2

636 40 9
                                    

Selam... İyi kalın. Bol bol yorum ve oy lütfen.

***

"Öyleyse sonra görüşürüz Hyunjin... Dikkatli ol. "

Ayağı kalkıp odadan dışarıya çıkmadan arkamı dönüp Hyunjin'in çıkması bekledim. Kapıya doğru geldiğinde konuştu:

"Sen de dikkatli ol hyung. Görüşürüz."

***

Ah derse geç kalmıştım... Sanırım tek ben değil beni uyandırmadığına göre birileri daha dersine geç kalmıştı. Alt katımda yaşayan Jisung, tatlı sincap genelde o beni, o uyandırmayınca ben onu uyandırırdım. Ama bugün ikimizde uyanamamıştık sanırım. Zaten her yerim tutulmuştu, üstüne üstlük nezleydim. Uykuma biraz daha devam edebilirdim ama ondan önce Jisung'a uyandığında göreceği 'Beni uyandırma.'  mesajı atmam gerekiyordu...

Telefonu geri baş ucuma kattıktan sonra iyice gerildim ve yastığa geri gömüldüm...

...

"Hyungggg aç kapıyı öldün mü? Uyan artık öğlen oldu... Of hadi ama."

Bir ses göklerden bir yerlerden bir ses geliyordu... Sanki Jisung'un sesi gibiydi. Yastığa daha çok gömüldüm ve güzel rüyama devam etmeye çalıştım. Ama sanırım o ses göklerden değil kapıdan geliyordu...

Bu tatlı rüyayı nasıl böler diye hızlıca ayağı kalktım ve kapıya doğru ilerleyip yine hızlı bir hareket ile açtım.

"Şaka mısın Jisung? Saat 12.30 ne var bunda insanlar akşama kadar uyuyor!"

"Sıkıldım hyung... Ve ikimizde geç kalmışız."

"Fark ettiğine sevindim. Geç içeri dışarıdan soğuk geliyor. Soğuğu sevmem...bilirsin."

"Ben de dışarı çıkalım ve gezelim diyecektim. Hem sıcak kahveni ben ısmarlarım hyung lütfennnn. Ders çalışmaktan, işlerden sen de ben de çıkamıyoruz doğru düzgün. Bugün birşeylere bakalım. Olmaz mı?"

"Madem bu kadar yalvardın. Akşam mesaimide iptal ediyorum. Senin de varsa sen de et."

"İzinliyim. Hem yalvarmadım be!"

"Seni görmekten bazen sıkılsamda seviyorum seni sincapcık. İş de beraberiz, alt katımda yaşıyorsun, bölümlerimiz aynı ama neyseki benden yaşça küçüksün aynı sınıflara denk gelsek ne yapardım..."

"O zaman bence beni sevmiyorsun hyung."

"Ne hayır yanlış anladın... Jisung demek istediğim o değildi. Ben-"

"Şaka yapıyorum... Hadi üstünü giyin. Dediğim gibi kahven benden, yemek senden."

"Yemek ne ara-"

"Aç ayı oynamaz hyung. Hazırlanıyorum. Ben çabuk ol byee."

Ahh küçük şeytan...

Ne giyeceğimi düşünüyordum ama sanırım ondan önce yüzümü falan yıkamam gerekiyordu. Hatta Jisung duş almamı biraz bekleyebilirdi bence. Yürürken bile tutulmanın sonuçları sayesinde bacaklarıma ağrılar giriyordu. Sıcak duş en azından rahatlamamı sağlardı.

Hızlıca bir duşun ardından, güzelce giyindim, saçlarımı kuruttum. Tatlı bir balm sürdüm. Auram gibi şeftali kokan bir parfüm sıktım. Gayet hazırdım bence.

"Zili bozma Jisung."

"Ooo hyung bu tatlılık ne böyle... Çıkalım hadi."

"Sen de tatlısın sincap..."

"Ben de sana bundan sonra civciv diyeceğim çünkü şu kelimeyi bir türlü unutamadın."

"Sorgulamayacağım. Ancak sana dışarda sincap demiyorum. Sen de ağzından böyle birşey kaçırma derim."

"Haşin civciv."

...

Jisung'un uzunca önerisi üzerine bu coffeeyi deneme kararı almıştık.

"Ne içersin hyung?"

"Hmm sıcak çikolata al bana..."

"Coffeeye geldik ve sen seksi bir latte yerine hot bir sıcak çikolata istiyorsun demek???"

"Evet Jisung... Evet seksi bir latte yerine hot bir sıcak çikolata istiyorum ve bu sıra uzun sürecek gibi. İçeride darlanamam. Burada bekliyorum."

"Off..."

Jisung'u beklerken havanın ne kadar soğuk olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bir an önce sıcak çikolatamı alıp, Jisung'la beraber hafif hafif, salına salına yürürken, yudum yudum içmek istiyordum. Soğuk hava vururken oldukça güzel olacaktı çünkü.

Arkamı dönüp ne kadar sıra kalmış diye bakmak için hızlıca döndüğümde çıkış yapan bir müşteriye çarpıp kahvesini dökmesini sağlamıştım ki ben alfayım diye çığlık atıyordu resmen bakışları ve bedeni. Feromanlarını üstümde hissetmeye bile çekinmiştim bir an...

"Keşke daha dikkatli olsan, herkes bu kadar sakin kalmayabilir. Normalde ben de kalmazdım ama güzelmişsin."

"Kusura bakmayın, parasını ödeyeceğim. Ve iltifatınız için teşekkürler."

"Oldukça dobrasında... Hm hoşuma gitti."

"Anlamadım... Buyrun parası."

"Gerek yok."

"Hayır efendim saçmalamayın olmaz öyle parasını vereyim."

"Çok ısrarcısın. Belki para istemiyorsam?"

"Ne demek istediğini gerçekten anlamıyorum. Alt tarafı bir kahve. Neden böylesin istersen sıraya girip kendim alayım."

"Evet anlamıyorsun omega. Parayı değil seni istiyorum, seni beğendim."

***

🐯🐺🎰🐺🐣

***

Okay... Hayırdır ya:/ 

Oy lütfen.

Gamling°VMin•OMEGAVERSEWhere stories live. Discover now