4

5.3K 233 28
                                    

Arabayı park etmesiyle önce kendi daha sonra etraftan dolaşarak beni indirdi arabadan.

Yol boyunca hem sarhoşluğun vermiş olan etkisiyle hemde mayışmışlıkla Aras'a tutundum.

Oda anlamış olcaktı ki elini belime koyup ona yaslanmamı sağladı.

Dışarıdan biri görecek olsa bizi sevgili sanacağına emindim.

Beni yürütmesine izin verdiğimde kontrolüm tamamen onun elindeydi.

"Şimdi odama geçene kadar tıp oynayacağız tamam mı?"

Tamam anlamında kafamı sallayıp yürümeye devam ettik. Anahtarı cebinden tekte çıkarıp sessiz olmaya çalışarak kapıyı araladı. Ayakkabılarımızı çıkartıp beni daha dikkatli tutarak merdivenlere yönlendirdi.

Etraf karanlık olduğu için görememiştim ama dışardan göründüğü kadar. Müstakil ve dublex bir evdi. En üstte çatı katı vardı ve merdivenlerden çıktığımız üzere orası onun odasıydı.

Koridorun sonundaki odaya geldiğimizde kapıyı açıp bedenlerimizi içeri soktu. Ardımızdan kapıyı kapatıp kilitledi. Neden kilitlediğini anlamamıştım ama çok fazlada üstelemedim.

Odasındaki lambaderleri açıp ortama hoş ve sıcak bir görüntü oluşturdu. Ben ise ortada sokak lambası gibi dikiliyordum.

"Niye dikiliyorsun öyle?" Diye sorduğunda boş bakışlarımı üzerine çevirdim.

"Ha?" Gülüp bana doğru yaklaştı.

Ceketimi çıkarıp odada ki tekli koltuğun üzerine attı. Ben ise hâlâ bir tepki vermiyor ve onu izliyordum.

Kolumdan tutup beni yatağa oturttu bu sefer. Kendisi dolabına yönelip bir kaç kıyafet çıkarttı.

Tişörtünün eteklerinden tutup rahatlıkla çıkardığında ışığın izin verdiği kadarıyla gördüğüm mükemmel vücudu karşısında önce dudaklarımı yalayıp daha sonra ısırdım. Zaten sarhoşluğun hâlâ verdiği etki azda olsa devam ediyordu. Bu yüzden etkilenmiştik ben ve efecik.

Gözlerinin ucuyla bana bakıp dudağının kenarı kıvrıldı. Utançla kafamı çevirip gözlerimi vücudundan ayırdım.

Ayak seslerini duyduğumda kalbim öyle bir hızlı atmaya başlamıştı ki bunu nasıl tarif etmeliydim bilmiyorum.

Yanıma oturduğunda yanağımdan bir makas alıp konuştu. "Ne oldu?"

"Bir şey olmadı vücudunun bu kadar iyi olduğunu düşünmemiştim." Sanırım daha ne kadar utanabilirim diye kendimi sınıyordum.

Birleştirdiğim ellerimden tekini alıp kendi vücuduna koyup bana bakmaya başlamıştı. Ölecektim şu an.

"Dokunabilirsin benim için sorun değil." Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Nasıl olsa izin vermişti değil mi?

Elimi vücudunda hareket ettirmeye başladığımda bana her zaman gösterdiği gülücüğünü gösterdi tekrar.

Elimin altında hissettiğim o ten o kadar sıcaktı ki bir o kadar yumuşak ve güzel. Yutkunup gözlerimi tekrar onun gözlerine diktim.

Smut alarmı rahatsız olacaklar bitti yazdığım yere atlayabilir.

Yavaş yavaş bana yaklaştığında kalbim göğüs kafesimi parçalamak istiyormuşçasına hızlanmıştı.

Dudaklarımın üstünde hissettiğim baskı ile gözlerim kapanırken. Dudaklarım onu bekliyormuş gibi hareket etmeye başlamıştı.

Elleri benim tişörtümün eteklerini tuttuğunda dudaklarımızı kısa süre ayırıp kendi tişörtünün yanına yolladı.

İZ [bxb]Where stories live. Discover now