Bölüm 7

292 24 36
                                    

Yoğun dergi çekimi sonrası şirketin üst terasında bulunan dinlenmek için yaptırdığım odama kendimi zor atmıştım. Mesleğimi severek yaptığım için bana yorulmak bile keyif veriyordu. Kendi tasarımlarımın modelliğini yapmak herkesin ulaşmak istediği bir ayrıcalıktır. Ben bu ayrıcalığa yeteneğim ve dış görünüşümünde yardımıyla ulaşmıştım. Kendimi koltuğa attığımda yorgun ama bir o kadar da kendimi huzurlu hissediyordum. Yaptığım tasarımlar herkesin beğenisine sunulduğunda insanlar hayranlıkla bakmışlardı. Kendimle gurur duyuyordum. Her işe kendim koşuşturup yetişemeyecek hale geldiğimde birkaç gün önce Ritadan bana özel bir asistan bulmasını rica ettim. Bugün işim bitip iş yerine geldiğimde yüzlerce kişi asistan olmak için sıraya dizildiklerinde şaşkınlık içerisinde kalmıştım. Ben kapıdan içeriye girdiğimde çığlıklar havada uçuştu. Anlayamıyordum beni gördükleri için neden çığlık atıyorlar ? Buraya bu insanlar iş görüşmesi için gelmediler mi ? Tüm bunları düşünürken dışardan gelen ayak seslerini duydum. Kapının biranda açılıp yere düşen gençle bende yerimden irkilerek sıçramıştım. Ne olup bittiğine şaşkınlıkla kalakaldım.Bir genç ayağı takılıp yeri boylamıştı. Kendimi toparlayıp hemen endişeyle yanına koştum. Yüzü yere yapışık olduğundan onun acı içinde kıvrandığını hissedebiliyordum. O acı içinde inlerken yüreğim cız etmişti. 

" İyi misin ? 

-Lanet olsun görmüyor musun iyi olmadığımı !!!!! 

Onun bana öfkelenerek yanıt vermesini beklemiyordum ama şuan onun bu şekilde cevap vermesini normal  karşıladım. Canının acıdığı çok belliydi. 

-Üzgünüm ben ne yapacağımı bilmiyorum. Sana nasıl yardımcı olabilirim? Seni kaldırmamı ister misin?

Kollarımı ona doğru uzattım yerden kaldırabilmek için. Endişeyle bir yerini kırmamış olmasını diledim. 

"Yani zahmet olmazsa bir el atabilirsin öyle değil mi ? Hala başımda dikiliyorsun !!!!

Acı içinde olmasına rağmen bana cevap verebilme gücünü nerden bulabiliyordu. Her neyse kollarında tutup onu yukarı doğru kaldırmaya çalıştım. Göründüğünden daha ağırdı. Doğrulup  yüzünü çevirdiğinde bana bakakaldı. Ne olmuştu şimdi ? Biraz önce bana şiddetlenen insan nereye kaybolmuştu? Uzun süre burda böyle bakışacak mıydık ? Dilini mi yutmuştu? Karşımda öylece ürkek yavru ceylan gibi duruyordu. Utandığını anlamıştım.Sanırım beni de tanıdığı için rezil olduğunu düşünüyordu. Ona olan bakışlarımın uzadığının farkına vardım. Gözlerinin çok güzel olduğunu gördüm.Alnına dökülen siyah dalgalı saçları onun simasına güzellik katıyordu. Fındık gibi burnu tam yüzüne oturmuştu. Boyu neredeyse benden bile birkaç santim uzundu. Fiziğinin düzgünlüğü biçilmiş kaftan gibiydi... Onu incelemeye başladığımı o da anlayınca yüzüne kan hücum etmiş gibi kıpkırmızı kesildi. Güvenlik görevlisinin yanımıza koşarak geldiğini gördüm. Soluk soluğa kalmıştı. Yanımıza gelip ,

---Efendim iş görüşmesinin bittiğini ve içeri girmenin yasak olduğunu söylememe rağmen dinlemedi kaçtı!!!. 

İşte durumu şimdi anlayabilmiştim. Önümdeki gencin neden paldır küldür odama düştüğünü sonunda öğrendim. Ürkek ceylandan bakışlarımı çekmeden , güvenlik görevlisine seslendim. 

-Sorun değil sen gidebilirsin. 

Gencin üzerindeki şoku atlatabilmesi için gidip ona bir bardak su getirdim. Suyu içince biraz rahatlayabilirdi. 

-İyi misin ? Bir yerlerin ağrıyor mu ? İç iyi gelir. 

Benden bakışlarını kaçırarak elimdeki suyu aldı. Ellerinin titrediğini gördüm. Düştüğü için olabileceğini düşündüm. Hala canı acıyor mudur ? Bir yerinde kırık olsaydı farkederdim.

BAD LIAR (ZORUNLU NEDENLERLE ARA VERİLDİ)Where stories live. Discover now