'Un'

1.5K 59 63
                                    

Merhaba.

Şu an tarih ve saat 23:58 1 Ağustos ve ben tam 00:00 2 Ağustos olduğunda ilk bölümü paylaşacağım. İki ağustos benim doğum günüm, bu fici haziran sonları yazmaya başladım ve bugün son bölümünü yazacağım. Doğum günümde ilk bölümünü yayınlamak özel olacaktır diye düşündüm.

Umarım severek okursunuz <3.

KIZLAR SELAM UFAK BIR GUNCELLEME:  Uc yil gecmis bu fici yazali ve su an okumaya bile korkuyorum cunku dehset elestirecegimi biliyorum; yazim dili, yazim yanlislari, hikayenin akisi, eksiklikler zart zurt simdiki kafayla okusam asla tahammul edemeyecegim cok sey var😔 ki aslinda cokta normal tum bunlar, bunu yazdigimda ergendim 15-16 yaslarindaydim. Insan buyuyunce daha cok gelisiyor, o zamanki aklimla okusaydim begenirdim gibi geliyor ya simdi hicbir seyi dogru duzgun begenemiyorum. Acikcasi profilimde boyle bir sey kalsin istemiyorum (bide bayil kanka) ama iste baska bir zaman diliminde okusaydim begenenilecegim bir ficti ve bazi insanlar hala o zaman dilimi icinde olabilir bunun icinde kaldirmiyorum. Duzenlemeyi dusundum ama duzenlemeden cok bastan asagi degistirirdim ve hikaye kendi oz konusundan cok sasardi baska bir hikayeye evrilirdi bunu yapacagima gider yeni bir fic yazarim zaten ayni zamani alirdi. NEYSE demem o ki kaldirmaya kiyamadigim icin hala burada kaliyor sizde cok ciddi bir sey okuyormus gibi yapmayin hemen gecinn. (AY BU SITEDE NELER NELER YAZIP YAYINLIYORLAR ABLA SUS BU FICTE KALSIN BIR ZAHMET) kendi kendime yukselip kendi kendime sakinlestim😔neysse kendinize cici bakin kizlar😽😽

Adım Jung Wooyoung.

Sıradanın da sıradanı bir hayatım var ama durumumdan memnun muyum? Memnunum. Aslında dürüst olmak gerekirse memnun olup olmadığımı henüz ben bile bilmiyorum sadece sakinliği ve insanlardan uzak kalmayı seviyorum. Onlardan uzaklaşıp dizi izlemek şarkı dinlemek kitaplar okuyup başka dünyalar keşfetmeyi seviyorum. Böylelikle gerçek dünyadan gerçek hayatlardan az da olsa kaçabiliyorum.

Ama tabii ne kadar kaçmaya çalışırsam bir o kadar çekiliyor gibi hissediyorum. İnsanlarla iletişime geçmeyi hiçbir şekilde sevmiyorum yapmacılıkları yüzlerinden bile okunuyor. Aslında belki bu biraz ön yargıya da giriyor olabilir ama pek umurumda olduğu söylenemez.

Ne kadar dış görünüşün önemli olmadığını kendilerine inandırmaya çalışırlarsa çalışsınlar yine de çoğu insanı direkt dış görünüşüne göre yargılıyorlar ve bunu yaparken tek bir saniye bile düşünmüyorlar.

Küçükken ilk okulda okuttukları bir kitap vardı 'Güzel ve Çirkin' diye, kız her şeye rağmen onu çirkinliğiyle seviyordu peki neden çirkin olarak kalmadı ve mucizevi bir şekilde yakışıklı bir prense dönüştü? Hani anlatılmak istenen dış görünüş değilde onun kalbi ve düşünceleri o zaman sonunda da aynı kalarak mutlu mesut yaşayabilirlerdi. Ama tabii ki her masal nasıl mükemmel bir şekilde bitiyorsa bu da öyle bitmeli değil mi ama.

Belki ben olayları fazla derinden düşünüyorum, olabilir bu çok olağan.

'Alacakaranlık' serisinin yazarı olan Stephenie Meyer'in 'Göçebe' adında bir kitabı var.Sanırım favori kitaplarımdan orada ne olursa olsun gerçek sevgiyi gerçek aşkı hissedebilmiştim oğlan ne olursa olsun kadını değil onun ruhunu sevmişti ve bu bende büyük bir etki bırakmıştı.

Vécues • woosanWhere stories live. Discover now