🌸 Baş Belası 🌸

🌸 30. Bölüm 🌸

"Evet seni dinliyorum" dedim tek kaşımı kaldırıp dişlerimi sıkarak, adam yediği yumruğun hala etkisindeydi ve bu beni daha çok çileden çıkarıyordu! Kolumu açtığım gibi tekrar suratına yumruğu indirdiğimde ağzındaki kanı tükürdü ve acıyla geriye yaslandı. "Konuş lan!" diye gürlediğimde dişlerini sıktı.

"Yavuz söyledi" dediğinde dişlerimi sıktım ve bakışlarımı Alex'e çevirdim, oda hemen yerinde doğrulup yanına bir kaç adam alınca başımı salladım.

"Yavuz'u getir" dediğimde hemen yanımdan ayrıldı ve uzaklaştı bende tekrar İncir'in babasına döndüm ve sandalyeyi ters çevirip bacaklarımı iki yana açarak oturdum ve dirseklerimi sandalyenin başlığına dayayıp burnumdan soludum. "Ne istedin kadından? Ha? Söyle"

"Karım o benim"

"Karın o senin ha? Karın? Dövdüğün kadın...sebep?" diye sorduğumda başını kaldırıp yüzüme baktı, koyu gözleri öfkeyle parlıyordu ve bu beni gergin yapmıştı İncir'in bakışları da aynı babası gibiydi, lanet olsun bir kısmı ona benziyordu, dişlerimi sıkıp tek kaşımı kaldırdım. "Bir soru sordum"

"Ailevi bir..."

"Aile diye bir şey yok!" diye gürleyip hızla yerimden kalktığımda adam irkildi, çenesini tutup sertçe sıktığımda inledi. "Aile denen şey nedir biliyor musun? Adam gibi adamlar karısına vurmak yerine yanağını öpmektir, elini zorba bir şekilde tutup sıkacağına o ele bir çiçek vermektir? Bırakıp gitmek yerine koynuna alıp kollarınla sarıp korumaktır! Senin kocalık hakkın bu! Çocuğa gelince, babasız büyütmek yerine onun yanında olup onunla çocuk olmaktır, annesini gözünün önünde dövmek yerine kızını alıp daha güzel görüntülere çizgi filmlere teşvik etmektir! Aile demek budur!" diye gürleyip suratına kafamı geçirdiğimde acıyla bağırdı.

Dişlerimi ve yumruklarımı sıkıp tekrar ona girişmemek için kendimi zor tutuyordum ama yapacak gibi de değildim? Açılıp tekrar vurduğumda en sonunda yediği dayağı kaldıramayıp bayılmıştı, öfkeyle dişlerimi sıkıp yanından ayrıldım ve bilgisayar başındaki Jack'in yanına gittim masada oturan iri yarı iki adama baktığımda hemen ayağı kalktılar üçü de benden emir bekliyordu. "Jack kameralarda olsun gözün en ufacık şeyde affetmem, siz ikiniz de adamın başında durun Alex geldiğinde bana söylesin geleceğim" dediğimde hepsi başını sallayıp görevlerini yapmak için hareket ederken bende hemen İncir'i görmek için depodan ayrıldım.

Saat erkendi henüz ve hemen arabadan inip hızlı adımlarla apartmana girdim merdivenleri hızlı hızlı aşıp kapıya geldim ve zile bastım, bir kaç zile basmamın ardından kapıyı Dora açınca bakışlarımı hızla içeride gezdirdim ama görünürde kimse yoktu, Dora içeri gelmem için kenara kayınca ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim ve etrafa bakmaya devam ederken Dora konuştu.

"Annesiyle beraber kendi odasında, uyuyorlar" dediğinde başımı salladım.

"Bir göreyim"

"Tamam"

"Zoya teyze, Natia nerede?"

"Natia duş alıyor annemde uyuyor" dediğinde başımı salladım.

"Loren nasıl? Bu olanlardan sonra onu hiç sormadım"

"İyi merak etme, yarın aramızda olur"

"Tamamdır" deyip uzaklaştım ve hemen İncir'in odasına doğru yürüdüm, odaya gelip içeri girdiğimde karşılaştığım manzara içimi burkmuştu, annesi sırtını yatak başlığına dayamış uyuyordu İncir ise başını annesinin dizlerine yaslamış kollarını beline sarmıştı, derin bir iç çekip yutkunarak yanlarına gittim ve yatağın kenarına oturdum annesine dikkatle baktığımda dudağı şimdiden kabuk toplamaya başlamıştı, yanağı hafif şişmişti bu görüntü dişlerimi sıkmama ve öfkelenmeme sebep olmuştu, o Yavuz piçi geldiğinde ölümlerden ölüm beğendirecektim!