2.bölüm

14.7K 853 75
                                    

bölüm şarkısı=> Seksendört- Yorma

Oy ve yorumlarınız ile desteklerseniz çok mutlu olurum :)

°
Kelimeler bir türlü dilime ulaşamıyordu.
Boğazıma kadar tırmanıp orada düğüm düğüm birbirlerine bağlanıyorlardı.

Bir süre gözlerine bakakaldım.
Bulmuştum değil mi?
Tan Evren'i hiç ummadığım bir şekilde bulmuştum.

"Elimi havada mı bırakacaksın?"

Yutkunarak mavi irislerimi aramızda ki eline indirdim.
Kendimi toparlamam kısa sürmüştü. Titreyen elimi kaldırarak avucuna bıraktım.
Kocaman avucunun içinde kaybolmuştu elim.

"Sen.." ne diyeceğimi bilemez halde kafamı iki yana salladım.

"Evet ben?"

"Sen osun." diye mırıldandım şaşkınca. Gerçekten oydu. Yıllar öncesine ait fotoğraflardan tanıyordum onu. Değişmeyen tek şey siyaha yakın gözleriydi.
Bulmuştum onu.

Şaşkınca güldüğümde bana deli görmüş gibi baktı. "Kim?"

"O işte, Tan Evren." dedim heyecanla.

Alayla güldü. "Evet bu bilgiyi az önce verdim."

Beni yanlış anlamsından korkarak kendimi toparladım. "Bak ben yıllardır seni arıyorum." kaşları çatıldığında bu kez daha çok yanlış anlaşıldığımı fark ettim. "Ya bu şekilde olmayacak. Uzun bir konu. Lütfen yanlış anlama beni ama biraz vaktin var mı?"

Gözleri hala ifadesiz bakıyordu. "Biraz vaktim var, lojmana gidelim." dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.
Bir an önce olan biteni anlatmak ve onu babamın karşısına çıkarma isteği ile yanıp tutuşuyordum.

Bizim içinde olduğumuz zırhlı araç en önde, geriye kalan 3 araç arkamızda lojmana varmıştık. Kocaman askeri alan içerisinde bir sürü yapıtı bulunduruyordu.
Arabadan indiğimizde Tan askerlere hitaben konuştu.

"Yarım saat sonra herkes toplanma alanında olsun." gecenin bu vaktinde toplanıp ne yapacaklarını kesinlikle merak etmiyordum.

Koyu irislerini bana dokundurdu. "Benimle gel."
Kocaman binaya doğru yürüdüğünde peşine takıldım.
Bir yanım hala korkuyorken bir yanım onu bulmuş olmanın sevincini yaşıyordu.

İçeri girdikten sonra dümdüz yürüdüğümüz koridorda sağa döndük. Karşımızda ki ilk kapıyı açtığında beni kocaman bir oda karşıladı. Ortada bir masa ve önünde iki siyah deri sandalye.
Odanın sol tarafında bir oturma grubu vardı.
Onun dışında sade döşenmiş bir odaydı.

Tan masanın ardında ki koltuğa kurularak önünde ki deri sandalyeyi işaret etti. "Otur." emrivaki konuşmasını kulak ardı etmeye çalışarak gösterdiği yere oturdum.

"Seni dinliyorum."

Önce söylemek istediklerimi kafamda tarttım daha sonra dile getirdim.
"Benim babam uzun zamandır alzheimer hastası. Şuan beş yaşındaki çocuktan farksız." duygularımın beni ele geçireceğini hissettiğimde kısa kesmeye karar verdim.

"İlk askerliğini nerede yaptın?" yine de emin olmak istiyordum işte.

"Isparta."

Cevabından tatmin olduktan sonra "Babam.." dedim "Adnan Savcı."

Çok küçük bir anda olsa gözlerinden farklı bir duygunun geçtiğini, omuzlarının düştüğünü hissettim.

"Adnan Savcı." diye fısıldadı. "Şuan nerede?"

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Where stories live. Discover now