Kitap olacağı için bölümlerin bir kısmı kaldırılmıştır.
🌱
"Sen benden uzak durabilecek misin?" dediğimde sesim kısıktı. Bedeni gerilirken devam etmeye zorladım kendimi. "Bak," deyip elimi çenemin üstündeki elinin üstüne yerleştirdim. "Elin tenimd...
Umut bir kez daha kanıma karışıp damarlarımda geziniyor ve beni tatlı tatlı zehirliyordu. Sanki donmak üzereyken bastıran o tatlı uyku gibiydi.
Uyursam ölürdüm, inanırsam ölürdüm.
Bir zamanlar okuduğum bir sözü anımsadım, "Umut nefes nefese koşarken bir sokağın köşesinde, arkadan yetişen bir kurşunla vurulmaktı elbet," diyordu. Şimdi ben o kurşunla vurulmuştum fakat şüphe de hemen yanı başımda benimle birlikteydi.
İki his, vücudumdan bir parça gibi benimle birlikte yaşıyordu. Güvenmeye korkuyordum, bir kere daha yanılmaktan ödüm kopuyordu çünkü bir umut kırıklığını daha kaldıramazdım. Ama başka şansım yoktu. Karşımdaki adamın sözlerine can yeleği gibi sarıldım. Adam güven verici bir sesle "Seni buradan kurtaracağım Zeynep," dediğinde kaşlarım şüpheyle çatıldı.
"Size nasıl güveneceğim?"
Derin bir nefes aldığında tok sesiyle sakince cevap verdi. "Sanırım başka şansın yok."
Sözleri acımasız bir balyoz darbesi gibiydi. Kanım çekilirken gözlerimi kaçırdım ve sessiz kaldım.
"Semih sayesinde buradayım ve yarın buradaki hayatın son bulacak."
Gözlerim irileşirken masum bir sesle "Gerçekten mi?" diye sordum.
"Evet, sessiz kalman gerekiyor. Kimse durumu anlamamalı."
İri iri açılmış korku dolu gözlerimle başımı aşağı yukarı doğru salladım. "Tamam."
Adamın keskin gözleri odanın içinde gezinirken her yeri inceledi. "Burası hakkında neler biliyorsun?"
Sorusu üzerine kaşlarım hafifçe çatıldı. "Pek bir şey bilmiyorum," dediğimde sesim kısıktı.
Bacaklarım yaşadığım korku dolu anlardan ötürü uyuşmuştu. Bu yüzden daha fazla ayakta duramayacaktım. Yavaşça yatağın bir köşesine oturduğumda "Buraya nasıl geldin?" diye sordu.
Sözlerini duyunca gözlerim tekrar onu buldu. Dikkatle onu izlerken "Kimsiniz? Bana neden yardım ediyorsunuz?" diye sordum.
Kaşları iyice çatılırken dolgun dudakları tek çizgi halindeydi. Konuşmak istemediği her halinden belliydi fakat ben de o konuşmadıkça sorularını cevaplamayacaktım.