13: Dört Sade Yüzük

2.4K 440 598
                                    

Merhabalarrr. Bölüme tanıdığımız bir ismi eklemenin hayal etmenize yardımcı olacağını düşündüm. Yavaştan Bangtan'ı da tamamlıyoruz.

Medya: Beautiful Crime - Tamer (medya, Taehyung'la Jeongguk'un yan yana olduğu kısma daha çok uyuyor. Orada açabilirsiniz.)

Önceki bölümde söylemeyi unutmuşum ama Giacomo, Salaì'nin gerçek adı.

Keyifli okumalarrrr!
__

13 | Dört Sade Yüzük

13 | Dört Sade Yüzük

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Jeongguk

"İbne misin lan sen?" diyerek kahkaha atan Gabriel'e bir tekme savurdum.

"Evet lan, ibneyim. Ne oldu?" diyerek de üstüne atladığımda ikimizin kahkahaları birbirine karışıyordu.

Saraydan ayrılalı dört gün geçmişti. Bu sürede sürekli Gabriel'le vakit geçirmiş, Martha'dan azar işiterek evin altını üstüne getirmiştik. Ve bugün ise Martha bizi kovduğundan dolayı Leonardo'nun beni dizlerine yatırıp saçlarımı okşadığı o gölün kenarında Gabriel'le otların üzerinde boğuşuyordum.

Sürekli yanımda bulundurduğum küçük deri kese ve o dört sade yüzüğü bugün gördüğünde benimle dalga geçtiği için sinirlenmiş ve yumruk attığımda kahkaha atmıştı. Deli herifin tekiydi. Hiçbir şeyi ciddiye almayışından kaynaklı ben de sinirimi bastırmış ve ona katılmıştım. Bir de, kahkahası tüm ormanda yayılıyordu ki duyan birinin gülmeme gibi bir ihtimali yoktu.

Üzerime kendini bırakıp, "Sen bayağı bayağı bu adama yüzük aldın yani?" dediğinde bedenini iterek nefes almaya çalıştım. Ağırlığından dolayı göğsüm sıkıştığında biraz daha güçlü iterek onu yana düşürdüm. Şimdi yeşil otların üzerinde yan yana yatıp gökyüzünü izlerken konuşuyorduk.

"Evet, ne olmuş? Ne alacaktım başka?" diye sorduğumda kıkırdadı.

"Yemek alacaktın oğlum. Ya da, ya da şarap!" diyerek heyecanla doğrularak yüzünü yerde yatan bana yaklaştırdı.

"Şarap içtin mi hiç orada?" diye kısık sesiyle sorduğunda olumsuz anlamda kafamı salladım.

"Sen hayatını yaşamayı bilmiyorsun Giacomo, hiç bilmiyorsun." diyerek karnıma başını yaslayıp gökyüzüne baktı. Az önce üzerimden itmeme rağmen tekrar gelişiyle arsızlığını belli ediyordu. "Ben orada olsam kesinlikle önce kilere gider ve her yerde şarap arardım."

"Aklıma gelmedi, daha önemli işlerim vardı benim." dediğimde bir kahkaha daha bıraktı.

"Siktir lan, ne önemli işi? Leonardo'nun yanında dolaştım demiyor da-" dediği anda alnına bir şaplak attım. Bu hareketime de bir kahkaha bıraktığında ciddiyetsiz adamın teki olduğunu bilmeme rağmen yine de şaşırıyordum, gerçekten hiçbir şeye sinirlenmiyor gibi davranıyordu.

Leonardo | taekook Where stories live. Discover now