XVI

322 35 4
                                    


                                    3 Mayıs 2018

Harry: Biletlerimi aldım. İstasyondan beni alabilir misin?

Louis: Tabii ki, hayatım

Louis: Gergin gibiyim... Bu kötü bir şey mi?

Harry: Hayır, tam tersi. Bu görüşmemizi gerçekten umursadığını gösterir

Louis: Tanrım, seni seviyorum

Louis: Her zaman beni rahatlatacak kelimeleri buluyorsun

                  *birkaç saat sonra*

Louis: Benimle birlikteyken misafir odasında mı kalmak istersin?

Harry: Seni gördüğüm sürece umrumda değil Lou

Louis: Diğer seçenek benim odamda kalman

Louis: Benimle birlikte, tabii ki

Harry: İkinci seçeneği biraz daha beğendiğimi kabul etmeliyim 😅

Louis: Çok düşündüm...

Louis: Ama seni suçlayamam 😂

                        4 Mayıs 2018

*harry istasyondadır ve trenin 20 dakika rötarlı ilerleyeceği anonsunu dinliyordur*

Harry: Trenim geç kalkacak... 18:15 gibi oradaki durakta olacağım

Louis: Doncaster'dan bir önceki durakta bana yaz, tamam mı? Orada olacağım

Harry: Şüphesiz

Louis: Seni seviyorum, aptal

Louis: Görüşürüz!

Harry: Evet, evet ben de seni seviyorum

Harry: Görüşürüz


              *Sonraki durak Doncaster anonsu*

Harry: Neredeyse oradayım bebeğim

Louis: Çoktan istasyona geldim, daha fazla evde duramadım

Harry: Neden?

Louis: Sana gelmek için çok heyecanlıyım 😅

Louis: Trenden ineceğin yerdeyim

Harry: Tren şimdiden yavaşlamaya başladı

Harry: Birkaç dakika sonra görüşeceğiz

Harry birkaç dakika kalan durağa hazırlanmaya başladı. Çantasını aldı ve omzuna geçirdi. Trenden indi ve arkadaki insanlar geçebilsin diye birkaç adım ilerledi.

Adımlarını durdurdu ve etrafta küçük dağınık saçlı bir adam aramaya başladı. Louis'nin uzun olmaması pek bir işe yaramıyordu. Birkaç saniye sonra onun tam tersi yöne bakan, küçük ve dağınık kahverengi perçemli birini gördü.

Adımlarını ona yönlendirdi. Küçük olan daha onu görmemişti.

''Hey, bebeğim'', dedi Harry kulaklarına doğru. Uzun olan kollarını diğerinin etrafına sardı.

''Korkudan havaya zıplattın beni, moron'', dedi Louis. Harry'nin kolları arasında önüne döndü ve kendi kollarını onun boynuna sardı. ''Oops, üzgünüm.'' dedi, güzel sevgilisine ne dediğini fark ettikten sonra.

''Hey.'' Harry tekrarladı.

''Seni öpebilir miyim?'' dedi Louis, Harry'nin selamına karşılık vermeden. Harry cevap vermeden küçük adamın dudaklarından öptü.

''Bunu gerçekten yapmak için ne kadar bekledim?'' Harry öpücüğün arasında mırıldandı. Louis onu dudaklarını daha fazla bastırarak susturdu.




Dear Mum... | Larry Texting Türkçe ÇeviriWhere stories live. Discover now