03

69 10 27
                                    

Uyandığımda etrafta bir kitaplık, yanımda uzun demirde asılı serum, yanımda beyaz bir koltuk vardı. Gayet sade bir hastane odasıydı.

Çok üşüyordum. Bu ateşin olduğu anlamına ya da gerçekten üşüdüğüm anlamına gelirdi.

Kolumdaki iğneyi tek hamlede çıkardım. Ayağa kalktım, ilk adımımda biraz sendeledim ama sonradan düzeldi.

Üzerimde hâlâ Hanry'nin kıyafeti vardı. Acaba neler olmuştu ? %99,9 öldürülmüştü.

Kapı koluna uzanıp kapıyı sessizce açtım. Etrafta birçok kişi vardı, kalabalığa karışıp sessizce kaçabilirdim.

Ardından Howard'ı bulup makinayı tamir ettirecektim. Çocukluğuma dönecektim. Tony'e dönecektim.

Titremeye başladım fakat bazı insanlar hallerinden memnun bir şekilde kısa kollu tişört giyiyordu.

Yavaşça odadan çıktım. Toplumun arasına karışarak ilerlemeye devam ettim.

Merdivenlerden inip, hastane kapısından çıktım.

Çok üşüyordum. Kollarımı birbirine doladım. Etrafta birçok insan vardı.

Dükkan camlarına bakıyordum. Yere düşmüş bir gazate buldum. Howard ile ilgili bir şey arıyordum. O benim babam gibiydi.

Gazetede hiç bir şey bulamayınca birisine sormanın daha mantıklı olacağına karar verdim.

Yoldan geçen birinin omzuna yavaşça dokundum ve sordum " Howard Stark'ı nerede bulabilirim acaba ?"

Dişlerin birbirine çarpıyordu, çok hızlı terliyordum. Nefes nefese kalıyordum.

O ise sadece güldü "Ne kullanıyorsan, biraz ara ver ." dedi ve yoluna devam etti.

'Ne kadar kaba' dedim içimden ve yürümeye devam ettim.

Howard'ı ufak tefek binalarda aramanın saçma olacağına karar verdikten sonra uzun binalara göz gezdirdim.

Artık yürümem zorlaşıyordu.

Koluma dolanan bir el ile kafamı geriye çevirmen bir oldu.

Bu o dilenci kızdı. Nefes nefese kalmıştı. "Sadece 5 dakika Yoktum ve kaçtın mı ?!" dedi.

Kolumu hızlıca çektim.

"Yardımına ihtiyacım yok." dedim onu baştan aşağı süzerek.

"Önüme yığılırken hiç öyle demiyordun ama." elini bana doğru uzattı. Hatta alnıma.

Kafamı biraz geriye çektim.

"Ne yapıyorsun ?!" dedim sertçe.

"Bu kadar terlemen, saçma yürüyüş tarzın, soluk soluğa kalman, bunlar normal değil. Sadece ateşine bakıcam."

Gözlerimi kapatmak istiyordum.

"Dokunma !" dedim biraz bağırarak ve geriye sendeledim.

Duvardan destek aldım. Dişlerimin birbirine çarparak çıkardığı sesten sinir olarak birbirine sertçe bastırdım.

Dengede durmak gittikçe zorlaşıyordu. Gözlerim kapanmadan önce duyduğum son şey,

"Çocukluk arkadaşı olduğunuz belli oluyor. Tıpkı Tony gibi inatçısın." oldu.

Ondan bile emin değilim. Zihnim benimle oyun oynuyor da olabilir.

Kusma-✔
Yorgunluk, bayılma- ✔
Ateş-✔
+
Kan Kaybı-✔

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Apr 18, 2021 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

Lost | Tony Stark ~Askıda~Donde viven las historias. Descúbrelo ahora