Bölüm 37

76 4 79
                                    

İyi okumalar...

Sınır 20 oy ve 20 yorum

Yıllardır ters giden bir şeyler olduğunu hissediyordum sanki bazı şeyler olması gereken şekilde değilmiş gibi bilmemem gereken bir durum varmış gibi hissediyordum. Ya da kızların dediği gibi kalbi ve aklı ona oyun oynuyordu...

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı denizin o geniz yakan kokusunu içine çekti pastaneyi açmadan önce her gün yaptığı bir alışkanlık haline gelmişti deniz kenarında ki bu parka gelip kendisine zaman tanımak...

Rüzgarın esintisi yazın geldiğini hissettiren o hava ve etrafta cıvıl cıvıl çocuk sesleri. Bir daha aşık olur muydu bilmiyordu ama ilerde bir çocuğa annelik yapmak istiyordu. Bartu ile kurduğu hayalleri bşr başkası ile yaşamak yada yaşayacak olmak ağır geliyordu.

Gözlerini açıp kendisni esir almış olumsuz düşüncelerden sıyrılıp karşısına bakıp oturduğu banktan kalktı kalkıp pastaneyi açması gerekiyordu.

Yolun karşısına geçip ara sokaktan girip küçük ama dünyaları sığdırdığı pastanesinin kapısını açtı bir ay önce sadece pastane olan bu küçük yeri yan tarafı da kiralayıp pastene kafe yapmıştı gençlerin çoktan uğrak yeri olmayı başarmıştı bile BARLE...

Bartu'dan kalan bilekliğini öpüp günü başlattı Lale birazdan müşteriler gelmeye başlardı Ege de gelirdi.

Diğerleri üniversite okumak için dağılmıştı eskisi kadar bir araya gelemiyorlardı Bartu'nun ölümünden sonra dağılmışlardı toparlanamamışlardı, yalnız kaldım desede başlarda daha sonra yolları Ege ile buluştu Cihangir gibiydi onun yokluğunda eksik hissettirmemek için gelmişti sanki...

Arka tarafa geçip yapacaklarının listesine baktı doğum günü pastalarını özel istek üzerine yapıyordu onun haricinde ekler, kurabiyeler, cheesecake ve ilgi gören şeyleri yapıyordu hepsini kendisi yapıyordu belli zamanlarda annesi geliyordu ve anne kurabiyesi ve poğaçasını yapıyordu sanırım en çok ilgiyi de orada alıyordu BARLE...

"Ben geldim! Kafenin yakışıklı garsonu geldi! "

Ege'nin muzip konuşmasına gülüp dolaptan malzeme çıkarmaya devam etti.

"Oo günaydin Lale hanım! Bensiz başlamışsın aşk olsun insan en sevdiği arkadaşını beklemez mi? "

"Ah kusura bakmayın efenim aklımdan çıkıvermiş başlamışım "

Lale de onun ufak oyununa ayak uydurup ekleri yapmaya koyulmuştu bile bir saat içinde hepsini hazırlayıp dolaptaki yerlerini almıştı.

Pastanenin telefonu çalmıştı Ege yakın açar diyerek mutfaktan son tepsiyi de alıp ön tarafta ki dolaba koydu.

"Evet efendim özel yapım istediğiniz gibi yapıyoruz pastanızı. Evet. Tabiki yazabiliriz not alıyorum bir kez daha söyler misiniz. Teşekkürler, 450 tl efendim. İyi günler. "

Müşteriden sipariş detayını alan Ege elinde ki not defteri ile Lale'nin yanına gelmişti. İlginç bir yazı ve ilginç isim diye düşünü içinden.

Elinde ki notu Lale'ye verdi.

"Garip bir istek gibi geldi almaya akşam üzeri bir kurye gelecekmiş. "

Lale not defterini inceleyip yazılması istenen yazıyı okudu.

"Sarı Laleler Aldım çiçek pazarından gel kavuşalım artık. Sarı Lale'm. "

Kalbi kasıldı ince bir sızı hükmetti kalbine burukca gülümsedi aynı hitabı duyan başka bir Lale var diye düşünüp çok da fazla üstünde durmadı. Mutfak ksımına geçip kremasını yapmaya koyuldu dinlenmesi gerekiyordu çünki.

Sarı LaleOnde histórias criam vida. Descubra agora