part 5 - lion and hunter

4.3K 459 576
                                    

SINIR
+350 oy
+500 yorum
(yorumları doldurmak için, alfabe, rakam vs. yazanların yorumları silip, engelleyeceğim. Okuyan herkes satırlara yorum yaparsa sınır zaten dolar
bölüm 3840 kelime anlayışınız için teşekkürler iyi okumalar 💗)

Çoğu zaman ölümle burun buruna gelirdim ve bu her zaman damarlarımda ki kanın daha sıcak, kalbimin ise daha hızlı atmasını sağlardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çoğu zaman ölümle burun buruna gelirdim ve bu her zaman damarlarımda ki kanın daha sıcak, kalbimin ise daha hızlı atmasını sağlardı. Ancak bu sefer ensemden kendi yavrusu gibi tutulup Kim Taehyung'un beni kendi elleriyle kendi bölgesine götürmesini sadece izlemekle kalırken yutkunamamıştım bile.

Bir kaç saniye önce çantamdan tutulduğum gibi yere fırlatılmış, yara bantlarla donattığım bacaklarım tekrar soyul. Gözlerim dolarken avucuma saplanan çakıl taşları yüzünden küfür ettim. Yavaşça yerde onlara doğru oturur pozisyona geldim.

Kaç kişilerdi?

Az önce yere fırlatılmamışım gibi gözlerimi kısıp önümdeki kişileri tanımaya çalışırken bunların geçen Bar'ın önünde gördüğüm grup olduğunu anlamam geç olmadı.

Pembe çantam Taehyung'un kemikli parmakları tarafından açılırken dişlerimi birbirine gıcırdattım. Şimdilik işler tıkırında gidiyordu. Sadece biraz daha iyi olmam lazımdı.

"Hayır!" diyerek çığırdım aniden ve kendimi Taehyung'un ayaklarına doğru attım "Kadınların çantası karıştırılmaz! Bilmiyor musun? Hey!" beni sikine dâhi takmayan adam çantamı açarken ters çevirip içinden düşen eşyalara baktım.

1 kırmızı defter, Dior gloss, kalemlik, kulaklık, su şişesi, 2 tane ped ve yere düşüp kırılan yarılamış olduğum Chanel parfümüm ile gözlerimi kapattım.

Parfümüm gözlerimin önünde parçalanmıştı. Aynısından isteğim anda 5 tane alabilecek imkana sahip olsam dâhi yine de canım yanmıştı.

"Tanrı aşkına! Bunu yapmanız hiç hoş değil!" diyerek etrafımı sarmalamış olan insanlara bakındım. Taehyung yüzüme doğru çantamı atarken yüzümü buruşturdum. Çanta yüzümü yalayıp kucağıma düşerken kafamı kaldırıp gözlerimi açarak olabildiğince sert bir şekilde karşımdaki iri adama baktım.

"Sana köprüaltını unutmanı söylemiştim." hırlarcasına üstüme doğru bir adım atarken ellerim ve ayaklarımla kendimi geriye doğru sürdüm. Ancak Taehyung vazgeçmedi ve üstüme adımlamaya devam etti.
"Peki pembeli, sen ne yaptın?" diyerek durdu ve eğilerek diz kapaklarının üstüne ellerini yerleştirdi "İzinsiz girdin ve üstelik bize ait olanı çaldın."

"Neyden bahsettiğini anlamıyorum?" diyerek mırıldandım dolu gözlerimle beni yeterince ürperten karşımdaki adamın üstüne bir de geçenlerde gördüğüm mavi saçlı kız konuştu.

"Anlamıyor musun?" dedi dalga geçercesine ardından kahkaha attı ve önümde ki adam gibi üzerime doğru adımladı "Hatırlatma mı ister misin çocuk?" diye tıslarken sertçe yutkundum. Ağzımı açacak iken yakalarımdan tek bir elin beni tutup kaldırmasıyla çığlık attım ve o elin bileğine ellerimi sardım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 17, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

flaws and sins, taennieWhere stories live. Discover now