1.2

639 72 58
                                    

"...sonra bizde jimin oppayla birlikte seni bahçeye çıkartmak için plan yapacaktık bahçeye indik plan bitince ikimizde ayağa kalktık ama o bir anda başını tuttu ve sonra yere yığıldı ne yapacağımı bilemedim"
Dedi yuna

Oflayarak yüzümü ellerim arasına aldım.
"Keşke direk gelip söyleseydiniz"
Dedim
"Unni sanki öyle yapsak gelecektin de"
Doğru, odanın kapısı açılınca hızla ayağa kalktım.

"Jisoo unni onun neyi var ?"
"O sadece yorgunluktan bayılmış uyandığında o ahmağa hatırlatın öğünlerini atlamasın ve güzelce uyusun"
Jisoo unni gidince odaya girdim.

"Ahmak !"
Diyerek yanına oturdum. Gözümden akan yaşı sildim. Onu o an öyle yerde görünce gerçekten tüm dünyam durdu. Jimin'in elini sımsıkı tuttum.
"Ahmak ama çok sevdiğim bir ahmak"
Diyip yanağını öptüm.

•••••

"Unni ! Jimin oppa uyandı"
Oturduğum yerden kalkıp jimin'in yattığı odanın önüne geldim. Jimin tavanla bakışıyordu. O iyi...

Arkamı döndüm gidecekken biri kolumu tuttu. Tekrar döndüm.
"Yuna ne yapıyorsun ?"
"Unni şuan eminim ki en çok görmek istediği kişi sensin"
"B-ben yanına gideme-"
Yuna bir anda kapıyı çalıp kaçınca hızla ona baktım.

"Gir !"
Yuna bana el sallayıp asansöre binince göz devirerek kapıyı açtım. Jimin beni görünce ayağa kalkmaya çalıştı
"G-gerek yok kalkma"
Diyince durdu.

"Kısa birşey söyleyip gideceğim"
Dedim, yanındaki sandalyeye oturdum.
"Yastığımı düzeltir misin ?"
Dedi
"Tabii"
Ayağa kalkıp jimin'in arkasındaki yastığı biraz kaldırdım o da oturur pozisyon geldi.

Geri çekilecekken dudak dudağa gelince durdum. O kadar yakındık ki dudaklarımız arasında tırnak kadar bir mesafe vardı. Hemen geri çekilip boğazımı temizledin ve sandalyeye oturdum.

"E-evet benimle ne konuşacaktın ?"
Dedi jimin
"Aa şey jisoo unni öğün atlamaman gerektiğini söyledi ve düzenli uyuman gerekiyormuş"
"Bu mu yani diyeceklerin ?"
"Evet"
Dedim

Kalktım bileğimi tutunca ona döndüm.
"Seulgi birşey fark etmesin diye öyle söyledim yoksa gerçekten seni bir deli olarak görmedim geldiğin günden beri hem de...hem benim hastalarımın hiçbiri deli değil ben o laftan nefret ederim benim hastalarım, onlar bir melek"

"Ama bu vücudum için benimle olduğun gerçeğini değiştirmez"
"Rose seni arzulasaydım seni yıkadığım o gün sana dokunmaya çalışırdım ama ben dokunmayı bırak vücuduna bile bakmadım sadece gözlerinin içine baktım yıkarken rahatsız olma diye"
Doğruydu sadece gözlerime bakmıştı.

Odanın kapısı açılınca o tarafa baktım.
"Jimin sevgilim iyi misin ?"
Sinir yine tepeme çıkmıştı hızla elimi jimin'den çektim. Soo jin denen kız hızla jimin'e sarıldı. Arkamı döndüm ve kapıyı açtım.

"Rose"
Yavaşça jimin'e baktım. Soo jin denen kızın kollarından tutup onu itti.
"Asıl ihtiyacım olan sensin"
Dedi

"V-ve sen bir deli değilsin asıl deli olanlar sana deli diyenler hangi normal insan sana baksa normal bir birey olduğunu anlard-"
Hızla jimin'in yanına gidip soo jin'i umursamadan dudaklarına yapıştım. Jimin gülerek elini yüzümün iki yanına koyup beni öpmeye başladı

(ROSE AYRIL ONDAN !)

Kulağımın dibinde bağıran jung woo'yu umursamadan sırıttım ve jimin'i öpmeye devam ettim. Nefessiz kalınca benden ayrıldı.

"Şuan kulağımın dibinde ve bağırıyor"
Dedim gülerek, jimin iki eliyle kulaklarımı kapatıp tekrar dudaklarıma yapıştı bu sefer ses daha az geliyordu.

Elimi jimin'in ensesine attım. Sanırım jimin farklıydı çünkü ona karşı şu yaşıma kadar kimseye hissetmediğim şeyler hissediyorum. Jimin kulaklarımı açınca sesin gittiğini fark ettim.

Jimin belimden beni kaldırıp kucağına oturtunca güldüm. Benden ayrılıp anlımı öptü. Ona sımsıkı sarıldım o da kollarını bana sardı.
"Seni gerçekten seviyorum"
Demesiyle güldüm.

~SAVE ME~Donde viven las historias. Descúbrelo ahora