2

1.4K 109 32
                                    

Derek tilkiye doğru koştu. Ama tilki sandığından daha hızlıydı. Kolayca pençesinden kaçtı. Bacağının arasından geçti ama Derek onu yakalayamadı. Tilki evde koşuyordu bir şeyleri deviriyordu. Derek de onun peşinden koşuyordu.

Tilki bir kitaplığa çıktı. Derek ona hırlayarak yaklaştı. Tilki ise hiçbir şey olmamış gibi oturdu. Derek zıplayıp tilkiye pençesini savurdu. Ama pençe tilkinin içinden geçti. Derek dikkatlice tilkiye baktı. Tekrar Elini ona uzattı. İşte o zaman anladı. Hepsi illüzyondu. Tilki kaybolunca yıkılan eşyalara baktı. Onlar da kaybolmuştu. Sonra Peter'a baktı. O da yoktu. Kaçmıştı.

***

Elini tilkiye doğru uzattı.

"Gel buraya"

Köpek çağırıyormuş gibi ses çıkardı. Tilki ona hırladı ve uzattığı eline doğru atladı. Peter elini hızlıca çekti.

"Sakin ol portakal"

Tilki ona bu sefer daha sesli hırladı. Peter buna karşılık güldü.

"Tamam"

Ellerini havaya kaldırdı. Yürümeye devam etti. Arada bir arkasına bakıyordu tilki geliyor mu diye. Ama hiç beklemediği bir şekilde geliyordu peşinden. Peter gitmek istediği yere vardığında tilkiye döndü.

İçeriyi gösterdi.

"Burada kal"

Tilki Peter'a baktı. Tepkisizdi.

"Beni anlıyor musun"

Tilki hala bir şey demeden ona bakıyordu. Anlıyordu ama konuşamadığı için anladım diyemiyordu. Peter kaşlarını kaldırıp kelimeyi uzatarak konuştu.

"Tamam"

Peter tilkiye tekrar orada kalmasını söyledi. Sonra arkasını dönüp gitti. Arkasından hışırtı sesi gelince arkasına baktı. Tilki onu takip ediyordu. Peter kaşlarını çatıp tilkiye döndü.

"Orada kalmalısın"

Tilki ona bakıyordu. Peter böyle anlayamayacaklardı anladı. Ama nasıl anlaşabilecekleri hakkında herhangi bir fikri yoktu.

"Benimle gelemezsin"

Tilki ona sadıktı. Onu korumalıydı. Aynı zaman da Peter'ın onu koruyabileceğini düşünüyordu. Tablodan çıkarması karşılığında onu koruyordu. Onu koruduğu için de Peter onu korumalıydı. Bu onun yapması gereken bir şeydi.

Tilki olduğu yerde durmuş ona bakıyordu. Peter gözlerini devirip önüne eğildi. Sonra arkada ona kalmasını söylediği yeri gösterdi. Tilki oraya baktı. Sonra tekrar Peter'a döndü. Peter işaret parmağıyla tilkiyi gösterdi.

"Sen"

Sonra işaret ve orta parmağıyla yürüyormuş gibi yaptı.

"Git"

Sonra tekrar orayı gösterdi.

"Oraya"

Peter tekrar arkasına baktı. Tilki oraya doğru gidiyordu. Peter her ihtimale karşı hızlandı. Tilkinin onu takip etmesini istemiyordu. Ağaçların arkasından arkasından gidiyordu onu görmesin diye. Peter hızla oradan gitmişti. Tilki ise Peter'ın ona kalmasını söylediği yere gidiyordu.

Bir hayvan sesi duyunca çalıların arasına saklandı tilki. Seslerini dinledi. Köpek sesine benziyordu. Anlaşılan burada avcılar vardı. Köpeklerin nereye gittiğini fark edince ortaya çıktı. Çünkü onlar Peter'a doğru gidiyordu. Onun daha kurtadam olduğunu bilmiyordu tilki.

Onların dikkatini dağıtıp peşine takmayı planlıyordu. Onlara doğru koştu. Tekrar köpek hırlama sesleri geldi. Ama bu sefer çok yakındandı. Yavaşça arkasını dönünce ise nereden geldiğini anladı. Arkasında bir tane köpek vardı. Ona yavaşça yaklaşıyor ve hırlıyordu.

Köpek birden üstüne atlayınca tilki koşmaya başladı. İllüzyon yapmayı denedi ama stresliysen yapamazdı ve şu an stresliydi. Sonra insan sesleri duydu.

"Sesler buradan geliyor!"

Tilki kız arkasına bakmadan koşuyordu. İri köpek ise onu deli gibi kovalıyordu. O an bunun kötü bir fikir olduğunu anladı.

Köpek ona yetişiyordu. Tilki devrilen bir ağaç görünce altından geçmek için manevra yaptı. Biraz zor geçti. Ama dokuz tane kuyruğunu hesaba katmamıştı. Köpek onun kuyruğunu ısırınca tilki acıyla inledi.

Köpek tilkiyi kuyruğundan tutmuş bırakmıyordu. Tilki inliyordu, kaçmak için uğraşıyordu ama nafile.

Bu sırada iki adam geldi. Avcı oldukları belliydi. Ellerinde tüfekleri vardı. Tilkiyi görünce yüzlerinde pis bir sırıtmış belirdi. Birbirlerine baktılar. Tilki onlara hırladı. Ama köpek onun kuyruğunu çekiştirince hırlaması inlemeye dönüştü.

Avcılar tilkinin dokuz kuyruğunu fark etmişti. Daha yaşlı avcı diğer avcıya gülerek baktı.

"Bu tilki çok para edecek"

Tüfeğini ona doğrulttuğunda tilki daha çok çırpındı ama bu sadece kuyruğunun daha çok acımasını sağlamıştı.

Bir anda oldu. Tilki küçük bir kıvılcım oluşturdu. Avcının gözünü yakınca avcı hedefi şaşırdı. Tilki yerine kendi köpeğini bacağında vurdu. Köpek ağlayarak tilkinin kuyruğunu bıraktı. Tilki bu fırsatı kaçırmadı. Bu sefer ağacın üstünden atladı. Avcılar bağırıyordu, peşinden koşuyordu ve ateş ediyorlardı.

Ama tilki onlardan kurtulmayı başarmıştı. Yine de koşuyordu. Yorulmuştu ve susamıştı ama bir daha köpek saldırısına uğramak istemiyordu.

Şu an nerede olduğunu bilmiyordu ama eski yerini bulabilirdi. O bir tilkiydi. Sadece biraz dinlenmek istiyordu. Ve yarasının daha az acımasını.

Arkadan koşma sesleri gelince tilki saklandı. Bir ağacın arkasına. Bir daha kaçabileceğini düşünmüyordu. Çünkü yorulmuştu ve yaralıydı. O da illüzyon yaptı. Kendisini yok gibi gösterdi. Ama daha yeni tablodan çıkmış bir Kumiho bu işte pek iyi olmazdı. Özellikle uzun süre güçlerini kullanamazdı ki bu tilki bir de yaralıydı.

Etrafı kararırken yaptığı illüzyonu dağıldığını anlamıştı. Şu an onu kolayca avlayabilirlerdi. Kısa bacakları artık vücudunu taşıyamadı. Düştü. Gözleri kapanmadan hatırladığı son şey ona yaklaşan ayak seslediydi.

Teen Wolf • Peter HaleWhere stories live. Discover now