Bıktım; hepsinden, her şeyden, zihniyetlerinden...
Bunları fotoğraf albümümü incelerken söylüyordum. Sevdiğim şeyi yapacaktım birilerinin bana dayattığı şeyi değil. Özgürlüğümü alacağım ve uçacağım her ne kadar kanadı kırık olsam da kuş misali uçaca...
Sabah gözlerimi iğrenç alarm sesiyle açtım. Üstüne bir de Merih'in alarmıma ettiği küfürler.
"Güzelim senin ne zamandan beri alarmın var?"
"Ne yapayım uyanamam belki diye kurdum."
"Kurma bir daha. Sen bana saati söyle ben seni çok güzel uyandırırım." Gözlerimi ovuşturup ona döndüm.
"Nasıl uyandıracakmışsın?"
"Uygulamalı gösterebilirim." Diyerek üstüme çıktığında eğilirken durdurdum onu. "Çok geç. Bugün uyandım bile. Asıl sen neden buradasın?"
"Kokun olmadan uyuyamadım."
"Ya birisi görürse ne olacak? Hem benim çok güzel bir yöntemim var." Diyerek ayağa kalktım. Çantamın ön gözünden kırmızı saç bandımı çıkardım.
"Al buna sarılıp uyursun." Dedim amacım dalga geçmekti ama elimden alıp bileğine doladı.
"O benim en sevdiğim saç bandım. Ya da vazgeçtim bileğinde dursun hatta bir saniye." Ayağa kalktım tekrar. Tokalarımın arasından siyah düz olanı aldım.
"Bunu ne yapacağım ben?"
"Bileğinde kalacak ve hiç çıkmayacak." Dedim tokayı bileğine takarken.
"Peki hatun, nasıl istersen." Yanağıma bir öpücük kondurup odadan çıktı. O odadan çıkınca üzerimi değiştirmek için valizimi açtım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Üzerimi değiştirdikten sonra çok hafif bir makyaj yapıp bildirimlerimi kontrol ederek odadan çıktım.
"Günaydın." Arkamı döndüğümde Esra olduğunu gördüm. Yüzünü görünce de aklıma geldi araştırmam gereken bir mevzu olduğu.
"Selam sabahı da mı almıyoruz?" Dediğinde bir kaç adımla yanına yaklaştım.
"İkimizde bir birbirimizden haz etmiyoruz bu iyilik meleği oyunların bana sökmez. Ayrıca sabrımı zorluyorsun ayağını denk al." Yanından omzuna çarparak geçtim.
"Günaydın yenge."
"Günaydın Duygu. Ev halkı nerede?"
"Hava güzel ya kahvaltıyı bahçede edelim dedik."
"Harika. Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?"
"Hayır yok. Her şey hazır zaten gel bizde bahçeye çıkalım." Dedi ve koluma girdi.
Birlikte bahçeye çıktık. Merih'in yanında bir kadın vardı ve bana yiyecek gibi bakıyordu. Her an bir atakla Merih'den sıyrılıp avına doğru koşacak gibi. O avda ben oluyorum.
