47

6K 161 35
                                    

"Çok doğru bir hareketti dün yaptığın, bana inandığın için teşekkür ediyorum güzelim." Dediğinde sarıldım. Ensesindeki saçlarıyla oynarken boynuna birkaç öpücük bırakıyordum.

Elleri belimi okşarken geri çekildim. Bir elini kaldırıp saçlarımı okşamaya başladı. "Bana söyleyebilirdin, zorunda değildin ama bahsedebilirdin"

"Senin gülüşünu soldurmak istemedim güzelim. Önemsizdi ve anlatma gereği bile duymadım" dedi eli yüzüme inerken. Gözlerimi kapatıp beklemeye başladığımda çok geçmeden dudaklarını dudaklarımda hissettim. Gülümsediğimde yavaşça geri çekildi ve "Çabuk öğreniyorum değil mi?" Diye sordu. Başımla ağır ağır onaylayıp gözlerimi açmadan bekledim. Dudakları ultra bir yavaşlıkta dudaklarıma dokunurken öptüm. Arka arkaya birkaç öpücüğümden sonra öpüşmeye başladık.

Nefes nefese dudaklarımızı ayırdığımda başımı göğsüne yasladı. "Seni kaybetmekten çok korktum Alev, kaybettim sandım ve öleceğim sandım. Hayatımda ilk defa birini kaybetme korkusuyla yanıp tutuştum." Dedi sakin bir sesle.

"Korktum Oğuz, ya gerçekse diye düşündükçe mahvoldum." Dedim sıkıntılı bir şekilde.

"Gerçekleri biliyorsun sevgilim. Artık hiçbir şey kalmadı bitti merak etme. Dediğinde yavaşça geriye çekildim. Zil çalacaktı ve gitmemiz gerekiyordu.

Aniden kapı açıldığında korkuyla geri çekildim ama Hande ve Gökalp'i görünce rahat bir nefes verip elimi kalbimin üstüne koydum. İçeri girip kapıyı kapattıklarında "Kapısız köyden mi geldiniz acaba?" Diye sinirle sordum.

Hande "Sabah ben Gökalp'e sarılırken ikiniz uzaktan bakıyordunuz sadece. Artık uzakta durmanıza gerek yok burada" deyip Gökalp'in beline sarıldı. Gökalp "Hocam sizsiz yapamıyor" dediğinde Oğuzhan gülümseyerek "İyi düşünmüş" dedi.

Hiçbir şey düşünmeden hızla bende Oğuzhan'ın beline sarıldım. Ufak bir gülüş atıp saçlarımdan öptü. Hande "Yaa biz çok iyi olduk bence böyle" dediğinde güldüm.

Yavaşça geri çekilsem de Oğuzhan elini belimden çekmedi. Oğuzhan "Dün ge-" dediği anda öksürmeye başladım. Hande de öksürürken Gökalp "Hocam bunlar numara yapıyor, dün gece evdeydik dediler ama bir haltlar karıştırmışlar belli" dediğinde Oğuzhan'a bakıp kaşlarımı 'söyleme' der gibi havaya kaldırdım. "Sakin olun, kızlar dün gece evdeydi. Bir yere gitseler haberim olur" dediğinde bu adama bir daha aşık oldum. Gökalp "Günahınızı mı aldım şimdi?" Diye sorduğunda Oğuzhan'a göz kırpıp Hande'nin koluna girdim.

"Bizi adam yerine koyacak birilerinin yanına gidelim hadi, Oğuz'um sen alınma" deyip Hande'yle sınıftan çıktım. Ders zili de çalmıştı zaten. Hande "Gidelim buralardan, kimsenin bizi bulamayacağı yerlere gidelim" dedi dramatik bir şekilde. Gülerken sınıfa girip yerlerimize geçtik.

Sınıfa Oğuzhan ve Gökalp girerken Oğuzhan'ın yumuşak bakışlarına karşılık gülümsedim. Gökalp yanımızdan geçerken Hande'nin yanağından makas aldı. Hande "Sınıfa sinek mi girmiş?" Diye sorunca güldüm.

Gökalp "Size pasta alayım susun" dediğinde Hande'yle aynı anda başımızı olumlu anlamda salladık. Hande "Ben seçerim" dediğinde Gökalp "Ona da kabul" dedi.

"Alev sen ne seçersin?" Dediğinde ellerini sırayaa dayamış bize bakan Oğuzhan'ı görünce gülümsedim. "Ben de içecekleri seçerim hocam" dediğimde başıyla onayladı. "Bende seni" dediğinde gözlerine bakakaldım. Dediği şey ile kalbim yerinden hoplamış karnımdaki kelebekler uçuşmaya başlamıştı.

Hande "Gökalp millete bak bir de bize bak ikimiz kurbanlık koyun gibiyiz" dediğinde Oğuzhan'la aynı anda gülümseyip başımızı eğdik. Oğuzhan sessiz olmaya çalışarak kahkaha atarken bende güldüm. Gökalp "Hocam olmuyor böyle" dediğinde Oğuzhan başını kaldırıp "Çok zor değil be Gökalp" dedi.

Hande "Bırakın hocam ya uğraşmaya değmez" dedi bıkkınca.

Gökalp "Sen kendine bak, Alev hiç senin gibi mi? Kızın bakışları bile romantik, sen bana bakarken kendimi kankanmış gibi hissediyorum" diye sitem etti. Oğuzhan'a dönüp "Gerçekten romantik mi bakıyorum?" Diye sorduğumda "Evet öyle, ama en sevdiğim şeylerinden bir de o zaten" dedi. Öyleyse ona güzel bir bakış gönderip gülümsedim.

Oğuzhan "Burada yapma, sonra hallederiz" deyip doğruldu ve "Evet nerede kalmıştık!" Diyerekten derse başladı.

Tahtanın önüne geçip kalemiyle tahtaya 'Aşk nedir?' yazdı.

Yavaşça elimi kaldırdığımda bana bakıp "Alev biliyor galiba" dedi. Ayağa kalkıp "Aşk, ona aşık olduğunu bilmek ama neden aşık olduğunu bilememektir" dediğimde "Beklemediğim güzel bir cevap" dedi.

"Hocam aşkın tanımını bence siz daha iyi biliyorsunuz, merak ettim" dedim kollarımı göğsümde bağlayarak.

Yan bir gülüş atıp "Aşk, onu gördüğün an hoplayan kalbin, karnındaki kelebeğin, ve içindeki mutluluktur" dediğinde ona ne kadar çok aşık olduğumu anladım.

ÖĞRETMEN (TAMAMLANDI)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora