9

46 2 0
                                    

IX.KISIM

AVENTURİN

°°°

*Madonna - Hung Up*

*John Lennon - Power To The People*

*Laura Branigan - self control*

°°°

David Caine

"Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır." (s.56)

-Aquinas / Lars Fr. H. Svendsen, Korkunun Felsefesi

Kazadan 3 hafta sonra

°°°

"Doğru anladığımı sanmıyorum David." dedi Jim Watson.

Jim'in ofisinde bulunan duvara gizlenmiş bar bölmesinin önünde ayakta duruyorlardı.

David viski bardağını dudaklarına kadar götürdü, "Bende anlamıyorum. Doktor bir sürü şey söyledi, bellek kaybı hakkında ama inan bana, bende anlamıyorum." viskinin tamamını boğazından gönderdi.

Jim ve David çok uzun zamandır tanışıyorlardı. Curtis Watson, yani Jim'in babası ve Kevin Caine, iş ortağı olmaları dışında yakın arkadaşlardı aynı zamanda. David ve Jim o zamanlardan bu arkadaşlığın temellerini atmış, genç adamın hatırlamadığı dönemlerde, üniversite yıllarını birlikte paylaşmışlardı. David'in üniversite sonrası girişimlerinde küçük bir pay alarak ona ortak olan Jim bugün de David'in yanında, ortağı ve eski bir dostu olarak bulunuyordu.

Ve işte bugün, David'in kazasının ardından, Jim'in şehir manzaralı ofisinde yan yana durmuş, genç adamın yaşadığı amneziden bahsediyorlardı. Jim fazlasıyla duruma optimist yaklaşıyor, onu desteklemek adına yardımcı olabilecek bir çıkış arıyordu.

"Peki ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordu Jim.

David, barın kenarına kolunu yaslayıp gözlerini kapatmıştı.

"Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum." sesi çaresiz ve umutsuzdu. Hafta sonundan beri aklından çıkmayan bir isim vardı, bir başka isim daha vardı. Hangisi hakkında nasıl bir sonuca varacaktı bilmiyordu, konuşabileceği, ona yardımcı olup kafasındaki karanlığa bir ışık tutabilecek kimse yok gibiydi. Tüm bunlarla yapayalnız kalmak onun canını acıtıyordu.

"Son zamanlarda-kazadan önce- gariptin David. Tekrar kullanmaya başladığını bile düşünmüştüm."

David alaylı gülüşüyle, "Uyuşturucu mu?" dedi.

Jim kristal bardağa yeniden viski doldurdu. Barın üzerinden David'in bardağını kaydırdı, şişenin kapağını kapatırken, "Evet."

"Sanmıyorum." küçük bir parça bitteri ağzına atıp, damağı ile dili arasında eritti. "Kazadan önce nasıldım?"

"Haftada yetmiş saat çalışıyordun, sonra bir anda ortadan kayboldun. Seni aradığımda bana dinlenmeye ihtiyacın olduğunu söyledin." viskisinden bir yudum daha aldı. "Bu kadar çalıştığın için buna hakkın olduğunu düşündüm."

"Bu kadar mı? Garip davranışım bu mu?" dedi David.

"Hayır, yalan söylüyordun." dediğinde Jim, genç adam durduğu yerde gerginlikle sabitlenmişti. Bedeni kaskatı olmuştu.

FISILTILARIN YÜKSELİŞİWhere stories live. Discover now