Dear Mum... | Larry Texting Türkçe Çeviri

XX

Harry ve ailesi okula ulaştılar. Çok gergindi. Sadece Louis'nin de orada olmasını istiyordu. Elini tutmayı ve her şeyin yeniden iyi olacağına onu ikna etmek istiyordu. Onunla gurur duyduğunu söylemek istiyordu.

Robin arabayı okulun önüne park etti ve kutlamanın olacağı yere doğru gittiler. Çoğu öğrenci ailesiyle beraber oradaydı.

Harry öğrencilerin oturmuş olduğu sandalyelerde önlerden bir yer kaptı. Ailesi ise diğer ailelerin de olduğu arka tarafa geçmişti.

Harry ellerini sallıyor ve terliyordu. Okul müdürü alfabetik sıra ile öğrencileri sahneye çağırıyordu. Harry'nin biyoloji sınıfından bir çocuk çıktı, sırada ondan sonra geldiğini biliyordu.

''Harry Styles, lütfen sahnede bize katıl.'' dedi öğretmen ve Harry ayağa kalktı. Yavaşça sahneye doğru ilerledi,yerdeki çantalara çarpmamaya çalışıyordu. Kendini tüm okulun içinde utanç verici bir duruma sokmak istemiyordu.

Harry birkaç merdiveni birden çıktı ve müdürün yanında durdu. Bay Cowell ona diplomasını verdi ve elini sıkarak tebrik etti. Harry sahneden ayrılmadan önce kalabalığın içerisinde ailesini aradı. Çabucak onları gördü, ellerini coşkulu bir şekilde sallıyorlardı. Annesi çok fazla fotoğraf çekti ve elleriyle gözlerindeki yaşları sildi.

'Bu iyi' diye düşündü Harry. 'Louis'ye yollayabileceğim çok fazla fotoğraf'

Sahneden inmeden önce son bir bakış attı. Ama bu mümkün olamazdı. Erkek arkadaşı orada olamazdı. Harry'den annesinin çok fazla fotoğraf çekmesini istemişti,yani Louis bu etkinliğe davetli değildi.

Ama Harry sahneden ayrıldıktan sonra bile çocuk hala oradaydı. Louis'inkine benzer saçları olan bir adamın ailesinin yanında oturması tesadüf olamazdı. Ama nihayetinde ailesi Louis'yi tanımıyordu, en azından onunla hiç tanışmamışlardı. 

Son öğrenciler de sahneye çağırıldı ama Harry odaklanamıyordu. Çok gergindi. Sadece onun Louis olup olmadığından emin olmak istiyordu.

10 dakika sonra kalabalık nihayet dağılmaya başladı. Çoğu öğrenci yerlerinden kalktı ve ailelerinin yanına doğru gittiler. Harry de öyle yaptı.

Herkes ayakta muhabbet ediyor ve sevdikleri insanları kutluyordu, ortam çok gürültülüydü. Harry ailesini bulmakta zorlandı, ama onları fark etmeden önce başka bir kişi dikkatini çekti.

''Lou!'' diye bağırdı ve kollarına doğru koştu. Louis onu sıkıca tuttu ve ailesi etrafını sardığında bile onu bırakmadı. ''Demek ki gördüğüm gerçekten senin saçındı''

''Bebeğim,çok özür dilerim. Sana yalan söylemeyi asla istemedim ve çok zordu. Ama değdi, değil mi?'' Louis kıvırcık saçlının boynuna doğru kıkırdadı. Nefesi boynuna değiyor ve omurgasını titretiyordu.

''Yapabildiğine çok sevindim. Bugün senden ayrı olsaydı böyle olmazdı.'' diye cevapladı ve erkek arkadaşını yavaşça bıraktı.

Harry ailesinin hala onlarla olduğunu hatırladı ve arkasına döndü. Çifti izliyor ve meraklı gözlerle bakıyorlardı.

Harry ismini söylediğinde, Louis erkek arkadaşının beline elini koydu ve sıcak vücudunu kendisine doğru bastırdı.

''Aslında şimdi onu biraz tanıyorum.'' Gemma konuştu. ''Telefonundan onun numarasını aldım ve mesaj attım. Birkaç haftadır yazışıyoruz.''

''Ne yaptın?'' Harry tek kaşını kaldırarak onlara baktı. ''Ona erkek arkadaşına yazdığından daha fazla yazdın, öyle mi?'' dedi şakacı bir şekilde Louis'ye.

''Asla.'' Louis sevimli bir şekilde cevapladı. ''Şimdi bana bir öpücük ver. Mezuniyetin için buradayım ve hala bir öpücük alamadım.''

Harry ailesini unuttu ve öyle dediği anda Louis'nin boynuna kollarını sardı. Louis'nin bir eli belinde,diğer eli yanağındaydı.

Dudakları birleşti ve uyumlu bir şekilde birbirini sardı.

''Seni çok seviyorum,bebeğim.'' dedi Louis, Harry nefesini düzenlemek için alnını ona yasladıktan sonra. 

''Ben daha çok seviyorum.''

''İmkansız.''