'6'

401 40 49
                                    


Felix elinde tepsi ile mutfaktan çıkmış ve koltukta oturur şekilde uyuyan Changbin'in yanına tepsiyi bırakıp yanına oturarak kolunu sarsmaya başlamıştı.

"Uyan hadi, bir şeyler ye. İlaç içtikten sonra uyursun."

Changbin, sevgilisinin yumuşak sesini duymuş ve yavaşca gözlerini açmıştı. Kafasını yan tarafına doğru uzatmış ve yakından Felix'e bakmaya başlamıştı. Hasta olduğundan gözlerini tam açamıyor, sevgilisini doya doya göremiyordu. Changbin sevgilisinin minik ellerini elleri arasına almış ve kısık sesi ile konuşmaya başlamıştı.

"Felix?"

"Hm?"

"Seni çok özledim. Günlerdir gözüme uyku girmiyor, kokunu çok özledim. Dışarı çıkıyorum, eve geldiğim zaman koşarak boynuma atlayan biri olmuyor evde. Lütfen... Bir daha gitme ben sensiz yapa-"

Felix, ellerini çekmiş ve ayağa kalkıp tepsiyi Changbin'in kucağına bırakmıştı.

"Yemeğini ye."

Changbin dolu gözlerini saklamak için kafasını eğmiş ve kendini toplamaya çalışmıştı.

"Önceden hasta olduğumda, yanımdan hiç ayrılmazdın, çorbayı kendin içirirdin. Neden böyle olduk Felix? Artık beni sevmiyor musun?"

Felix'in gelen soru ile eli ayağına dolaşmıştı.

Lee Felix, Changbin'den ayrı olduğu günlerde hep yalan konuşmaya başlamıştı. İnsanlar ona 'İyi misin?' diye sorduğunda Felix, yalandan gülümsüyor ve 'İyiyim' diyip geçiyordu. Lee Felix yine yalan konuşmuştu.

Felix, kafasını eğmişti. Burnunu çekmiş ve bir kaç dakika sonra dolu gözleri ile kafasını kaldırıp Changbin'e bakmıştı. "S-sevmi-"

Changbin duyacaklarına hazır değildi. O kelimeyi duymak istemiyordu. "Felix. Sakın, devam ettirme. Dayanamam. Yapamam."

Changbin, inanmıştı. Felix'in devam ettirmesine izin vermediği kelimeye inanmıştı. Yine de Felix'i sevmekten asla vazgeçmeyecektiChangbin, karşılık almasa bile Felix'i her zaman sevecekti.

Felix, o gün Changbin'in yanında kalacaktı. Belki, belki bir ihtimal sarılıp uyurlardı ama onlar için ihtimaller asla gerçekleşmeyecekti.

Felix yavaş adımlarla odadan çıkmış, mutfağa girmişti ve masaya yaklaşmıştı, cebindeki kağıdı çıkartarak üzerine not yazmaya başlamıştı.

'Ben gittikten sonra yemeklerini yemeyi ihmal etme ve kendine dikkat et. Dolaba ısıtıp yiyebilmen için bir kaç yiyecek bıraktım, İçki ve sigara içme kendini daha kötü yaparsın.'

Felix bu notu ağlayarak yazmış ve dolaba magnet ile tutturmuştu. Göz yaşlarını silmiş ve Changbin'in yanına geri dönmüştü.

Changbin, miniğinin yaptığı çorbadan bir kaşık bile içmemişti, ne kadar onun yemeklerini çok fazla özlemiş olsada, duyduğu kelime ile canı hiçbir şey istememişti. Kucağında ki tepsiyi önünde ki küçük masaya bırakmış ve koltuğa uzanmıştı.

"Changbin kalkıp şu çorbayı içer misin?"

Changbin'in sırtı Felix'e dönüktü. Sadece bir kaç dakikada bile o kadar çökmüştü ki konuşmaya veya başka bir şey yapmaya hali yoktu.

"İstemiyorum."

Felix sesli bir nefes vermiş ve Changbin'i kolundan tutup kaldırmaya çalışmıştı. Changbin kapalı gözleri ile zar zor kalkmış ve oturmaya çalışmıştı.

i just really love you'changlixWhere stories live. Discover now