Derin bir nefes alarak kapıyı çaldım.
"Gir"
Yavaşça kapıyı açarak içeri girdim.
"Hayret abi işin yok mu ? Eve geldiğine göre"
"İşim var, işim var tabii ama sen daha önemlisin"
Diyerek güldüm
Yeji ayağa kalkıp yanıma geldi elini anlıma koydu.
"Ateşinde yok, abii ! Yoksa kafana saksı mı düştü ?! Neresin-"
"Yaa!"
Yeji elini çekip geri çekildi.
"Konuşmak için geldim"
"Ne konuşmak için ?"
Dedi merakla
"Sevgili-"
Bir anda aklıma gelen şeyle durdum.
'Oflayarak rose'ye baktım.
"Bak şimdi jimin eve gidince ne yapıyorsun biliyor musun ? Ona iyi davranıyorsun sonra oturun konuşmak için geldiğini söyle eminim ki 'Ne konuşacağız ?' diye soracaktır. Sen de ne diyorsun ?"
Dedi
"Sevgilin varmı diyoru-"
Rose anlımın ortasına fiske atınca acıyla kafamı tuttum.
"Sevgilim mal mısın ?! Direk konuya girme önce kendinden yola çıkarak bir ilişkin olduğunu söyle sonra sen ona bunları anlatınca yumuşayıp ne de olsa abiminde bir ilişkisi var o da seviyor zorla bizi ayıramaz diye düşünerek sana sevgilisini -eğer varsa tabii- eminim ki hemen anlatacaktır"
Dedi
"Bayan Park bunları nerden öğrendiniz ?"
Dedim gülerek, rose'de güldü. Kollarımı ona sardım.
"Beni haberdar et konuşunca tamam mı ?"
"Tamam"
Dedim gülerek ve rose'nin saçlarının arasını öptüm.'
"Sevgili ne abi ?"
Dedi yeji, boğazımı temizledim ve yatağa oturdum yeji de çalışma masasının sandalyesini yanıma çekerek oturdu.
"Sevgilim var"
Dedim
Yeji gülümsedi
"Haberim var şu şıllık soo jin o kıza kıl oluyorum bana sanki benden üstünmüş gibi bakıyor ıyk"
"O bitti başka biri ve bu sefer cidden aşık oldum"
"Oww bak şimdi ilgimi çektin kimmiş bakalım bu kalbini çalan güzel bayan ?"
"İsmi Rose çok güzel aynı beyaz bir gül gibi masum ve kırmızı bir gül gibi vahş..."
"...y-yani kırmızı bir gül gibi güzel diyecektim karıştı"
"Fark ettim"
Dedi yeji gülerek
"O benim karanlıktaki mum ışığım gibi-"
"Ayy abi bunları senden duymak...asla beklenmeyecek birşey ses kaydı mı alsam ?"
"Dinlesene kızım birşey anlatıyorum"
"Tamam tamam dinliyorum"
Dedi
"Mesela bir doktorla stetoskop ya da ramen ve köri sosu, balık ve su-"
"Abi ne anlatıyorsun ?"
Dedi
"Asla ayrılmayacak iki şeyleri"
Dedim, yeji güldü.
"Aşkın belli ki senin aklını başından almış. Abi yarın akşam için onu eve yemeğe davet etsene hemde tanışmış olurum"
"Güzel olur sorarım boşsa gelir"
Dedim
"Harika uzun süre sonra senin güzel yemeklerini yiyeceğim desene"
Demesiyle güldüm, evet yemek yapmayalı uzun olmuştu.
"Er yeji senin bana anlatacak birşeyin yok mu ?"
Dedim yeji gözlerini benden kaçırdı. Yine aklıma rose'nin dediği geldi.
'Saçlarının arasını öptükten sonra rose benden ayrıldı
"He bu arada sevgilim belki anlatmayabilir anlatmazsa en sonda ona deki; 'Bana söyleyecek birşeyin var mı ?' eğer senden bir şey saklıyorsa kesinlikle gözlerini kaçıracak"
"Ne ?"
Dedim
"Sen sadece dediğimi yap biz buna suçluluk duygusu diyoruz. Kendini suçlu hissetiği için gözlerinin içine bakmaya cesaret edemez"
Dedi
"Sen bu işte baya baya profesyonel olmuşsun"
"Tabii"
Diyip güldü.
"Son birşey daha diyeceğim gözlerini kaçırınca da kızın üstüne gitme sen benden birşey saklayamazsın abini çok seversin falan de duyar kas emin ol ki bu kesin işe yarar"
Dedi
"Tamam"
Dedim
"Ee hadi yiyelim soğudular"
Dedi rose, onu onaylayınca birlikte yemeye kaldığımız yerden devam ettik.'
"O zaman ben odama gideyim. Sen zaten benden birşey saklamazsın"
Diyerek yavaşça ayağa kalktım.
"Abi !"
Ahh sanırım itiraf geliyor buna hazır değilim !
"Biri var"
Gözlerimi kapattım derin bir nefes alıp yeji'ye döndüm.
"Kim o ?"
Dedim sakince
"Hwang Hyunjin, ama tanısan çok iyi bir çocuk"
"Ne zamandır çıkıyorsunuz ?"
"1..."
Diyip durdu
"Ay mı ?"
Hayır anlamında kafasını salladı.
"Hafta"
Dedim
"Yıl"
Dedi kafasını yere eğerek, sinirle güldüm. Sakin ol jimin tekrar derin bir nefes aldım.
"Pekala aranızda benim sinirleneceğim tarzda şeyler oldu mu ?"
Dedim
"Hayır abi gerçekten olmadı zaten bir okulda görüşüyoruz"
"O çocuğu görmek istiyorum...yarın ki yemeğe onu da çağır tanışalım bakalım"
Diyerek sırıttım.
