2| madem senden kaçamıyorum, o hâlde keyfini kaçırırım

604 188 232
                                    

AY MERABALAR BEN GELDİM

biraz geç oldu ikinci bölüm için biliyorum ama bir türlü bölümü yazamadım özellikle de sonunu zor getirdim 😮‍💨🤕 AMAAA bundan sonrası için daha istekli ve seri yazacağımı düşünüyorum (AMİN🛐)

henüz biz bizeyiz çok şirin 🥺 umarım lid'ı benimseyebilirsiniz benim için çok önemli bu diyor vveee sizi bölümle baş başa bırakıyorum 🖖🏻

+

2| madem senden kaçamıyorum, o hâlde keyfini kaçırırım

güneş ışıklarının karanlığı kırıp attığı, insanların evlerinden ayrılıp sokaklara yeni yeni dökülmeye başladığı, bir amaç uğruna araçlarına binip yola koyuldukları sabahın oldukça erken saatlerinde jungkook çoktan okuluna giriş yapmıştı. ders başlamadan önce halletmek istediği işleri olduğundan dolayı neredeyse güvenlik görevlisiyle aynı saatte gelmişti. okulu onun açtığını söylemek yanlış olmazdı çünkü koca okul binasının içerisinde şimdi bir başınaydı.

bakıldığında öyle gözükmese bile jungkook fazlasıyla dakik, planlı ve düzenli birisiydi. ajanda tutmazdı fakat yapacağı her işi zihninde ayarlayıp aksaksız bir şekilde programına uyardı. fakat bugünün onun için bir istisna olduğu söylenebilirdi çünkü dün halletmeyi planladığı müzik klübünün işleri hesaba katmadığı olaylar yüzünden aksamıştı. hiç beklemediği bir günde kendisini taehyung'la kavganın içinde bulmuştu. onlarcası yetmezmiş gibi taehyung'a sinirli olmasını gerektirecek bir sebebi daha vardı şimdi.

"umarım yaraların benimkilerden daha ciddidir kim, seni bugün de etrafımda görmek istemiyorum." ilk okul gününün öğle saatlerinde hiç beklenmedik bir şekilde kavgaya tutuşan jungkook ve taehyung, kavgadan sonra direkt müdürün yanına gönderilmişlerdi. sıradan iki öğrenci olsaydı onları bir dakika dahi okul sınırları içerisinde tutmayacağını belirten müdürleri bugünün devamında ve ertesi günde de evlerinde kalıp istihrat etmelerini söylemişti. yani, kayıtlara geçmeyecek şekilde okuldan iki günlüğüne uzaklaştırılmışlardı.

o gün bir kısmı alnında kurumuş bir kısmıysa hâlâ kaşından süzülen kanlarla, birbirine girmiş saçlarıyla, eklem yerlerinde kızarıklıklar ve soyulmalar bulunduran elleriyle, yüzünde taehyung'un oluşturduğu tırnak izleriyle okuldan ayrılan jungkook'un ilk durağı en yakın hastanenin acili olmuştu.

yaralarına pansuman yaptırdıktan sonra bir süre daha dışarıda oyalanmıştı. eğer eve okul saatinin bitiminden erken dönerse çalışanların ilk iş babasını arayacaklarından ve oğlunun evde olduğunu bildireceklerinden emindi. okul yılı henüz yeni başlamışken babasıyla arasının tamamen bozulması jungkook'un hiç işine gelmezdi. üstelik kavga ettiği ve pek acımasız davrandığı kişinin taehyung olduğunu öğrenirse jungkook'un babasından tokattan ağır sözler işitme ihtimali de çok yüksekti.

ortaokul yıllarının başında jungkook'un taehyung ile hiçbir sorunu yoktu, hatta ona karşı bir sempatisi bile vardı. fakat zaman geçtikçe okul içerisindeki en büyük rakibi hâline gelen bu çocuk kendisini jungkook'un babasına da sevdirmeyi başarmıştı. o sıralar oğlunun eğitimiyle fazla içli dışlı olan jeonghan, öğretmenlerin övgüyle bahsettiği taehyung ile tanışmak istemişti.

babası oğlunun dengi olan, birçok yerde adından övgüyle bahsettiren, akademik açıdan olduğu kadar katıldığı yarışmalarda ailesine getirdiği başarılarla da çokça konuşulan bu çocuk ile tanıştığı günden beri jungkook taehyung'dan haz etmiyordu.

okulda öğretmenleri tarafından kıyaslandığı yetmiyormuş gibi evlerinin içerisinde de sürekli ismi geçmeye başlamıştı taehyung'un. jungkook akşamları yemek masasında babasına heyecanla anlattığı okul günlerinin ardından "taehyung n'apıyordu bugün?" sorusunu duymaktan bıktığı için bir süre sonra günlerini nasıl geçirdiğini anlatmaz oldu.

love in disguise; taekookWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu