1.6

253 23 9
                                    

Gözlerimi açıp iyice etrafa baktım. Neredeyim diye kafamda tarttıktan hemen sonra kafasını karnımın üstüne koyup bedenini dönen sandalyeye bırakmış Taehyung gözüme ilişti. Saçları göz kapaklarını kapatacak kadar uzamıştı ve göğsü düzenli nefes alışları sayesinde inip kalkıyordu. Bilmediğim dakikalar boyunca yüzünü inceledim.

Burnunu, saçlarını, benini, çenesini ve diğer detaylarını. Taehyung benim için çok fazlaydı. Onunla konuşuyordum ve beni sevdiğini söylüyordu, ben de onu seviyordum. Fakat her şey sevgi değildi. Sevdiğiniz kişiyle aşk hariç şeyler de paylaşmamız gerekliydi. Kitap okumak, şarkı söylemek, resim çizmek, tarihimizi bilmek ve diğer şeyler.

Battaniyeyi ayaklarımdan sıyırıp ayaklandığımda seslenişini duydum. "Lalisa, uyanmışsın. Nereye gidiyorsun doktor dinlenmeni söyledi."

"Ne doktoru?"

"Bayılır gibi oldun ya hani. Bende doktor çağırdım. Halsizlikten ve yetersiz vitaminden bayıldığını söyledi. İstirahat etmelisin birkaç saat. Ayrıca çorba yapmaya çalıştım sanırım oldu, onu iç biraz dinlen iyi gelecektir."

"Ben evde içerdim kendim yapıp..."

"Biraz daha saçmalamaya devam edersen zorla ben içiririm otur hadi."

"Taehyung." Mutfağa yürürken arkasına dönüp sorarcasına suratıma baktı. "Taehyung benim kafam çok karışık."

"Nasıl yani?"

"Demek istediğim. Sen... sen çok farklı biri gibi duruyordun evet böyle laubali olduğunu biliyordum ama birden benimle yakın oldun ve bana çok iyi davranmaya başladın. İki ay öncesine kadar her hafta başka kadınla gününü gün ederdin ancak şuan çok farklısın. Bu olanlara anlam veremiyorum. Sana güvendiğimi söyledim ama güvenimi kazanmak için bir şeyleri kanıtlaman gerekiyor. Bir anda bu kadar değişmeni anlamlandıramıyorum, amacının farklı olmadığını nereden bileceğim?"

Cümlelerimi hızlıca söylemiştim ama söylediğim an pişman olmuştum. Kendi kendimi yeseydim daha az stres olup üzülürdüm. Yani çorba içip oturacaktım nereden çıkmıştı  birdenbire. İlk başta şaşkın olan bakışlarının yerini sakin bir öfke yer aldı. Bu halinden anlık ürksem de bana bir şey yapmayacağını biliyordum

"Ne var biliyor musun? Cesaretsizin tekisin, sana atılan kocaman adımların karşılığında ufacık bir umut dahi veremeyecek kadar hemde. Ama bir yandan da hata bende, bu büyük adımları atmadan önce  seni yeterince tanımam gerekirdi."

Benim ona döktüğüm kelimelerin ucunu daha da sivriltip konuşunca boğazım düğüm düğüm olmuştu.

"Taehyung bunları sana söylememem lazımdı, içimden uzunca tartıp öyle karar vermem lazımdı. Özür," Lafımı kesip konuştu. "Benim dışarıya çıkmam lazım. Sen çorbanı içince gidersin veya kendini iyi hissedince." Ardından bir şey dememi beklemeden yanımdan gitti. Kapıyı sertçe kapatıp gidince dizlerimin bağı çözülmüştü. Yere yapıştığım sırada gözlerim buğulanmıştı. Önüme göremiyordum bile. Sonra tek tek döküldü göz yaşlarım yanaklarımdan.





Ne kaos yapmışız beeee -jesse

Ufak yorum atın nasıl gidiyor?

mi hermosa•taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin