OMEGA 'オメガ'/Taekook

15

Şekerler öncelikle 10K olmuşuzzx!!! İnanamıyoruMMM!!!

Sizlere çok teşekkür ederim.

Bol bol yorumlarınızı ve satır içi tepkilerini beklerimmm

"Taehyung hyung. Uyanın. Küçük kardeş uyanın. Yemek zamanı." Gaje'nin ufak kıpırdanmaları eşliğinde yerimde sızlamış ve gözlerimi açıp arkamı dönmüştüm. Bana bakan koca gözlerle karşılaşınca gülümsemeden edememiş ve kollarımı açtığımda bana atılmıştı.

"Önce oyun oynayalım ama. Okulda çok oyun oynamamıza vakit kalmıyor. Reklamlar çok kısa." Kaşlarım hafif çatılmış ve yerimden doğrulup sırtımı başlığa yaslayıp yastığı arkama çekmiştim.

"Reklamlar?" İşaret parmağını kaldırıp bir şeyi hatırlamaya çalışır gibi duraksamıştı.

"Okulda işte...reklamlar oluyor ya aralarda." Onu anlayarak başımı hafifçe sallamış ve başını hafifçe okşayarak saçlarını arkaya atmaya başlamıştım.

"Tenefüsler." Başını hızla sallayıp elimden kurtuldu ve kaçıp odanın kapısını kapatarak ışığını açtı.

"Hadi oynayalım. Yemek vaktine kadar. Hyung anlamaz. Ben onu salata savaşıyla baş başa bıraktım." Gülümseyerek bacaklarıma dolaşan örtüyü açmış ve yerimden doğrulmuştum.

"Ne oynamak istersin?" Ellerini hızla çırpıp kapıyı bir daha kontrol etmiş ve yatağa tekrar zıplamak amaçlı çıkıp yerine getirmişti.

"Sen de be-benimle zıpla işte." Nefesi çoktan kesilmeye başlarken ellerimi yakalayıp beni kaldırmaya çalışmıştı.

"Bak çok zevkli." Gülcüklerim onun havada sallanan saçları arasında kahkahalara dönüşürken dizlerim üzerine kalkıp ona istediği gibi olmasa da katılmaya başlamıştım. Kendini arada yatağa atıyor ve tekrar kalkıp daha hırslı devam ediyordu.  Tabi bu eğlencemiz kısa sürmüştü, kapının ardına giden seslerimizi duyan Jungkook yanımıza gelmişti. Kapı tereddüte düşermişcesine ya da bizi izlemek için sinsice açılmıştı ilk önce. Onunla anında göz göze gelince halimize gülüp o da katılmak ister gibi koşar adımlarla gelmişti. Gaje'yi karnından yakalayıp yatağa devirmiş ve yuvarlanmıştı. Bir çığlık kulaklarımızın pasını alırken yataktan neredeyse düşeceklerdi.

Ben de bu fırsatta bir tuvalete gitmiş ve işimi görüp mutfağa kaçan ikilinin peşini sürmüştüm. Masa hazır bir şekilde bizi beklerken gözlerim adeta kamaşmış, ağzım sulanmaya başlamıştı. Hemen yerimi alırken Gaje heyecanla sandalyemi çekmiş, bana yer vermişti. Onun bu küçük uğraşları benim kalbimi yumuşacık yapmaya yeter de artar bir vaziyetteyken tatlı bir iç çekmiştim.

"Menümüzü saymak ister misin küçük adam? Hatta bence ilk kendi yaptıklarından bahsetmelisin." Jungkook Gaje'yi heveslendirirken tabaklara yemekleri dağıtmaya başlamıştı. Böylece Gaje tüm yemek boyunca küçük parmaklarının yer aldığı yemekleri övmekle bitirememiş ve ben de doymak bilmemiştim.

"Ben dondurmaları tabağa koyarken Gaje de en sevdiği filmi açmalı." Jungkook mırıldanarak makineyi çalıştırmış ve yan gözle küçüğe bir bakış atmıştı. Gaje bununla birlikte koşarak oturma odasına giderken gülerek Jungkook'a dönmüştüm.

"Onu eğlendirmeyi iyi biliyorsun. Tam bir baba adayısın." Omuz silkip tezgaha yaslanmış ve göğsünü şişirip parmak ucuyla karnımı dürtmüştü.

"Zaten baba adayıyım değil mi?" Dudağımın kenarını ısırarak onu onaylarcasına karnıma bir bakış atıp başımı sallamıştım.

"Jooheon'un dediği aklımı karıştırdı. Gerçekten de medyaya çok...yansır mı?" Birden açtığı konu vasıtasıyla tüylerim diken diken olmuş bir şekilde karşısına geçip aralık kapıyı kontrol etmiştim.