aldı?

Ümit: Kayra annenin kimseyi rehin almadığına eminim.

Ümit: Sınavlar sana girmesin istiyorsan kalk ders çalış.

Meriç: Kayra kalk ders çalış işte.

Sezen: Bu konuyu kapatalım.

Sezen: Herkes sınav deyip duruyor zaten.

Sezen: Birde burada konuşmayalım.

Meriç: Bence de.

Pelin: Meriç sana hâlâ sinirliyim.

Meriç: Pelin vallahi beni kandırdı.

Meriç: Tanışmışsınız ve numaranı almak aklına gelmemiş. Öyle söyledi.

Meriç: Özür dilerim.

Pelin: Tamam be.

Pelin: Sadece biraz konuşmuştuk ayrıca. İsmini bile bilmiyordum.

Pelin: Ama bir daha numaramı birine verirsen seni Arif  bile elimden alamaz.

Kayra: Yalnız kavganızı seyretmek baya eğlenceliydi.

Sezen: Kraker almak için vaktimiz olsaydı daha iyi olabilirdi.

Meriç: İnsan kurtarmaya gelir.

Meriç: Kaşımı patlattı bu cani.

Pelin: Öldürmediğime dua et sen.

Sezen: Melisa'yla Ümit nereye gitti?

Meriç: Bilmiyorum.

Melisa: Buradayım.

Ümit: Bende buradayım.

Ümit: Uzun süredir dışarıda bir şeyler yapmıyoruz.

Ümit: Buluşalım mı?

Sezen: Bana uyar.

Meriç: Bana da uyar.

Melisa: En çok bana uyar.

Kayra: Ben zaten ders çalışmamak için bahane arıyorum.

Ümit: Pelin?

Pelin: Tamam, bana da uyar.

Ümit: *Konum*

Ümit: Bir saat sonra burada buluşalım.

***

Sezen

Navigasyon bir kez daha "Sağa dön." dediğinde Ümit'e tekrar küfür ettim. Her zaman buluştuğumuz yerlerin suyu mu çıkmıştı? Yaklaşık on beş dakikadır yürüyordum ve navigasyonla kan davalı olmamıza az kalmıştı. Nihayet Ümit'in attığı konuma ulaştığımda etrafı incelemeye başladım. Burası sanırım bir çay bahçesiydi fakat biz böyle yerlerde takılmadığımız için şaşırmıştım. İçeri girip bizimkileri bulmak amacıyla etrafa bakındığımda Meriç'i fark etmiştim. Masada tek başına oturuyordu. 

"Meriç, diğerleri nerede?" diye sordum yandaki boş masadan bir sandalye alırken.

"Aradım ama açmadılar. Sanırım ekildik." 

"Öyle görünüyor."

"Aslında bizi bir araya getirmek için böyle bir şey yapmış olmaları da olası."

"Onları öldüreceğim."

"Bende. Sanki biz konuşmayı bilmiyoruz." 

Meriç sustuğunda bir süre sessizce oturduk. Geçen dakikaların ardından göz göze geldiğimizde anlaşmış gibi bir anda gülmeye başladık. İnsanların bakışlarını umursayacak durumda değildik. Ve işin garip yanı ikimizinde neden güldüğümüzü bilmiyorduk. Nihayet kendimize geldiğimizde Meriç hesabı istedi. Garson hesabı getirdiğinde bir miktar para bırakıp ayağa kalktı.

"Benimle buz patenine var mısın?" 

"Hastahane masrafları sen karşılayacaksan neden olmasın?"

⬇️

Kırsınlar bakalım bir yerlerini.

Ümit ve Pelin için hâlâ model bulamadım. Püüü bana.

Neyse.

Beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşınızı/arkadaşlarınızı etiketler misiniz?

İnstagram: sarkilarvehisler 

Yorum yapın, yorum.

Öptüm.

Bb.