Omegaverse
Çiçekler kadar, hatta çiçeklerden bile güzeldi omega. Belki de ulaşılamayacak kadar. Herkes peşindeyken o istemediği, daha tanımadığı birine eş olmuştu.
Çoğunlukla Soft
𝔗𝔞𝔪𝔞𝔪𝔩𝔞𝔫𝔡𝛊
Öpücükler devam ediyordu. Kollarımı Katsuki'nin boynuna sarmış ona tutunuyordum. O ise dudaklarımızı ayırıp boynuma yöneldi. Bir süre orada oyalandıktan sonra Kimono'mu çözmeye yeltenmişti ki onu durdurdum.
"Bekle..."
"Sorun ne? Yapmak istemiyor musun yoksa?"
"Hayır hayır! Ondan değil... Ama dışarıdayız, ya biri bizi görürse?"
"Kimse yok burada. Kim görebilir ki? Ayrıca kime ne?"
"Ne demek kime ne? Olur mu öyle şey. Hem nereden biliyorsun kimsenin olmadığını?"
"Kim olabilir ki?"
"Bilmiyorum..." tekrar Kimono'mu çıkaramaya çalışınca yine durdurdum onu "Olmaz! Üstümü çıkarmam! Sen de çıkarma, kimsenin senin vücudunu görmesini istemiyorum." kafasını arkaya atıp küçük bir kıkırtı bıraktı ve yüzlerimizi yaklaştırıp sırıttı
"Peki, sen öyle diyorsan..." dedi kıyafetini çıkarırken. Anlamaz bakışlarla ona baktım. Hala sırıtırken iç çamaşırını çıkarıp benimde kıyafetimi çıkardı.
"Katsuki..."
"Güven bana."
İç çamaşırımı da çekip çıkardıktan sonra aniden ayağa kalkmasıyla bacaklarımı beline, kollarımı ise boynuna sıkı sıkıya sarmam gerekti. Boynuna yaklaştıkça feremonlarını daha net alıyordum ve bu alt taraflarım için hiç iyi değildi...
Yavaş yavaş yürürken parmaklarını deliğime getirdi. Yavaşça okşayıp kulağıma doğru mırıldandı "Çoktan ıslanmışsın bakıyorum."
Deli gibi kızarırken yüzümü boynuna gömdüm. Bu feremonlarını artık daha çok almak demekti ve ben bundan gayet memnundum.
Parmaklarından birini içeri ittiğinde vücudum benden izinsiz bir şekilde titredi. İkinci parmağını da soktuğunda kısıkça inledim. İki parmağını birden makas gibi içerde açıp kapatarak oynatıyordu. Ben inlerken onun sırıttığını emindim.
Sonunda yeterli geldiğini düşündüğü için parmaklarını çıkarıp penisini konumlandırdı deliğime. Yavaşça içeri iterken gözlerimi kapatmıştım.
Bir kısmını içeri ittiğinde yürüyüşü de durmuştu. Gözlerimi açıp etrafa baktım ardından Katsuki'ye döndü bakışlarım. Baldırlarına kadar suya girmişti. Bakışlarıma bir cevap vermedi ve penisine tamamen içeri yolladı. Aniden yaptığı şeyle nefesim kesildi. Yetmiyormuş gibi yürümeye devam ediyordu ve her haraket ettiğinde penisi de içeride haraket ediyordu. Daha içimdeki doluluk hissine alışamadan tenimin buz gibi suyla buluşmasıyla nefesim tekrar kesilmişti. Ağlamaklı bir inleme bıraktım ve Katsuki'nin sıcak boynuna sokuldum.
"İyi misin?" birde soruyor muydu?!
"Sence iyi miyim? Dondum!"
"Üzgünüm. Ama kimse görmesin bizi dedin ne yapabilirdim ki?"
"Eve gidebilirdik!"
"O kadar dayanabileceğimi sanmıyorum." ani itirafıyla kızardım ama sinirimi göstermek için yavaşça omzuna vurup "Üşüyorum!" dedim
"Merak etme biraz sonra ne soğuğu ne de başka bir şeyi düşünemeyeceksin." neden bahsettiğini anlamaya çalışırken içimde hareket etmesiyle anlamıştım.
Sertçe haraket ediyor aynı anda boynumu ısırıp emiyordu. Tırnaklarımı sırtına geçirip zevkle inliyordum bende.
" K-Katsuki... yavaşla lütfen!"
" Özür dilerim, kendimi kontrol edemiyorum..."
Kucağında olduğum için ona yukarıdan bakıyordum. Eğilip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bunu öpüşmeye çevirdiğimizde dudaklarını kanatacak derecede sert öpüyordum. O aşağıda hareket ettikçe her vuruşunda boşalacak gibi oluyordum. Hala öpüşürken dili dudaklarımı yaladı. Ağzımı açıp kabul ettim onu. Dillerimiz birbirine dolanırken öpüşmemiz büyüyordu. Onun içimdeki sert vuruşları karnımı delecek gibiydi. Dudaklarından ayrılıp konuştum
"Boşalacağım..!" hiçbir şey söylemedi ve beni tekrar öptü. Öpüşürken elini suyun altında kalmış penisime sararken gözlerim büyüdü. Eli penisimi okşarken dayanamayıp gelmiştim bile.
Dudaklarından ayrılıp yüzüne baktım. Şu anki hali, bakışları o kadar azdırıcıydı ki sadece bu görüntüye bakmak bile beni tekrar boşaltmaya yeterdi.
İçimde birkaç kez daha gelip gittikten sonra o da içime boşaldı. İkimizde nefeslerimizin düzene girmesini bekledik.
Sonunda sakinleştiğimizde gözlerini gözlerime çıkardı.
"Beni mühürler misin?"
İlk başta söylediğini anlayamadığım için dudaklarımdan bir 'ha?' nidası çıktı. Gülüp sorusunu tekrarladı. Şaşkınca ona bakakaldım
"Gerçekten mi?"
"Evet."
"Emin misin? Sen alfasın ve biliyorsun ki bu olayı genelde sadece saray soyundan omegalar için geçerlidir. Sadece onlar eşlerine yapar bunu. Normal halktan hiçbir alfa bir omeganın onu işaretlemesini istemez."
"Umrumda değil. Ben seni mühürledim ve eş olduğumuza göre bu hak sana da düşüyor." söylediği sözlerle gülümsedim ve dudaklarına bir öpücük verdim
"Gerçekten emin misin?"
"Eminim."
"Peki o zaman."
Yüzümü boynuna yaklaştırdım ve mühür yerini öptüm. Ayrıldığımda burnuma dolan kokusuyla tekrar öptüm kokusunu içime çekerken. Tam olarak nasıl yapacağımı bilmiyordum ama içgüdülerime bıraktım kendimi.
Dişlerim sivrileşirken yavaşça boynuna bastırdım dişlerimi. Ağzıma metal tat dolarken bir süre kanını emdim. Daha sonra, mühür izi oluştuktan sonra ayrıldım.
"İyi misin? Acıdı mı?"
"İyiyim. Sorun yok." dedi gülümserken. Ben de ona gülümsedim ve dudaklarımı mühür izine bastırıp feremonlarımı tamamen saldım. Onu rahatlatmak için bıraktığım feremonlarım onunkiyle birleşip beni de rahatlatıyordu.
"Bakıyorum da soğuktan şikayet etmiyorsun artık?" güldüm ve yüzüne yaklaştım
"Yanımda senin gibi ateşli biri varken nasıl soğuktan şikayet edeyim?" o da güldü
"Haklısın. O zaman işimize devam edelim." dedi arsızca sırıtırken. Ona başımı geriye atarak güldüm ve bir öpüşme daha başlattım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
