'Neuf'

383 48 8
                                    


Medyada ki şarkı benden size gelsin. Milyonda bir olduğunuzu, her şeye rağmen mükemmel ve çok önemli olduğunuzu unutmayın <33

Wooyoung'un ağzından;

Sabah San ile konuştuktan sonra sınıfa çıkmıştım ve sıkıcı derslere dayanmıştım. Öğle arası geldiğinde Yeosang'a bensiz gitmesini gece çok geç yattığımı bu yüzden fazlasıyla yorgun ve uykusuz olduğumu söylemiştim. Tabii ki başta iki saat söylendi ama gönderebilmiştim onu.

Sınıf çok sessizdi ve bu aşırı huzur veriyordu. Gözlerimi her hangi bir noktaya dikip boş boş bakıyordum kulağımdaki ritmi yavaş şarkı beni daha da uyuşturuyordu. Sonra birinin beni dürtmesiyle hafif irkilmiştim. Karşımda San'ı görmeyi hiç beklemiyordum. Burada ne işi vardı ki?

Sonra elini uzattı bana ben de tuttum ve beraber çatıya çıktık. Elini anlam veremediğim bir şekilde bırakmak istemiyordum ama bırakmak zorundaydım. Oturup benimle konuştu. Beni göremediği için yemek getirmişti ve bu beni niyeyse çok mutlu etmişti. Yeosang dışında ilk defa başka biri beni merak edip yemek getirmişti. Eve gidince ağlayayım biraz.

Yanıma yaklaşıp gözlüğümü çıkarttığı an kalbim azıcık teklemişti sonra da böyle de sevimlisin demişti. Ben de dalga geçtiğini imâ edip yanından hızlıca uzaklaşmıştım. Gerçekten heyecanlanmıştım açıkçası San gibi birinin benimle konuşup güzel cümleler sarf etmesi benim için çok garip bir duyguydu. Bir anda benimle konuşurken kahkaha atıp benimle dalga geçecek diye korkuyordum. Umarım bunu yaşamam.

Günüm yine her zaman olduğu gibi sıkıcı ve boş geçmişti. Sıkıcı dersler, sıkıcı hocalar, sıkıcı öğrenciler...

Kendimi odama atınca hızla yatağıma boylu boyunca uzandım işte şimdi biraz mutlu ve rahatlamış hissediyordum. Sonra da aklıma yapmam gereken ödevler gelince bu rahatlama hissi uçup gitmişti. Mecbur kalkıp ödevlerimi ve günün tekrarını yapmıştım sonra yemek sipariş edip bilgisayarıma kurulmuştum.

Saat gece yarısıyken günün yorgunluğuna daha fazla dayanamayıp uyumuştum. Sabah uyanıp okul için hazırlandım. Okul formamın üzerine siyah bol bir sweat giydim okul, formanı giydiğin sürece pek karışmazdı bu yüzden rahattım. Evden çıktım hızlıca bugün Yeosang okula gelmeyecekti biraz üşütmüştü okula gelmemek için bahane aradığı için tabi ki bu krizide fırsata çevirmişti.

Okula doğru adımlarımı atarken daha şimdiden bunaldığımı hissetmiştim keşke sabah o yataktan hiç kalkmasaydım ve sadece yatıp tıkınıp bir şeyler izleseydim. Neyse artık o da başka günü iş işten geçti çoktan okula geldim bide dönüş yoluyla uğraşamam.

Okula girmemle Dantae ve köpekcikleriyle karşılaştım. Üzerime doğru geliyorlardı gerilmiştim. Dantae tam dibime girip her zaman ki gibi havlamaya başladı.

"Kuzuyu kurtların gezindiği yerde kim yalnız bırakabilir ki?"

"Kurt mu?" Hafifçe gülmüştüm. "Buradan bakılınca daha çok köpeğe benziyorsunuz ama. Ahh pardon köpeklere çok büyük hakaret etmiş oldum. Affedebilirler mi acaba beni?"

Söylediklerimden sonra yüzleri gerilmişti. Tam yanında ki arkadaşı üzerime yürüyecekken onu durdurdu. "Bırak konuşsun şimdi, sonra uğraşmak daha eğlenceli olacak." Sonra diğerlerine dönüp oradan başıyla işaret verip uzaklaşmaya başladılar. O yol uğruna da olsa yürüyecektin Woo.

Sınıfıma çıktım hemen. Bu gerizekalılarla yüz yüze gelmemek için muhtemelen pek çıkmayacağım sınıfıma. En arkaya doğru ilerleyip sırama yerleştim. Yüzümü masama çevirince üzerinde kırmızı renkte yazılar gördüm. Hadi ama bunu okuduğum kitaplarda pek çok kez görüyordum, benimle uğraşacaklarsa daha yaratıcı fikirler bulabilerdi.

Vécues • woosanWhere stories live. Discover now