Korkak Duygular

1.2K 39 6
                                    

Sensizlik boşluk gibi , sensizlik hissizlik gibi , öüm gibi...
Boşluğumu doldururmusun ?

-Mehmetcan Akıncı.

----------

Yavaş ve ağır adımlarla ilerliyorum.Kapıyı araladım.Son kez arkama bakmamak için kendimi zor tutuyordum.Tam kapıdan çıkarken hafif bir baktım İdil'e.Omuzları çökmüş , bir eli ağzında ağlamasının sesini susturmaya çalışıyo diğer yandan gözyaşlarından parlak bir hal almış gözleriyle bana bakıyodu.Gözlerindeki o derince geri dön bakışını hissedebiliyordum.Gözlerinden okuyabiliyodum bütün düşüncelerini.

Kafeden dışarı çıktığımda sert bir tokat gibi vurdu rüzgarın soğukluğu.İçimde olan olaylara rağmen garip bir rahatlık vardı.Sanki üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordum.Duygusuz bir insan olduğumun daha çok farkına varmıştım.

Eve girdiğimde kimse yoktu.Odama geçtim ve internette takılmaya başladım.Bir kaç kişiyle konuşup kafamı dağıtmaya çalışıyorum.

İdilden mesaj geldi."Ben seni çok sevdim".Cevap vermemek en iyisiydi.

Herzaman ki gibi birkaç kızla birden konuşup kendime eğlence çıkarıyor takılacak kız arıyorum.

Konuştuğum kişilerden birisiyle yarın için buluşma ayarladım.Sıradan birer eğlence olucaktı ve günümü geçiricektim.
Akşam oldu.
Yarın okul olduğu aklıma geldikçe daha çok daralıyodum.

İdil'i aklımdan geçirmemeye çalışsamda şuanda benim için ağlayıp ağlamadığını merak etmiyor değilim.Acaba şuanda resimlerime bakıptamı ağlıyor yoksa ağlamaktan bitkin düşüp uyuyamı kalmıştı.

Birsüre daha internette takıldıktan sonra saatin geç olduğunu farkettim.Laptopu kapatıp kıyafetlerimi değiştirip yatağıma girdim.

Sağa dön...Sola dön...Kendine mırıldan...Gözlerini kapalı tut...Yatakta rahat bir pozisyon bulmak için sürekli hareket et...

Hiçbir türlü uyuyamıyordum.Uykum olmasına rağmen uyumaya odaklanamıyordum.Sebebini bilmediğim aslında tam olarak ne olduğunu bilmediğim kafamdaki binlerce cevap veremediğim soru.

* * *

Alarım değilde o gelen mesaj sesiyle yatağımda irkildim.

İdilden 2 adet mesaj vardı."Günaydın prens" , "Kusura bakma ayrıldığımızı unutmuşum.Birdaha rahatsız etmem." Şimdiden benden vazgeçmiş görünüyordu.Bu güzel bir haber.

Saat 8.30 ve ben geç kalmıştım okula.Hiç acele edip kendimi yoramaz strese sokamazdım.Yavaşça kıyafetlerimi giyindim çantamı bir omzuma asıp durağa doğru ilerledim.Saçlarımı yapma gereksinimi bile duymadım.Bugünü benim en bakımsız günüm olarak ilan etmeliydim.

Okula girdim.Bütün koridorlar boş ve sessizdi.Herkes dersine girmiş olmalı.Bütün okulun benim gibi geç kalmış hali olacak yok ya.

Kapıyı çalmadan içeri daldım.Bu Veysel hoca , felsefe hocamız.En iyi anlaştığım ve kendimi en iyi ifade edebildiğim insan.

"Normal insanlar kapı çalar Poyraz" Dedi sabahları oluşan o tok ve istikrarlı sesiyle."Kusura bakmayın hocam biraz dalgınım sadece".Ustaca bir yalan.

Sıralar arasında yavaşça ilerliyerek en arkada bulunan sırama doğru ilerledim.

Oturduğum yerde benim bir arkadaşım oturuyodu.Bu kişi Göksel.Sınıfımızın en temiz kalpli ve gülünç insanı.Derste ve diğer zamanlarda yaptığı esprilerle hepimizi kırıp geçiren bir insan.Gelmedim diye benim yerimi kapmıştı aklısıra.

Aşkın Sarışın DudaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin