MELEZ KARDEŞLER

62 bôlüm:Final

GÜZEL P.O.V

Gözümü açtığımda bulunduğum odaya göz gezdirdim. Belimde hissettiğim el ile başımı kaldırıp uyuyan Jung kook'a baktım.
Ben yüzünü incelerken o çoktan uyanmıştı bile.

Jung kook:Uyanmışsın. Niye kaldırmadın?

Güzel:Rahatsız etmek istemedim.(Ayrılırlar)

Jung kook:Nasıl hissediyorsun? Dün ateşin vardı. Ağrın var mı?

Güzel:Hayır yok. İyiyim.

Jung kook:Sevindim. Hadi hazırlanıp çıkalım.

Güzel:Ben gelmiyorum.

Jung kook:Uzatma.Güzel konuşacağız.

Güzel:Uzatmıyorum zaten...B-

Jung kook:İtiraz kabul etmiyorum. Bem salondayım. Konuşacağız diyorsam konuşacağız.

İç çekip duşa girdim. Hazırlandıktan sonra salona gittim.

Yol boyunca hiç konuşmamıştık.

Jung kook:Neden hiç konuşmuyorsun?

Güzel:Ne konuşayım? Ah evet doğru ya. Nasıl? Maliya'nın yerini layıkınca doldurabildim mi? Tatmin oldun mu?

Jung kook:Daha kaç kere söyleyeceğim öyle bir şey olmadığını.

Güzel:Tabi canım. Zaten geçen gün beni öptüğünde de öyleydi.

Jung kook:Aynen öyleydi. Evet.

Güzel:Tabi kesin.

Arabayı ani frenle durdurup arabadan inmişti. Beni de çekiştirerek indirmişti arabadan.

Jung kook:Hadi yürüyelim biz biraz.

Güzel:Niye? Az biraz da yürürken bozayım  sinirini mi dedin?

Jung kook:Hayır. Araba kullanırken sinirden kaza yaparım diye korkuyorum.

Güzel:Çok düşüncelisin.

Biraz yürüdükten sonra göl kenarındaki çimlere oturmuştuk.

Bir kaç dakika sessizdikten sonra bu sesizliği bozan Jung kook olmuştu.

Jung kook:Ben ve Maliya üniversitenin ilk yılında tanışmıştık. Başta nefret ederdik birbirimizden. Ama sonra...

Güzel:Nefretten doğan aşk hikayesi diyorsun yani.

Jung kook:(Gülümser) Evet. Biraz öyle oldu.

Ben Maliya'yı gerçekten çok sevdim.
İyi günde kötü günde derler ya hani. Biz öyleydik işte. Ama sonra (Derin nefes alır)
sonra aramızda(Boğazını temizler) b-bazı
gerginlikler yaşandı. Benim  eskiden mutluluktan gözlerimin içi gülerdi sonra  bir şey oldu(Gözleri dolar)
Görmek için can attığım kadına tek kelime yazamaz oldum. Acaba diye düşündüm acaba o duymuş muydu sustuklarımı?
Sonra işte savaş oldu,büyük bir savaş. Ben gelmez diye düşünürken meğer o gelmiş de gizlice uzaktan izliyormuş beni.
Ben o savaşta çok yara aldım. Bin tane bıçak saplandı sırtıma binini de çıkardım.
Ama birinde, elim titredi. O son bıçak aslında sırtıma gelmemişti.
(Gözyaşlarını siler)savaşta bana yöneltilen oklardan birinin önüne geçmişti. Kucağıma yığıldı. Öylece,orada,gözümün içine baka baka can verdi ve ben bir şey yapamadım.

Güzel:Ya sonra? Sonra ne oldu?

Jung kook:Sonra ne mi oldu?
O uzaklara gitti. Ben,hep sigaramı yakıp  uzaklara baktım gecleri. O denizdi,ben gökyüzü. Yansımak serbesti ama işte kavuşmak imkansız.