Sen onun koyu renk saç tutamlarını okşarken, dazai yanında kıpırdanıyor. yumuşak güneş ışığı, sütlü bir paltoyla vücudunu yıkıyor ve size sabah olduğunu hatırlatıyor. sadece ikiniz için sakin bir pazar gününün başlangıcı. yüzünü yastıklara daha da bastırıyor, yorganı göğsüne çekmek için uzanıyor. hayatın bir şeye değebileceğini düşündüğü küçük anlar.
yorganı sizden uzağa çeker ve fazlalıkları yerde toplar. soğuk hava vücudunuzda süzülür, ondan kaçan alçak bir kıkırdama sessizliği dolduruyor, sabaha melodik bir kahkaha. yine de zaferi garantili değil. aynı kuvvetle geri çekilirsin, yorganın üzerindeki tutuşunu sıkılaştırırsın.
"Yorganı paylaş donuyorum."
normalde, dazai'yi alay etmekten alıkoyan hiçbir şey yoktur. ama şu anda seni kollarında istiyor dalga geçmek çok fazla . onun yerine seni kendine çekerek yorganın kaymasına izin verir. Göğsünü göğüsüne yasladın ve sessizliği dinledin.
böyle rahat, sessizce uzanmak, dış dünyanın sorumluluklarından gizlenerek şefkatle kucaklaşmak. Kahvaltıda telaşa kapılmaktan ya da hafta boyunca yiyecek almak zorunda olmadan sakince uzanıyorsunuz. başka düşünce yok.
ama kirpiklerinin çırpınışına, burnunun eğimine, gömleğindeki kırışıklara baktığında bu fanteziden yoksun kalacağını hatırladın.
dazai öne eğilir, dudaklarını alnınıza bastırır. öpücük özensiz, ıslak ve çok yanlış hesaplanmış, ancak Yokohama'nın koşuşturmacası arasında böyle sabahlar nadir ve değerlidir ve birlikte geçirmeyi tercih edeceğiniz kimse yoktur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
