chapter - three

262 30 6
                                    

jeongguk : merhaba Roseanne
nasılsın?
(✔️✔️)

neler yapıyorsun?
(✔️✔️)

tanrım deli gibi hissediyorum|
tanrım deli gib|
profesor bizi eşleştirmiş.
bilirsin, birlikte ödev hazırlayacağız
bunun için yazmıştım aslında

roseannepark : özellikle benimle eş olmak için bay Kang'a yalvardığını düşüneceğim
sınıf sırasına göre Jaehyun ile olmam gerekmiyor mu?

jeongguk : aptal Jeon|
aptal|
hayır, kesinlikle seninle olmak için yalvarmadım, ben yalan söylemem
tanrının işi, kader bizi bir araya getirdi Roseanne

roseannepark : pekala, aynı şeyi çapraz masamda oturan yüzünü 'ters' tuttuğu magazin dergisiyle kapatan Ruby Jane için de söyleyebilir miyiz?

jeongguk : ne|
aptal jennie |
bir saniye
(✔️✔️)

[gguk - nini]

gguk : ne halt ediyorsun Jennie!
seni farketmiş

nini: ne?
şaka yapıyor olmalısın gguk çünkü beni farketmesinin imkanı yok
bilirsin dostum, çok iyi saklanırım.

gguk : tanrım!
bari dergiyi düz tut aptal kız

nini : kes sesini velet!
senin yüzünden ne hallere düştüm
gidiyorum ben rahatsız etme beni
(✔️✔️)

[jeongguk - roseanne]

jeongguk : oh, yeniden selam
bay Lee kulüple ilgili birkaç şey zırvaladı.
(✔️✔️)

haftasonu olur mu?

roseanne : neden bahsediyorsun?

jeongguk : proje için, haftasonu buluşalım mı?
istersen bana gelebilirsin, yada herhangi bir kafede buluşabiliriz.
derslerime çok önem veririm, bu yüzden erkenden başlasak iyi olur

roseanne : bir sapığın evine gidecek kadar kafayı yemedim
kafe olur.

jeongguk : pekala, sapık ithamını görmezden geleceğim
(✔️✔️)

roseanne

roseanne : ne var?

jeongguk : iyi olduğuna emin misin?
lütfen yanlış anlama, aynı sokakta oturduğumuz için bugün yine seni gördüm.

sanırım apartmanınızın önüydü, kaldırıma oturmuştun, ağlamıyordun ama daha beter haldeydin sanki

korkuyor gibiydin?

roseanne : korkmuyorum |
korkmuyorum, ödüm kopuyor jeon|
ölecek gibi oluyorum, aklımı kaçıracağım|
ölecek gibi oluy|

hayır, gayet iyiyim.
sadece sabah annemle ufak bir kavga ettik
bilirsin, ergen bir kız için sıradan şeyler.

teşekkür ederim, sorduğun için?

napıyorum ben|

jeongguk : yalancı|
ah, sevindim
neyse benim kütüphanede işlerim vardı
hoşçakal roseanne

jeongguk : hoşçakal Jeon
(✔️✔️)

[gguk - nini]

gguk : yalan söylüyor
onun için sadece paranoyak olduğumu düşünüyordum nini
artık eminim

nini : ne dedi?

gguk : bugün ona neden kaldırımda oturduğunu sordum
annesiyle kavga ettiğini söyledi
(✔️✔️)

annesi iki yıl önce bir gasp saldırısına kurban gitti nini
(✔️✔️)

o yalan söylüyor

nini : sorun tahmin ettiğimizden büyük, jeon

gguk : ve korkunç.

elastic heart ❦︎ roséggukWhere stories live. Discover now