Beni görünce bana baktı ve gözlerini sinir dalgası kapladı. Oğuzhan önümde durmuş onun gelmesini beklemeden yanına gitti ve sağlam bir yumruk attı. "Hangi yüzle geliyorsun lan?!"
Emre sendelese de doğrulup bana baktı. Parmağını bana doğru sallayıp "İyi oyuncusun ama bitmedi burada" dediğinde Oğuzhan bir yumruk daha attı. Doğrulup Oğuzhan'ı omuzlarından ittiğinde yanlarına gittim ve aralarına girdim.
Oğuzhan sinirle "Alev arabaya bin!" Dese de dinlemedim. Emre'ye bakıp "Ne sanıyordun? Bir anda herşeyden vazgeçip Oğuzhan'dan vazgeçip sana geleceğimi mi? Sana aşık olacağımı falan mı sanıyordun ha?! Oyun oynadım ve sen olmayan beyninle buna kandın!" Dedim ve sinirle gülümsedim. Emre üzerime gelecekken Oğuzhan önüme geçti ve adamlara bakıp "Alın bunu elinizden kaçırmayın sakın" dediğinde adamlar Emre'yi tutup götürdüler. Ben peşinden bakarken Oğuzhan bana döndü.
"Her aksiyonun içinde bulunmak zorunda mısın?" Diye sorduğunda güldüm ellerimi iki yana açıp omuz silktim. Arabaya ilerleyip bindim ve çantamı ayaklarımın yanına koydum. Oğuzhan da direksiyona geçince yola çıktık. Hava kapalıydı biraz yağmur yağacak gibiydi.
"Herhangi bir sorun yok değil mi? Hiçbir yerin ağrımıyor?" Diye sorduğunda "Hayır iyiyim" dedim. Camımı biraz aralayıp temiz havayı içime çektim. Rüzgar da saçlarımı hafiften uçururken Oğuzhan bana bakıyordu.
"Bunu benden başka kimse görmemeli" dediğinde ona baktım. "Neyi?"
"Seni!" Dediğinde güldüm. "Utanmasan küçültüp cebine koyarsın"
"Ben kıskanırım hiç yalana gerek yok" dedi. Ona inat camı biraz daha açıp rüzgarı boynumda da hissetmeye başladım. Bana bakıp "Bak ya! Kızım ben sana demedim mi karşı koyamıyorum diye" kızınca camı daha çok açacaktım ki araba kırmızı ışıkta durdu. Rüzgar da kesilmişti Oğuzhan da bana bakıyordu.
Çenemden tutup yüzümü yüzüne çevirdi ve dudağımdan öptü. Aklıma türlü türlü fikirler gelirken bozuntuya vermeden gülümsedim. Madem karşı koyamıyorsun biraz uğraşalım bakalım.
Yeşil yandığında yola devam ettik. Okula yakın bir yerde çantamı alıp Oğuzhan'ın son öpücüğüyle arabadan indim. Okulun bahçe kapısına ilerlerken aynı anda Gökalp'in de arabasından indiğini gördüm. Yanına gittiğimde saçlarımı karıştırdı. "Naber güzellik görüşemedik?"
Cevap verecektim ki bahçeden gelen kavga sesleriyle aynı anda kapıdan girdik. Hande ve Kübra tartışıyordu. Gökalp "Şaşırmadım" deyip umursamaz davransa da Hande'nin Kübra'nın arkadaşları karşısında tek kaldığını gördüm. Hande eskiye göre daha içine kapanık duruyordu. Kübra Hande'yi omzundan ittirip "Ne yapabilirsin ki? Tek başınasın" dediğinde araya girdim.
"Kübra o elin bir daha Hande'ye değerse kırarım!" Dediğimde hepsi bana baktı. Gökalp "Vicdanlı kızım benim" dedi.
Kübra gülüp "Kırsana" dedi ve Hande'nin omzundan tekrar ittirdi. İttirdiği elinin bileğinden tutup yüzüne dirseğimi geçirirdim. Kübra çığlık atarken Gökalp yanındaki Oğuzhan'la konuştuğunu gördüm. Kübra'ya tekrar bakıp bileğini bırakmadan karnına tekme attım. Hande Derin'i üstümden iterken Kübra'yı omuzlarından sertçe yere ittirdim.
Kübra yere düştüğünde Derin ve diğerleri Kübra'nın başına gitti. Oğuzhan ve Gökalp yanımıza gelip "Tamam bu kadar yeter" dediler ve onlar okula doğru ilerlerken Hande'yle peşlerinden gittik. Okul binasına girdiğimde Oğuzhan boş sınıfa girdi. Hepimiz arkasından girerken Oğuzhan'la göz göze geldim. Aklıma dün gelirken kendimi cimcikledim.
Ya ne alaka ne alaka?!
Gökalp mesafeli bir şekilde "Bizimle zorun neydi de?" Diye sorunca Hande kollarını önünde bağlayıp sırtını duvara yasladı. "Kübra beni size karşı doldurdu. En başında kavga ettiğimizde anladım hepsinin yalan olduğunu ama beni kabul etmezsiniz diye birşey demedim" dediğinde bana baktı.
"Benim orada tek kalmama izin vermedin, teşekkür ederim" dediğinde "Hatırla sen de zamanında beni tek bırakmamıştın" dedim. Gülümsediğinde bende istemsiz gülümsedim.
Oğuzhan "Sonuç olarak barışıyorsunuz" dediğinde Gökalp'le birbirimize baktık. Gökalp 'tamam' anlamında' iki gözünü kapatıp açtığında derin bir nefes aldım ve Hande'ye döndüm. Kollarımı iki yana açtığım anda Hande yanıma gelip sıkıca sarıldı. "Özür dilerim sizden" dedi ağlamaklı sesle. Geri çekildiğinde Gökalp'e baktı. Gökalp "Gel hadi gel" dediğinde ağlamaya başlayıp Gökalp'e sarıldı.
Herkes birbirine sarılırken bende Oğuzhan'ın beline sarıldım. Oğuzhan bana şaşkınlıkla bakıp sonra elini belime koymuştu. Hande Gökalp'ten ayrılıp bize döndüğünde şaşkınlıkla irkildi.
"S-siz, hocam? Alev?"
"Biz birlikteyiz Hande" dedi Oğuzhan. Bende başımla onaylayıp geri çekildim. Hande gülüp sevinçle bana sarıldı. "Ben biliyordum zaten kızım en başından belliydi" dediğinde gülüp bende sarıldım.
Geri çekilip Oğuzhan'a baktı ve "İyi seçim hocam. Alev üzmez sizi" dediğine Oğuzhan gülümsedi. "Üzmüyor hiç. Çok mutlu ediyor beni son zamanlarda" dediğinde ima ettiği şeyle dirseğimi karnına geçirip güldüm.
