Kenan yıkanmış, tertemiz kokusuyla mutfağa geldiğinde özenle salatalık doğrayan annesinin yanağına kocaman ve sulu bir öpücük bıraktı. Arzu refleksle ıslanan yanağınu koluyla silmişti. Kenan "Silmesen olmaz değil mi?"derken tekrardan annesinin yanağına yaklaştırdığı dudaklarıyla suluca öptü.
"Kenan öpme işte böyle ıslak ıslak. Sevmiyorum biliyorsun ve inadına yapıyorsun."
"Biricik annemizi doyasıya öpmeyelim mi?"
"Öpme demiyorum! Yalamadan öp sadece."
Kenan masada oturan babasına göz kırparak "babama da böyle yapıyorsan..."
"Kenan! Çok konuşmada otur masaya."
Murat yanındaki sandalyeyi cızırtı ile çekerek oturan oğluna bakıp pufladı. Hakikatten bu oğlan büyümeye niyetli değildi. "Madem sen akıllanmıyorsun o zaman ona göre kural koyarız bizde."dedi içinden. Sonra eşinin çayları bardağa doldurmasını bekledi. Tek şeker attığı çayını keyifle yudumlayıp haşlanmış ve soyulmuş yumurtayı tabağına aldı ve uzun kısmınlarından keserek dörde ayırdı, yanına üç beş zeytin ilave etti. Ince dilimlenmiş ekmeğine karısının özenle yaptığı acı sostan sürerek üzerine az önce özenle kestiği yumurtadan koydu ve büyük bir ısırık aldı. Ağzının içindeki tadı çok sevmişti. Tekrar çayını yudumladığında konuşmak için oğlunun yüzüne baktı.
YOU ARE READING
(3) İmkansız Aşktan KAÇIŞ
Ifjúsági irodalomHovarda Kenan'ı oyuna getirmeye çalışan bir taksici kız kendi kazdığı kuyuya düştüğünde kaçmak için artık çok geç kalmıştır. Kenan hayatına birdenbire giren Eylül'e iyi bir ders vermek istediğinde Aşk çoktan kalbe yerleşmişti. Peki ya sonra? Komed...
