Albino 《ChangLix》

Dance

Klasik bir cumartesi günü Felix gelmişti. Bugün projenin tamamına yakınını bitirmek istemişlerdi. Bol bol pratik gerektiriyordu.

'Sence hangisi daha güzel olur.'

Gösterdiği videoyu izlemeye başladı. Videoda Stray Kids adlı çocukaların bir dans kesiti vardı. Sarışın çocuk tekwando da yapılan tekmeyi yaparken bir yandan diğer çocuk alttan takla atıyordu.

'Şimdi bu birinci seçenek, bunu seçersek daha bale havasında bir tekme denerken sende altta takla atarsın. Ama eğer bizim dansımıza yakışmaz dersen ikinci seçeneği açıyorum.'

Changbin dikkatle dinlemiş ardından başıyla onaylamıştı. İkinci videoda ise bir kadın ve bir adam vardı. Adam sabit dururken kadını tutarak havaya kaldırıyordu.  Ardından bacaklarını adamın gövdesine sararak gövdesini geriye yaslıyordu.

'İkiside gzüel dimi...'

Changbin ikinci şekildr kendilerini hayal ederken dünyadan uçmuştu. Kucağında bir felix, bacakları beline dolanmış bir felix ahh hadi ama yürek isterdi.

"Sen hangisini beğendin. Senin dans yeteneklerine güveniyorum."

Küçüğü heyecanla el çırparak çantasına koşturdu. Çantasından çıkardığı taslağı masaya bıraktı. İkisi yan yana otururken taslağa bakmaya başladılar.

'Bak şimdi ilk kısım belime ve bacağıma konan ellerin ve benim geriye düşen bedenimle bitiyor. Ardından sen beni tutup etrafımda bir tur döndürüyorsun.  Burda biraz klasiğe kayıp tango havası vererek bir dans ediyoruz. Ardından kavga eder gibi sen beni itiyorsun ben seni ama bunu dansa çevşriyoruz aynı baştaki gibi.'

Changbin kafasınk sallamış ardından fekixe su uzatarak lafa girmişti.

"Nedeen ikisinide kullanmıyoruz? Kavgadan hemen sonra ilk videodaki haraketi koyalım araya geçiş olarak birbirimizin gözlerine bakarak etrafımızda dönelim tam turu tamamladığımızda ikinci videdaki haraketleri yapalım.'

Felixin ifadesi aydınlanmış gibiydi. Kendine gülümseyerek bakıyordu.

'Hadi o zaman başlayalım.'

Dansı küçük küçük ilerletirken arada yanlışlarını düzeltiyorlar tekrardan başlıyorlardı. İlk denemenin sonlarına yaklaşırken iilk vşdeodaki kısmu hatasızca uyarlamışlardı.

Bir yanda mavi gözler diğer yanda koyu kahve gözler birbirine meydan okur gibi bakıyordu. Etrafta turları bitince Changbin, Felixi belinden kavrayıp kaldırdı. Felix ağır haraketlerle diğerinin gövdesine bacaklarını sarıp kendini geriye doğru bıraktı.

Belinden desteklediği çocuğun heykeltıraş elinden çıkmış gibi olan çenesi, dudakları, burnu, gözleri ve saçları efsane bir görsel şölen oluşturuyordu.

Dansın son haraketini de yaparak seyircinin önünde eğilir gibi eğilmişlerdi.

'Bir kaç yerde sıkıntımız var ve uyuma daha çok önem vermeliyiz.'

Changbin küçüğünü her daim olduğu gibi yine dikkatle dinleyip onaylamıştı.

__

Saatlerdir pratik yapıyorlardı. Sözleştikleri gün felixin saçını boyatmışlardı. Gri tonlu saçın bir kaç güne akacağını biliyorlardı ama yinede yapmıştı. Şimdiyse terden alnına yapışan  gri tutamları izlemeye daldı.

'Changbin ben pes ediyorum öldüm.'

Kendini koltuğa atan küçüğünün yanındaki boşluğa kendini bıraktı.

"Ölsen duramazdın."

Bir kaç gündür olduğu gibi sürekli temas halindelerdi. Şimdiyse felix kafasını changbinin geniş omzuna yaslamış soluklanıyordu.