İlk Gözyaşı

2.2K 81 10
                                    

Günaydın Poyraz...

Tabikide kendime günaydın diyordum...

Bugün 13 Ocak Pazartesi.Ne saçma bir gün.Haftanın ilk günü olması dahada saçma bir gün haline getiriyodu bunu.O kadar gün yaşa yaşa ama yine en başa pazartesiye dön , saçmalık.

Direk kıyafetlerimi giydim kahvaltımı yaptım evden çıkmadan önce son birkez telefonumdan saate baktım.Yine geç kalmıştım her zamanki maraton işte. 1 tane mesaj vardı , garipsedim...Normalde bana sabahları hiç mesaj gelmezdi anca tarifelerden veya diğer saçma yerlerden gelen reklam mesajları , ama bu öyle değildi bi günaydın mesajıydı.Sevgilim olduğu yeni aklıma geldi.Gelen mesaj İdildendi "Günaydın Poyrazım benimle geçireceğin bir güne merhaba".Her zaman sevgililerin birbirine attığı sıradan mesajlardan biriydi işte.Bende hiç sıradanlığı bozmayıp "sanada" diye cevap gönderdim.Durağa koşar adımlarla sırtımdaki o yük kesesiyle ilerliyodum.Elimde tutmaya bile üşendiğim bir sıgara , seri bir şekilde yapılan kısa kısa nefes alıp verişler.Bunların hepsi ileride sırf meslek sahibi olabilmem için gittiğim o binaya yetişebilmek için...

                         -------------------------------

İşte en sevdiğim ses...Okulun bugünlük bittiğini işaret eden zil.Koşar adımlarla eve gittim.Bu sefer geç kaldığım için değil huzur bulduğum evimde rahatça takılabilmek için

Eve vardığımda İdille konuşmaya başlamıştım.Saçma geliyodu insanın sevgilisiyle sürekli mesajlaşması.İdil benimle konuşmak için can atıyo gibi davranıyodu fakat ben onu sevmediğim için pek yakın davranamıyodum.O da bunun farkındaydı sanırım ama umursamıyorum.Ben buyum.

Birkaç gün sürekli zorlada olsa mesajlaştıktan sonra buluşma fırsatı bulduk.

Haftasonuydu ve okul olmadığı için rahatça buluştuk.Bizim arkadaşlarla birlikte her zaman gittiğimiz kafenin alt katına inmiştik.İdil yanıma oturdu ve sanırım daha çok beni keşfetmek için yakın davranıyodu yada onu sevmediğimi farketmişti sevdirmek için yapıyodu.Ben ise diğer insanlara yaptığım gibi İdillede bir süre eğlenip onu bırakıp gitme planları kuruyorum çünkü birisine bağlı kalmak bana göre değildi.İdili alıp kafenin sonundaki karanlık bölgeye götürdüm ve yanıma oturttum.

"Poyraz beni seviyosun demi ?" "Tabiyikide seviyorum sevmesem seninle neden sevgili olup umut veriyim." halbuki içimde ona karşı bir gram bile sevgi hissetmiyodum.İdil bana dolu dolu bakıyo benimle göz göze gelmeye çalışıyodu ben ise bunu fırsattan istifade olarak kullanmak için onun gözlerine baktım ve gülümsedim.İşte tam sırasıydı onu öpmem için , hafifte üst dudağına yanaştım ve öptüm.İdil o kadar saftıki öpüşmeyi bile bilmiyodu.Kendimi biran garip hissettim ve İdil'e "sen hayatında hiç birisiyle öpüşmedinmi ?" "hayır ilk seninle öpüşmüş olucam sanırım" diyip gülümsedi.Bu onun öpüşmek için hazır olduğunun işaretiydi.Tekrardan üst dudağını öptüm , oda benim yaptıklarımı yapmaya çalışıyodu her ne kadar acemi olsa bile.İçimden kahkahalar atıyodum , şuanda resmen bir kıza öpüşmeyi öğretiyodum ne komik.

Akşam olmuştu İdili durağa götürüyodum.İdil sağ tarafımdan yürüyodu , el ele bile tutuşmuyoduk , çarşı ortasındaydık onunla sevgili olduğumu başkalarının öğrenmesini istemiyodum çünkü bir kız için diğer kızlardan vazgeçmezdim.İdil sürekli kafasını bana çevirip alttan alttan bakıyodu ona yanaşarak yürümemi bekliyodu fakat ben ona kafamı bile çevirip bakmıyodum , işime gelmiyodu , bakmam için bir sebep yoktu , biraz garip hissediyodum , saf bir kızla eğleniyodum maksat takılıcak ve öpüşücek insan olsun diye ama bu diğerleri gibi değildi.Ona umut vermemem gerekirdi.

Durağa gelmiştik ve onun evine doğru giden otobüs gelmişti.İdil otobüse binmeden önce bana sarılmaya kalktı ve bende sevgi dolu sarılıyomuş gibi yaptım üç beş saniyede olsa ve sonrasında " hadi hadi bin otobüsüne " . İdil biraz yüzünü asarak arkasını döndü otobüsüne yanaştı birinci merdivene adımını attı bana doğru kafasını çevirip sanki keşke otobüs gelmeseydide biraz daha yanında olsaydım bakışı atmıştı ben ise otobüsün kalkmasını bile beklemeden arkamı dönüp yürümeye başladım.İçim burkulmuştu böyle bir insana resmen gaddarca davrandığım için kendimi suçlu hissediyodum.Ama yapamam , ben kimseyi sevemem , başka bir insana değer veremem , benim doğamda yok.Direk eve gittim ve sırf İdille konuşmamak için online olmuyodum , sırf ona daha fazla umut vermemek için.Bir diğer yandan ise başka kızlarla konuşuyo sevgilim yokmuş gibi davranıyodum.Konuştuğum bazı kızlar İdille beni yan yana görmüşlerdi ve onu bana soruyolardı ben ise "arkadaşım ya ortamda karşılaştık arkadaş olduk daha fazlası değil beni bilirsin" diye cevap veriyodum.Apartmana çıktım merdivenlerin başına oturdum.Evin içerisinde sıgara içmek yasaktı.Annemle yaşıyodum , babam küçük yaşta bizi sokağa atmış sonrasında ise intihar etmişti yüzünü bile hatırlamıyorum adını sorduklarında hatırlamak için kimliğime baktığım bile oluyodu.Sıgaramı yaktım kül tablamı yanıma çektim.Saçlarım dağınık ve yağlıydı , uzun hafif sarı saçlarım vardı.Bir yandan sıgaramı dudaklarıma götürüp duman alıyorum bir yandan ise ne yapmam gerektiğini düşünüyorum.İdil diğerleri gibi değildi , bir insanın ilki olmak biraz garip geliyodu.Ben hep bir nevi profesyonel olmuş kızlarla takılırdım.Onları terk ettiğimde onlara koymazdı bile ve ben fazla zaman geçmeden başkasını bulurdum ve yine aynı maraton.

Sabah kalktım , günlerden pazardı , haftanın son günü.Yine İdille buluşma ayarlamıştık aynı yerde buluşucaktık.Kahvaltımı yaptım saçlarımı yıkadım giyindim ve evden çıktım.Kafeye gittim İdil orda benim arkadaşlarımla bensiz oturuyodu.Arkadaşlarımdan hiçbirini tanımıyodu önceden ve şuanda onlarla oturması beni biraz garip hissettirdi.Biranda sinirlendim ama sinirimi göstermemem gerekiyodu çünkü bu ona değer veriyomuşum gibi olurdu ve İdil daha çok umutlanırdı.İdil'in yanına oturdum.Olduğundan daha fazla soğuk davranıyodum , öyle gerekiyodu , onu kendimden soğutmam gerekiyodu.Bir süre oturduktan sonra yine onunla birşeyler yaşama hissi hissettim.Dün olduğu gibi köşedeki masaya geçtim yanıma oturttum.Bana bakarak gülümsedi , anlamıştı onu öpüceğimi ve hazırdı.Onu tam öpmeye yelteniyodum ki "Poyraz ?" "noldu İdil" "biz arkadaşlarının söylediği gibi 2 hafta çıkıp ayrılmıycaz demi ?".İşte kazık soruydu.Pek yalan söyleyemezdim , yalanı sadece tavırlarımla yapabilirdim ama sözel olarak yalan söylemek bana göre değildi.Biranda ne söylemem gerektiğini düşünmeye başladım ve "İdil bunun sırasımı " "ya bilmiyorum ama bana soğuk davranıyosun bu hoşuma gitmiyo" "ben ilk günlerde böyle olurum İdilim merak etme sana alışınca herşey düzelicek" diyip dudağına yapışmıştım ve yine her zamanki gibi İdil acemi bir şekilde benim yaptıklarımı yapmaya çalışıyodu , biraz beceriyodu ama bundan zevk almıyodum.Onu öpüyoken sorduğu soru aklıma geldi.İçim yine kötü olmuştu , ondan biran önce ayrılma kararı almıştım çünkü o bana fazlasıyla güvenip ilk öpüştüğü erkek olmuştum ben ise onu kullanan bir düşüncesiz.Evet tamda buydu.Biranda öpmeyi bırakıp " hadi kalk arkadaşlarımın yanına geçelim ayıp olmasın onlarada" dedim.Aslında ayıp olucağından değil onlarda benim bu yaptığımın farkındalardı , birkaç gün sonra aramızda olmayacak kız gözüyle bakıyolardı İdil'e , gerçi bende öyle bakıyodum.

O gün bugündü.Evet buna karar vermiş ve ondan ayrılma nedeni düşünmeye başlamıştım bile,Her yaptığı harekette bir kusur arıyodum fakat kusur yapmıyodu.Biranda saçları gözüme çarptı ve onun saçları dümdüzdü ama uçları kırıktı.Hergün saçlarını düzleştirdiği belliydi.İşte sebebim buydu ona ben orjinal olmayan kızları sevmem diye bir tartışma çıkarıp tartışma sonunda ise ilk günlerden böle tartışıyosak bu ilişkiden hayır gelmek diyip ayrılıcaktım.Tartışma çıkartmak için doğru zaman kolluyodum.

Takıldığımız kafeden çıkıp çarşıdaki bir banka oturdum ve yine İdil direk yanıma oturdu.İdile dönüp saçları hakkında hemen bir konu açtım ve tartışmaya başladık.Gerçi o birşey söyliyemiyodu , kaybetme korkusu vardı belli , ama sırf onun iyiliği için bunu yapmam gerekirdi.Ben bağırdıkça İdil'in gözleri daha fazla doluyodu.İçim daha kötü oldu ve biranda ondan ayrılıp arkamı dönüp gitmem gerekiyodu.

"yeter İdil bitti buraya kadarmış zaten ne bekliyodunki ? evleniceğimizi felanmı ? sen bana göremisin kendine bir bak he."  İdil'in gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı bile.İçim her ne kadar kötü olsada bunu devam ettirmeliydim.Arkamı dönüp yürümeye başladım.İdil arkamdan tek bir şey söyliyebildi. 

"Evlenmeyi değilde , o arkadaşlarını utandırıp benimle 2 haftadan fazla çıkmanı beklerdim be adam."

Aşkın Sarışın DudaklarıWhere stories live. Discover now