y e d i

246 28 0
                                    


3 kasım 2018

1 hafta sonra

"haydi geroge! sadece sor!" clay, george'u sabit tutuyor ve bu durumdan kaçmasına izin vermiyordu. nick de beni hareketsiz tutmaya çalışıyor, uzaklaşmamı istemiyordu. bizi olduğumuz yere kilitlediler.

"gitmeme izin ver!" diye sızlanıyor george, clay'in kollarını uzaklaştırmaya çalışırken. ben de sadece mızmızlanıyorum.

 "nick!" çığlık attım.

 "george, sen söyleyene kadar ikinizin de gitmesine izin vermeyeceğiz," dedi clay. gerçekten bundan kurtulmuyorduk. ama george hiçbir şey söylemiyor, hâlâ clay'den uzaklaşmaya çalışıyordu. "george!"

"peki peki!" george hareket etmeyi bıraktı, bu beni de durdurdu. gerçekten yapacak mıydı? Onun gözlerine baktım, clay ve nick ise orada hazır ve heyecanlı bir şekilde duruyordu. "y/n" diyor. onun arkasına bakıyorum ve kocaman bir gülümsemeyle clay'i görüyorum, nick'e bakıyorum. "benim..." george nick'e baktı ve nick ona devam etmesini söyledi. "kız arkadaşım olur musun?" dediği anda kızardı ve aşağıya baktı. orada aptal gibi duruyordum, neden hiçbir şey yapamıyorum? sanırım şok oldum. bunu gerçekten söyleyeceğini düşünmemiştim.

 "y / n ...." nick fısıldadı ve bana bir şeyler yapmam gerektiğini hatırlattı. 

"evet." duyulabilir hale getirmek için elimden geleni yapıyorum. yukarı bakıyor ve daha da kızarıyor ve gülümsemesini zorla uzaklaştırmaya çalıyordu. 

"tamam, yapmanız gereken tek şey buydu, bu kadar basitti," diyor clay. ona döndüm ve dişlek bir sırıtışla bana baktığını gördüm. clay, george'un gitmesine izin verdi, bu george'a düzgün bir şekilde bakabilmemi de sağladı.

nick beni bıraktı ve clay'e 'yalnız zaman geçirmemize' izin vermesini söyledi. bizi oturma odasında yüzü kızarık iki aptal olarak bırakıp uzaklaştılar. george ve ben birbirimize baktık, ve tuhaf bir şekilde sessizce oturduk. 

------------------------------------------------------------------

mute  -𝘨𝘦𝘰𝘳𝘨𝘦𝘯𝘰𝘵𝘧𝘰𝘶𝘯𝘥 𝘹 𝘳𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳-Where stories live. Discover now