4.

4K 306 133
                                    


 Güzelce okuyun yawrularım

Arada yorum fln yapın yalnız hissediyorum

**********************************

"Eros telefonun çalıyor. Pştt!" diyen Ahmet'e irkilerek döndüm. 

"Ne?" 

"Oho oğlum iyi misin sen ? Telefonun çalıyor farkında mısın?" dediği şeyle cebimde titreyen telefonu daha yeni fark ediyordum. Bakışlarımı karşıdaki görüntüden çekip telefonumu açtım. Ela'nın aradığını görünce sıkıntıyla iç çektim. 

" Alo, aşkım neden kaç dakikadır açmıyorsun?"

"Duymamışım Ela, bir şey mi oldu?" dedim bıkkın bir sesle. Zaten karşımdaki görüntü sinirlerimi bozuyordu.

"Hiç. Sevgilimi arayamaz mıyım? Yanınıza geleyim mi? Parktasınız değil mi?"

"Parkta olduğumuzu nereden biliyorsun?" dedim. Bir öksürük sesi geldi.

"E-e tahmin aşkım. Neyse ben geliyorum o zaman." dedi telefonu yüzüme kapatarak. Bir anlam veremeyerek telefona baktım. 

İzlendiğimi hissedince başımı o yöne çevirdim. Mavi yeşil gözlerle karşılaşınca sakince çektim bakışlarımı. Sahanın ortasında oturmuş .Ona hayranlıkla bakan kimseyi umursamadan suyunu içiyordu. Bur umursamaz tavırlarına  olan şaşkınlığım her saniye katlanarak artıyordu.

Arkamdan boynuma dolanan kollarla irkildim.

" Merhabaa aşkımm!" diyen Ela'ya zoraki gülümsedim.

"Hoş geldin."

" Eee siz gençler ne yapıyorsunuz bakalım?"

"Oturuyoruz yenge." diyen Ahmet'e ters ters baktım. Başımı Ela'ya çevirdiğimde dikkatle bir yere baktığını gördüm. Bakışlarını takip edince Mavi yeşil gözlerle karşılaştım. Göz göze gelince bakışlarını yavaşça çekti. Ela'nın hala sahanın ortasında oturan, çıplak göğsündeki terleri karnına doğru akan çocuğa baktığını görünce kaşlarımı çattım.

"Buradan çok net değil, biraz yakına git istiyorsan." dedim hafif sinirli bir sesle.

" Gözüm dalmış Aras ne alakası var. Ne demeye çalışıyorsun?"  Ela'nın aniden yükselmesine şaşkınlıkla baktım.

"Sakin olur musun Ela?"

"Olamam sakin falan! Son günlerde  hep böyle davranıyorsun Aras. Bıktım artık!" dediği şeylerle gözlerim şaşkınlıkla büyürken etraftaki herkesin gözü bize dönmüştü.

"Ela bağırmadan konuşamaz mısın? Hem neyden bahsettiğini gerçekten anlamıyorum." 

" Bırak Aras ya!" diye son kez bağırdı hışımla kalkıp gitmeden önce. Ardından şaşkınlık içinde   bakıyordum şimdi. Peşinden gitmek için bir hamlede bulundum fakat Onur kolumdan tuttu.

"Sen gitmesen daha iyi olur gibi duruyor. Ben ona evine kadar eşlik ederim." dedi Onur ayaklanırken. 

"Ben ne olduğunu gerçekten anlamadım." dedim şaşkınlık dolu bir sesle.

"Fıstıklı mı olsun kanka?" diyen Ahmet'e anlamazca baktım.

"Helvan diyoru-" Selçuk'un kafasına bir tane geçirmesiyle sözü yarıda kaldı.

"AH! Yavaş be öküz." dedi kafasını ovalarken.

"Çenenin bağını sikmeden sus Ahmet. Aras sen de sıkma canını. Anlık sinirle oldu herhalde." dedi Selçuk sırtımı sıvazlarken. Sessizce başımı salladım. 

Pek de güzel geçmeyen bir günü ardından bir de bunu yaşamak iyice canımı sıkmıştı. Hala Ela'nın ortada hiçbir şey yokken neden yükseldiğini anlayamamıştım. Sıkıntılı bir nefes verdim.

"Ben gidiyorum. Yarın görüşürüz." dedim ayaklanarak. Pek keyfim kalmamıştı. Onlar da bunu anlamış olacaklardı ki başlarını salladılar.

"Dikkatli git." 

Şimdi pek kimsenin bulunmadığı yoldan park çıkışına doğru ilerliyordum. Başım ciddi derece ağrıyordu.  Dar yolun ortasında durup elimi alnıma götürdüm. Ne kadar süre öyle durdum bilmiyorum ama arkamdan gelen sesle irkildim.

"İlerlesen iyi olurdu."  son iki  kelimeyi bariz bir imayla söylerken. "Bir sen eksiktin." diye tısladım sessizce. Ama başım o kadar ağrıyordu ki ne arkamı dönecek ne de ona cevap  verecek gücü kendimde bulabildim. Ona bakmadan sessizce yana kayıp  yol verdim. Bir süre geçmesini bekledim fakat bir hareket olmayınca  arkamı döndüm.

Basketbol oynadığı için dağılmış sarı saçlarından bir kaç tel gözünün üstüne gelmişti. Mavi yeşil gözler boş bir ifadeyle bakıyordu. Gözlerim üstündeki sweat'e kayınca alayla sırıttım. 

"Ne?" dedi neden sırıttığımı anlamaya çalışıyor gibi.

" Neden giydin ki?" dedim gözlerimle sweat i işaret ederek.

"Giymemi istemiyor muydun yoksa?" dedi alaylı bir gülüşle.

"Yok ondan değil. Belki yolda da vücut gösterisi yapabileceğin birilerini bulurdun."

"Üstümü vücut gösterisi yapmak için mi çıkardığımı düşünüyorsun?" dedi umursamaz ses tonuyla.

"Öyle olduğunu düşünmüyorum. Zaten öyle." dedim gözlerimi karanlıkta parlayan gözlerine dikerek. Sinirli olduğunu düşündüğüm bir kahkaha attı. 

"Çok dikkat etmişsin anlaşılan." dedi kollarını göğsünde birleştirerek. Başıma giren ani sancıyla gözlerimi kapattım.

"Bence artık  gidebilirsin." dedim az önce yana kaydığım yolu göstererek.

"Tüh! Laf sokarsın diye beklemiştim halbuki." diyen alaylı sesiyle gözlerimi öfkeyle açtım.

"Akşam akşam gel beni sik mi demeye çalışıyorsun amına koyayım!" diye tısladım

"Altta olmam." dedi boş bir ifadeyle. Anlamayarak baktım.

"Ne?"

"Eve gidince ağrı kesici iç." dedi gözleriyle başımı göstererek. Sonra ben daha bir şey diyemeden kaykayına binip uzaklaştı.

Bu emir veren tavrına karşı kaşlarım çatıldı. Aklıma en son söylediği şey geldi.

"...altta olmam..."

**********************************

Sizi seviyorummm 🖤

Öpüldünüz (〃` 3′〃)




EROS (b×b)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin