KAN ŞAFAĞI

BENİ BIRAKIP GİTME.

 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Kayla ve Arafın anlatımıyla;

Kayla'nın anlatımıyla;

Şu yanaklarımdan süzülen yaş gibi beni bırakıp gitme  Araf.

 Nabzını kontrol edemediğim için, durumunun daha kötü olmasından korkarak, onu büyü yardımıyla kaldırdım uzandığı yerden. Hızla içeri yönelmiştim ama beni durduran hissedemediğim, göremediğim akıl almaz büyüklükte bi güç oldu.
 Şansıma lanet ederken tekrar denedim ama bu sefer daha çok güçlü bi etken beni püskürtmüştü.

Ne kadar denesem de deneyeyim sonuç nafileydi. Bir türlü giremiyordum evime.

Araf Dolunay;
“Beni davet etmezsen senin evine giremem Kayla ama bunu senden isteyemem. ”

Kayla Güneş ;
“Seni evime davet ediyorum girebilirsin Araf.” Sonra onu alıp oturma odamdaki koltuğa yatırdım ardından gözleri kapandı ardından  ağızından siyah kan gelmeye başladı.

Kolundan gelen kan kokusu çürümüş et gibi kokuyordu.

Büyülü kitaptan  çağırma büyüsünü okumaya başladım.

” Anne beni duy lütfen. “

“Seni duyuyorum güzel kızım merak etme ne oldu yoksa sana mı? Bir şey oldu. “

“Yok anne bana bir şey olmadı. Anne Evimde bir arkadaşımın senin yardımına ihtiyacı var gelir misin ?

Gelirim ama kendin ve evdeki herkesin  güvenliğin için  önce gizleme büyüsü söyleyeceğim sana onu yapman lazım,annemin  söylediğini söylemeye başladım.

“Evim sana emrediyorum kendini gizle sadece anneme ve bana  görün.”

Sonra bir anda karşımda  bir ışık belirdi ve ışığın içinden annem çıktı .

Araf’ı görünce  gözlerine inanamadı bu bir vampir  senin evinde ne işi var.

O bir arkadaşım onu evimin önünün de yaralı buldum , ben de ona yardım etmeye karar verdim çünkü bütün olağanüstü yaratıklar benim için eşit ona yardım etmeliyiz anne.

“Tamam kızım seni uyarıyorum bir vampir bir eve bir kere girerse bir daha izinsiz girebilir ama sana yardım edeceğim.”

Annem Araf’ın durumunun kritik olduğunu onu kurtarmak istiyorsam bana istediği listedeki  şeyleri ona getirmem gerektiğini söyledi.

·  KAN AĞACI MEYVESİ

Benim  gizli bahçeme gidip oradan  bir damla kan karşılığında kan meyvesinden bir tane alacaksın. Hançerini yanına  al  ihtiyacın olacak.   

· KARANLIK CADISININ GÖZ YAŞI  ÇEŞMESİNDEN BİR ŞİŞE GÖZYAŞI .

Eskişehir’e gidip oradan kadim karanlık cadısının göz yaşı çeşmesinden bir şişe gözyaşı almalısın ama senden bir  şey isteyecek.

·   CEHENNEM ÇİÇEĞİ
Araf’ın cehenneme gidip cehennem çiçeğini bulup alması lazım.
 
 
Transfer büyüsüyle eski eve döndüm ardından mutfağa girdim, annemi dediklerini tekrarlayıp  annemin saklı bahçesine gittim kan ağacı meyvesini buldum.
 
Kan meyvesi ağacı sana emrediyorum konuş bu ışık cadısıyla.
 
Işık cadısı benden ne istiyorsun?
 
Ben senden sadece bir tane kan
 meyvesi istiyorum arkadaşımı kurtarmak için.
 
Kan meyvesinin bedeli parmağından bir damla kan damlatmalısın bu ağaca.
 
Hançerle parmağımı deldikten sonra ağaca bir damla kan damlattım o da bana meyvesinden verdi, ardından aynı büyü ile Eskişehir’e karanlık kadim cadısının yanına gittim.

Benden ne istiyorsun ışığa hizmet eden cadı?
 
Arkadaşımı kurtarmak için sizin göz yaşı çeşmenizden bir şişe gözyaşı almak istiyorum.
 
Sana veririm ama kurtardığın kişi onu kurtardıktan   bir saat sonra sen onu unutacaksın buna katlanabilecek misin? Eminim emin olmasam buraya gelmezdim.
 
Bir şişe  gözyaşı aldıktan sonra annemin yanına döndüm  bana karanlık cadısısın ne istediğini sordu bende Araf’ı  unutma mı?
İstediğini söyledim.
 
Annem  Araf’ın durumu iyice kötüleştiğini söyledi.
 
Ben konuştuktan sonra   annem şu büyülü kelimeleri söylemeye başladı.

Ruhsuz beden cehenneme git ve şeytanla yüzleş , cehennem çiçeğini bul  bize getir.

Bir anda kendimi  denizin ve kumun ateşten olduğu yerdi burası  öyle sıcaktı ki damarlarımda akan kanı fokurdatacak kadar sıcak bir yerde buldum, biraz daha etrafta dolaştıktan sonra  cehennemde olduğumu anladım.

Benim cehenneme kim yolladı yoksa sonsuz ömrüm bitti mi?

Ateşten bir kapı gördüm  orada duran cehennem zebanisi bana
" hoş geldin cehennemin oğlu"

Sonra Kayla'nın  sesini duydum Araf oraya kesin dönüş yapmak istemiyorsan cehennem çiçeğini bulman lazım.
 
Bir yol vardı  yürümeye başladım yolun kenarında ateşler için yanan kötü  insan ruhları vardı.

Ardından karşımda  ateş ve kemikten oluşan bir taht gördüm önünde de ihtişamıyla şeytan duruyordu.

"Ben şeytanın oğullarından biriysem bana sonsuz ömrümü geri kazanmam için cehennem çiçeğini vermeni istiyorum."

Benimle konuşmaya başladı birden bire.
 
"Beni ikna ettin, sana çiçeği vereceğim ama o kızı  rüyanda ateşler içinde yanarken göreceksin  ."

"Tamam kabul ediyorum."

Avucuma kırmızı cehennem çiçeğini verdi.

Kayla’nın anlatımıyla;
 
 Bir anda koltukta sislerin içerisinden Araf  belirdi, sağ avucunda kırmızı bir çiçek vardı. Annem sanırım avucunda cehennem çiçeği olduğuna göre Araf şeytanı ikna etmiş artık büyülü iksiri yapabiliriz.
 
Annem büyü ile bir kazan çağırdıktan Büyülü sözler eşliğinde  tek tek malzemeleri kazana atmaya başladı;

Kan meyvesi, karanlık cadısının gözyaşları, cehennem çiçeğini koyduktan sonra iksir hazırdı.

Araf’ın ağızına  bir damla damlattım ve ona şu yanaklarımdan süzülen yaş gibi beni bırakıp gitme  Araf dedim ve  uyandı iyileşti  benim gözlerim kararmaya başladı.

~Özlemek, unutulmak ile hatırlanılmak arasında bir ara istasyondur. Küçük İskender~

Gözlerimi açtığımda başımdan bir erkek duruyordu  annem nerede sizin burada ne işiniz var Lütfen  buradan gidin.

"Kızım ben buradayım lütfen buradan gidin kızım sizi tanımıyor."

Bir daha kaylayı görmeni istemiyorum Araf.

Araf'ın anlatımıyla;

Arabama bindim medyadaki şarkı çalmaya başladı  ardından müziğin bir anda sesini  kıstım. solumda sanki bir şey küt küt ses gelmeye başladığını fark ettim ve çok şaşırdım normal insanlar gibi nabzıma bakmaya karar verdim.

Nabzımı ve kalbimi hissettiğim de  ağlamaya başladım ama sadece onu düşündüğüm de bu oluyordu bana.

Açın kapıyı Kaylayı görmem lazım.

Kapıyı Kayla'nın annesi açtı.

"Kızımın karşısına bir daha çıkarsan seni iyileştirdiğim gibi ölümden daha beterini yaparım sana Araf."