yorgun göz altları yalan söylemez.

924 118 127
                                    

[bölüm 1]

!tw! self harm !




o gece düşüncelerinde kaybolmuş, her ne kadar uyumaya çalışsa da uyuyamamıştı yeşil saçlı genç. hava aydınlanmaya başladığında telefonundan gelen alarm sesini duydu. bu saatin 5.00 olduğunu gösteriyordu.

uzandığı yatağından kalktı ve yorgun adımlarını banyoya yönlendirdi. kıyafetlerini çıkarıp bir kenara koyduktan sonra uykusuz kalan bedenini soğuk suyun altına attı. küvetin içinde otururken bir yandan açtığı suyun kafasının üstünden akıp gitmesine izin veriyordu. uzun bir süre o şekilde kaldıktan sonra nihayet çıkmayı başarabilmişti. havlusunu almak için çıktığında, gözleri aynadaki vücuduna kaydı.

ellerindeki yaralar, omzunda ve sırtında bulunan orta okuldan kalma yanık izleri, siyah göz altları ve bileğindeki kesiklerle tam bir enkaz yığınına benziyordu. üstüne üstlük neredeyse beyazlamış cildinin, görüntüyü hiçbir yönden iyi göstermediği ortadaydı. eğer biraz daha baksaydı midesinin bulanacağını bildiğinden gözlerini aynadan çekti ve adımlarını odasına yönlendirdi.

yeni yeni doğan güneşin ışıkları odasının içini hafiften aydınlatırken, üstüne direkt formasını giymeye karar verdi. normalde her sabah bu saatte yurdun bahçesine iner ve sabah antrenmanı yapardı. ama bugün bunu yapamayacak kadar bitkin ve enerjisiz hissediyordu. öyle ki okula giderken bile, göz altlarını kapatmak adına hiçbir girişimde bulunmamıştı.

sınıfa girdiğinde herkes birbiriyle konuşuyordu. aralarındaki sohbet öyle koyuydu ki kimse midoriya'nın sınıfa girdiğini farketmemişti, bir kişi hariç. bakugo katsuki kimseyle konuşmadığından izuku'nun sınıfa girdiğini görmüştü. sarı saçlı genç izuku'nun göz altlarını görmüştü ama umursamadığını belli eden bir "tch" sesi çıkarıp önüne döndü. içten içe umursuyor ve ne olduğunu merak ediyordu ama onun bu hareketini gören izuku, kesinlikle bunu farkedememiş aksine katsuki'nin ondan nefret ettiğini düşünmüştü. kafasını bir anlığına kaldırdığında gördüğü hareketten sonra göz yaşlarının akmasını engellemeye çalışarak başını eğdi ve sırasına geçti. çok geçmeden aizawa da gelmişti.

ilk dersler çabuk geçmişti ve kimse farkedemeden öğlen arası olmuştu bile. izuku hiç yemek yiyecekmiş gibi hissetmiyordu bu yüzden sınıfta kalmaya karar verdi. arkadaşlarının onlarla gelmesi için olan ısrarlarını birkaç cümleyle savuşturdu ve onların sınıftan çıkmasının hemen ardından kafasını sırasındaki kollarının arasına koydu.

sabahki gibi onun bu tavrını fark eden sadece katsuki olmuştu ve onun böyle yapması sarışının sinirlerini cidden bozmaya başlamıştı.

"hey, inek ! ne boklar çeviriyorsun sen yine-" gözlerinin içine bakan yeşil irisleri gördüğü anda lafı yarıda kalmıştı. gözlerinin eskisi gibi parlamamasının yanında, göz altları hiç de iyi bir uyku çekmediğini söylüyordu.

"ne bu halin senin !" gördüğü manzaradan hiç hoşnut olmadığını gösteren bir ses tonuyla söylemişti bunu. sesinin biraz yüksek çıkması da izuku'nun hafifçe yerinde sıçramasına neden oldu. "kacchan... lütfen biraz daha sessiz olabilir misin?" sesi yorgun çıkmıştı.

katsuki çoğu zaman izuku'nun yorgun halini görmüştü ama bu sefer farklıydı, sesi o kadar kısık çıkmıştı ki neredeyse duyulmuyordu. gözlerini zar zor açık tuttuğu da belliydi.

yeşil saçlının sözleri üzerine başını sınıfın başka tarafına çevirdi ve endişelendirdiğini belli etmemeye çalışan bir ses tonuyla sordu.
"düzgün uyumadın mı sen dün gece.."

atychiphobia. | bakudekuDonde viven las historias. Descúbrelo ahora