Ne yapacağını bilmez halde kaldı Aslı. Bir mesaj ile gittiğini söylemişti sevdiği hak etmiş miydi? O burada ne olduğunu düşünür iken onun için endişelenir iken o bir mesaja layık görmüştü Aslı'yı.
Karşı koltukta oturan arkadaşlarına çevirdi başını onlara ne diye mesaj atmıştı ki?
"Size ne yazmış?"
Cihan gelen mesaja bakıp yüzünü buruşturdu bunu diyemezdi en azından bunu tüm arkadaşları kendisinden değil de Asil'den duymalı diye düşündü.
"Bir süre burada olamayacağını ve sana iyi bakmamızı söylemiş."
"Bana da aynısını göndermiş."
Aslı yüzünde sahte bir gülümseme ile başını salladı. Şu an hissettiği şey o kadar garip ve kötüydü ki birisi kelimelere dök dese yapamazdı. Kelimeler bile anlamsız kalırdı.
Lale karşısında ki bir anda çöküş yaşayan arkadaşına baktı. Aralarında tek mutlu kişiler de böyle bir bilinmezlik ile dolu olan bir kuyuya düşmüştü.
Çalan kapı ile yerinden kalkıp kapıya baktı büyük bir ihtimalle Nefes ve Bartu gelmişti haberi alınca.
Kapıyı açtığında doğru bildiğini anladı ama iki kişi haricinde yanlarında Alpay ve Pamir de vardı.
"Hoş geldiniz geçin."
Geçmeleri için kenara çekilip yol vermişti Lale.
"Aslı nasıl kuzum?"
Yanına gelmiş Nefes'e baktı gözleri kızarık ve şişti bu kızın neyi vardı? Sadece Aslı için böyle üzülmüş olamazdı değil mi?
"Bir bilinmezlik ile baş başa kalan birisi nasıl olur ise öyle? Senin neyin var bu halin ne?"
Nefes'in dolan gözleri ile aralarında ki mesafeyi kapatıp sarıldı dost bildiği arkadaşına.
"Nefes bana her şeyi anlata bilirsin biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum ama şimdi zamanı değil Aslı daha önemli şu an."
Lale başını hayır anlamında sallayıp Nefes'ten ayrıldı.
"Şu an her ikiniz de önemlisiniz anlat hadi."
"Bugün okuldan sonra Alpay ile buluştum. Yanında Bartu da vardı."
Lale şaşkınca baktı Nedes'e Bartu ne alaka idi?
"Alpay benden Ecem'in zoru ile ayrılmış. Tehdit etmiş bana zarar vermek ile. Hatta öldürürüm bile demiş o zamanlara ait görüntüler bile vardı. Alpay da benden ayrılmak zorunda kalmış benim vazgeçmeyeceğimi bildiği için yazlık da ki yakın arkadaşım ile oyun oynamış işte ondan nefret edeyim diye."
Nasıl bir kardeşti bu? İnsan ablasının kötülüğünü ister miydi hiç? Canı değil miydi? Aklı almıyordu duyduklarını.
"Peki Bartu ne alaka?"
"Onlar da gerçekten sevgili değilmiş. Bartu'yu da seninle tehdit etmiş aynı şeyleri bu sefer Bartu da yapmış yani. "
"Nasıl düzelecek peki?"
"İnan şu an bilmiyorum ama annemler ile en kısa zaman da bu durumu konuşmam lazım hayatımıza bu kadar karışamaz. Mutlu olmamızı istemiyor resmen."
Lale arkadaşına cevap veremedi ne dese bilemiyordu şu an yanlış bir şey çıkar diye korkuyordu da sonuçta her ne kadar yaptıkları kötü olsa da kardeşi idi.
Nefes'e bakıp kolunu sıvazlayarak gülümsedi.
"Hadi içeri geçelim bunu da hallederiz biz."
"Hallederiz değil mi?"
"Hallederiz. "
İkili salona geçip boş olan yerlere oturduktan sonra sessizlik devam etmişti. İki büyük sorun vardı şimdi ellerinde Asil herkesi bir bilinmezlik ile baş başa bırakıp gitmişti Ecem sorunu ise kolay kolay kurtulabilecekleri bir şey değildi.
"Tamam gitti işte ne zaman geleceği de belli değil bir kaç güne toparlarım ben hem bana değer vermeyip bir mesaj ile giden adamı düşünüp üzülecek değilim ya. Sizde üzgün durmayın."
Aslı'nın konuşması ile ortam az da olsa yumuşamıştı ama asıl bombadan haberleri yoktu.
"Bir sorunumuz daha var aslında."
"Ne sorunu güzelim?" Cihan'ın sorusu ile dikleşip hepimiz de gezdirdi gözünü.
"Ecem. Bir hastalığı var sanırım bende bilmiyorum ama Alpay'ı beni öldürmek ile tehdit edip ayrılmaya zorlamış. Bartu'yu da Lale ile tehdit etmiş. Yani etrafında kim varsa mutlu olsun istemiyor. Sadece kendi mutlu olsun istiyor. Bartu ile de gerçekten sevgili değiller."
"Ailen ile konuşacaksın değil mi bu konuyu? Kimsenin hayatına karışma hakkı yok!"
Nefes başını sallayıp Alpay'a baktı. "Benden aldıklarından sonra susmam aptallık olurdu zaten her şeyi anlatacağım. "
Alpay da gülümseyip elini büyük ellerinin arasına alıp öptü. Hala ilk gün ki gibi seviyordu Özüm'ü araya mesefa girmesine rağmen hiç bir şey kaybetmemişti sevgisi hatta artmıştı bile.
Cihan ise buruk bir gülümseme ile baktı karşısında ki görüntüye bir tarafta sevdiği diğer tarafta sevdiğinin sevdiği vardı sanırım bu hikaye de yanan Cihangir olmuştu. Oturduğu yerden kalkıp salondan çıktı çıkmadan önce de "Mutafağa gidiyorum size de kahve yapacağım " demişti. Mavi de daha fazla bu ortam da kalmak istemediği için Cihan'in arkasından çıkmıştı.
Mutfakta boş fincanlara boş boş baktığını gören Mavi olanları anlamıştı az çok. Ve aşkın ne kadar acı verdiğine bir kez daha şahit oldu. İşte bu yüzden kaçıyordu aşktan acı çekmek istemiyordu bir an çok mutlu iken diğer zaman da üzülmek istemiyordu canı yansın istemiyordu.
"Alışacaksın. Hala onu sevsen bile zamanla daha az acıtır."
Cihan , Mavi'nin sesi ile irkilip ondan tarafa baktı.
"Bilmem belki haklısındır."
Daha fazla konuşma geçmedi aralarında kahveleri yapıp salona geçmişlerdi herkes kendi kahvesini aldıktan sonra yaşananlar bir kenara itilip sohbet etmeye başladılar yarın Bartu , Lale ve Cihangir'İn kursu vardı ve Cihangir şimdiden gitmemek için her planı yapıyordu.
"Cihan hiç bir şekilde kaçışın yok biliyorsun değil mi?"
"Ne yapayım kuzenim sevmiyorum öyle çalışmayı ben kendim ne güzel çalışıyordum ya nereden çıktı ki bu kurs?"
"Oğlum sabret işte sınava kadar amma nazlandın ha!"
"He sana yaradı zaten bu"
"Cihangir!"
"Ne oğlum ne dedim?"
Bartu ve Cihangir arsında ki atışmayı gülerek izledi Lale diğerleri de kendi halinde idi Alpay ve Nefes koyu bir konuşmaya dalmış, Pamir telefondan bir şeyler yapıyordu, Aslı dalgın dalgın bakıyordu etrafına , Mavi Cihangir'i izliyordu, kendisi ise sevdiği adama bakıyordu.
Sanırım bu Ecem olayına içten içe en çok sevinen o olmuştu. Sevdiğinin gerçekten bir sevgilisi yoktu. Ve üzülmesi gereken durum da ortadan kalkmış oluyordu.
Zaman ne gösterirdi bilmiyorlardı ama önlerinde ki süreç hiç de kolay değildi? Kim ne olacaktı?
Selaaaam nasılsınız?
Yorum gelmiyor üzülüyorum ve yazarken de moralim bozuk oluyor neden yorum yok canlarım hadi yorum yapın da sevinem ya.
Bölümü nasıl buldunuz?
Sizi seviyorum...
Mine..
आप पढ़ रहे हैं
Sarı Lale
रोमांस"Neden beni sevmiyorsun? Neden beni görmüyor gözlerin? Gözlerinin önündeyim bir adım uzağında neden görmüyorsun beni? Seni seven bu kalbimi neden görmüyorsun? " Söyleyemezdim ki, sevgilisi vardı. Arkadaş kardeştim onun için değil mi? Sevemezdim ben...
