+53: her şey senle
+53: ilk aşk belki senle
+53: senle, senle..
+53: karışmak güzel senle
+53: her şey senle
+53: hayaller güzel senle :')
+53: senle, senle.. hep senle..
⊱ ══════ •『 ♡ 』• ══════ ⊰
"hoş gel bilinmeyen.. lütfen hoş gel.."
❘•𝗍�...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
∴━✿━∴
"Günaydın abi" dedim huzur dolu bir sesle. Abim de ilk başta ses tonuma şaşırmış sonra ise yaptığımız anlaşmayı hatırlayıp normalmiş gibi gülümsemeye başladı.
"Günaydınn güzelim..." Bir an nasılsın sorusu sormak istiyormuş gibi ağzını açtı ama sonra vazgeçti.
"Bugün denemen var değil mi?" dedi. Ben de kafa salladım.
"O zaman kardeşime şöyle güzel bir kahvaltı hazırlayayım" dedi. Gözlerini hafif kısıp dudaklarını kıvırmıştı. Sonra güldü, ben de karşılık verdim.
"Ben de yardım edeyim sanaa, ne yapayım?" diye sordum rahat duruşumu iş yapmaya hazırlar gibi dikleştirirken.
"Ee şu domatesi doğra bakalım, domates...salatalık...Bir de zeytin falan al dolaptan. Ben de şöyle sucuklu bir yumurta yapayım" dedi tavaya yağ koyarken, anlatırken dünyanın en güzel şeyini yapıyormuş gibi gözlerini kısıyordu. Bu haline gülüp dediklerini yapmaya başladım.
"Üff şu sucuğa bak be" dedi pişmiş olan sucuklu yumurtayı masaya getirirken. Uzun zamandır böyle güzel bir kahvaltı yapmamıştık galiba. Hem benim derslerim yüzünden, hem de çoğu zaman iştahım olmadığından. Sadece bir iki lokma peynir yiyordum.
"Ay abii...Çok güzel görünüyor valla gömücem" abim kahkaha attı. Mutlu olmuş gibi görünüyordu.
"Göm güzelim, istediğin kadar ye" dedi başımdan öpüp sandalyeye otururken. Çayları da doldurup her şeyin hazır olduğundan emin olduktan sonra sucuklu yumurtayı birlikte gömdük.
●●●
"Denemen ne zaman Yazgı?" dedi abim. Kahvaltımızı bitirmiştik ve oturma odasında sohbet ediyorduk.
"Ee şey, bir iki saat var daha ya" dedim.
"Ha tamam o zaman daha zamanın var..."
"Evet" dedim kafa sallayarak.
"Aaa, sen şeyi anlatsana... Arkadaşlarını" İlk başta kaşlarını çattı sonra gülümsedi ve anlatmaya başladı.
"Ya aslında çok da anlatacak bir şey yok, öylesine bir iki kere takıldık, sonra baktık baya iyi anlaşıyoruz"
"Yani arkadaşlarının olduğunu biliyordum tabii ki de ama böyle bir arkadaş grubunun olduğunu bilmiyordum" dedim cümlesini bitirdiğinde.
"Ya onu ben de anlamadım" dedi gülerek, ben de bir kahkaha attım.
"Dediğim gibi bir iki kere takıldık, sonra baktık iyi anlaşıyoruz, sınıftan diğerleri de çok samimi değiller, yani en iyi anlaşabileceğim kişiler onlardı. Baya bir kaç ay oldu işte, yani kardeş gibi bir şey olduk herhalde" diye devam ederken ben hâlâ kahkaha atıyordum. Erkeklerin arkadaş olma süreci falan hep böyleydi herhalde.
