sağ elle yıldıza basın ve yorumlar yapmayı unutmayın
***
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kural 1; ağlamak yasak, ne olursa olsun.
Çünkü gözyaşları insanı boğar, en büyük intihar gözyaşlarıdır.
Ve ben yaşayacaktım ne olursa olsun, hayat ölerek yaşanılırdı.
Turuncu saçlarımı geriye doğru atarken etrafıma öylece bakındım, okul bitmişti ve öğrenciler akın akın bahçeye dökülüyor bir an önce eve gitmek için çabalıyorlardı. Ben ise sırtımda ki toz pembe Adidas markalı çantamın tek kulpunuomuzuma geçirmiş bir şekilde etrafa tiksindirici bakışlarımı atıyordum.
Kısa okul eteğim rüzgar nedeniyle biraz açılırken bunu önemsemedim, omuzuma dokunan el ile geriye doğru kafamı cevirdim. Gördüğüm bu tanıdık yüz hafif tebessüm etmemi sağlarken Lisa'ya göz kırptım.
"Nereye bakınıyorsun?" diyerek o da benimle beraber etrafa bakındı.
"Hiç," dedim ve omuzumda ki elini hafif bir şekilde ittim "Şöförüm gelmiş mi diye baktım."
"Gelmemiş mi?"
Sorusuna karşılık derin bir nefes verdim "Gelmiş olsaydı şu an burada olmazdım."
"Bugün ters gibisin." dedi kaşlarını havaya kaldırarak, dudak büzüştürdüm "Normalde şirinim ya sanki."
"Biraz şımarıksın."
Ağzımda ki çilekli sakızı gülümseyerek şişirip patlattım. Doğruydu, bu yüzden inkar etmedim.
Yanımıza doğru gelen Park Roseanne dertli dertli telefonla konuşuyordu.
"Kısa kes, şöförüm gelecek." diyerek onu uyardığımda bir kaç saniye sonra hızla telefonu kapadı ve gözleri dolu bir şekilde etrafa bakındı "Kartımın limiti dolmuş!"
Yanaklarımı şişirirken ona göz devirdim. Yeterince zengindi eminim hallolurdu.
"Önümüzde ki hafta sonu okul başkanı parti yapmayı düşünüyormuş evinde, gelmeyi düşünüyor musun?" Lisa meraklı gözlerini üzerime dikerken omuz silktim ve aheste aheste ilerlemeye başladım "Israra hayır demem." diyerek alt dudağımı ısırdım. Lisa dediğime kıkırdarken Rose yanaklarını şişirdi "Ne alsam parti için acaba?"
