DUYURU

13.9K 806 97
                                    

Yeni bölüm sanıp gelenler için çok özür diliyorum ama maalesef bu yeni bölüm değil.

İçimi dökmem gerektiğini hissettim ve sadece bunları yazmak istedim.

Okumak isteyenler okusun, okumak istemeyenler geçsin lütfen.

Bilenleriniz bilir, ben bu sene sınav öğrencisiyim. Yks'ye hazırlanmam gerekiyor. Hazırlanıyorum da. Hem derslerime çalışıp hem de kitaplarımı okuyanlara bölüm atmaya çalışıyorum. Sizi fazla bekletmemek için elimden geleni yapıyorum.

Ajitasyon yapmıyorum, yapmak da istemiyorum ama sadece takıldığım birkaç noktayı paylaşmak istedim. Böyle rahatlayacağımı düşündüm.

Ben, kitap yazmaya Ev Arkadaşı'yla başladım. Ev Arkadaşı, 3 kez değişti ve ben buna itiraz etmiyorum. Arkasında duruyorum.

İlk yazdığım kurgu, fazla acemi ve belirlediğim rotadan hızlıydı. Bunu sizinle paylaşıp düzenlemeye alacağımı söyledim ve düzenlemeye başladım. Eski bölümlere ulaştık derken başımıza yeni bir aksilik geldi ve ben tekrar düzenleme gereğinde bulundum. Tekrar ve tekrar düzenlememe rağmen, size farklı bölümler okutup sizi sıkmamaya çalıştım.

Bazılarınız okumaya devam etti, bazılarınız sıkılıp bıraktı. Hiçbirinize kızmadım. Darılmadım da.

Beni en başından beri okuyanlar var, biliyorum. Ben bu yola 10 oy sınırıyla çıktım. Ciddi ciddi sınır 10 oydu. 10 yorum gelince dünyalar benim oluyor ve yazma isteğim geliyordu.

3 günde bir bölüm atıyordum. Hatta bazen 2, bazen 1.

Sizin, bölümleri okumanız hoşuma gidiyordu ve yazmaktan zevk alıyordum.

Bunu bu tempoda ilerletmek çok zor geldi çünkü ruh halim sadece Ev Arkadaşı'na uymuyordu. Ev Arkadaşı'ndan sonra Târumar, Târumar'dan sonra da Ev Arkadaşı çıktı piyasaya. Bununla birlikte Gardenya da çıktı ama onu yürütemediğim için arşive aldım. Şu an, bu üç kitabımın yanına Beyazın Karanlık Gölgesi ve Hayatsız eklendi.

Beyazın Karanlık Gölgesini yazmayacağımı, kitaplarım bitince yayımlamaya başlayacağımı söyledim. Hayatsız'ı da canım istedikçe, diğer kitapların bölüm hızını etkilemediği sürece yayımlayacağını ve yeni bölüm günlerinin belli olmadığını söyledim. Tek bir kitap üzerinden yürümek bana imkânsız geldi ve yapamadım.

Neşeli olduğum zaman, mutsuz olduğum zaman, kararsız olduğum zaman, hayatı sorguladığım zaman başka başka kitaplar yazmak istedim. 3 aktif kitabım olmasına rağmen sizi fazla bekletmemek için süreleri kısa tuttum. Bölüm yayımlamak en fazla 1 haftamı aldı.

Okumak kolay arkadaşlar. Gerçekten kolay. Sürem oldukça ben de okuyorum. Ben okumanın ve bölüm beklemenin kolay olduğunu yazmaya başladığımda anladım.

Buna rağmen gelen her mesaja yanıt vermeye, panoma yazılan her şeye dönmeye çabaladım. Reklam hariç kolay kolay sinirlenmedim. Reklam yapılmasına karşı çıktım çünkü ben yavaş yavaş, reklam yapmadan büyüdüm. Evet, okunmalarım abartılacak kadar fazla gelmeyebilir ama bana göre çok fazla. Ben, 10 oyla 5 yorumla falan başladım çünkü.

Fazla derine indim ama beni anlamanız için yazmak istedim.

Gelen hakaret dolu yorumları genellikle sildim, atılan mesajları görmezden geldim. Fazla gelmedi ama arada çıkan birkaç şey bile insanın sinirini bozabiliyor.

Negatif söylemleri görmemeye çalıştığım gibi atılan güzel yorumları tek tek okudum ve bazen gün boyu sırıtarak geçirdim.

Beklememeniz için gün boyu bölüm yazarken altına atılan ve atılmaya devam edilen yorumlar canımı sıkmaya başladı. Topluca cevap vermek istiyorum.

Bölümler kısa.

Bana göre kısa değil. Sizin kısa deyip çabucak okuduğunuz bölümleri ben 3 hatta 4 gün, dolu dolu yazıyorum. Yazdığım her bölümde 3000'den fazla kelime oluyor. Hatta 3500 ama ben sizin için en aşağıya çektim. Tekrar ediyorum, okumak kolay ama yazmak hiç değil.

Bölümler en heyecanlı yerinde bitiyor, sinir bozucu hâle gelmeye başladı.

Bu, bu platformdaki her kitapta hemen hemen var. Ben, o bölüm sonunu heyecanlı bitirmesem diğer bölüme yazacak hiçbir olay bulamam. Bölümün bir yerde bitmesi ve diğer bölümün oradan devam etmesi gerekiyor.

Sizin okuduğunuz kitaplarda nasıl, bilmiyorum ama benim okuduğum kitapların genelinde öyle.

Bunu, kitapların gidişatı için yapmak zorundayım.

Şu an bu yorumlara denk gelmesem de kaldırdığım bölümlerde geldiğim oldu.

Cinsel içerik fazla, okuyacak bölüm kalmadı.

Kitabın tanıtımında yazıyorum, ilerleyen bölümlerde olacak diye ve başına +18 yazıyorum. Okumuyor ve o bölümü direkt geçiyor olabilirsiniz.

Sizi anlıyorum ama siz de o bölümü okuyan okuyucuları anlayın. Târumar'da 7000 kelimeyi aşan +18 sahne yazdığımı biliyorum. Bunu yapmak zorundayım çünkü her hikâye pembe sevda üzerine değil. Bana göre bir ilişkinin içinde aşk kadar karşılıklı tensel temasın bulunması önemli. Bunu, sürekli olarak yapmasam da yazdığım zaman bir bölüm yazmam en doğal hakkım. Okumak istemiyorsan geçip, sizin için özel ve daha uzun yazacağım bölümü okuyabilirsin.

Her yerden yb, yeni bölüm ne zaman, yeni bölüm at gibi şeyler yazanlar...

Bunu, sevdiğiniz ve merak ettiğiniz için sorduğunuzu biliyorum. Tatlı dille yazanlara kızmıyorum zaten ama siz de bilin ki bölümler hazır olur olmaz yayımlıyorum ben.

Mesajı görmemiş olmam gayet normal. Buna rağmen üstelemenizi ve ard arda bir şeyler yazmanızı anlamıyorum.

Lütfen kişisel anlamayın, kırdıysam da affedin ama bunu tek bir kişi yapmıyor. Sadece bunu bilin.

Tüm bu uzun ve karartıcı ruh hâline sokan şeylerden sonra biraz da ben yakınmak istiyorum.

Daha önce yansıtmadım size. Yansıtsam da sık boğaz etmek istemedim.

Çok fazla hayalet okuyucu var. Sadece sormak istiyorum.

Okuyup okumaya devam ettiğiniz bir kitaba oy vermek ve birkaç yorum yapmak çok mu zor?

Bunu kafama takmamaya çalışıyorum ama olmuyor. Daha önce sınır koydum. Sınır geçilmeden bölüm yayımlamamakta kararlı olduğumu söyledim ama, 'Bizim ne suçumuz var? Biz okuyup yorum yapıyoruz.' diyenlere kıyamadım. Bilen bilir, sınır koyduğum hâlde, sınır geçilmeden bölümler yayımladığım oldu. Sırf size kıyamadığım için bunu yaptığım oldu ama tek bir şey rica ettim.

Yazdığım bölümlerden sonra yorumlarınızı okumayı seviyorum. Lütfen alttaki küçük yıldıza basın ve satır arası yorumlar yapın.

Satır arası yorumlar istememin de sebebi şu:

Satır arası yorumlar yaptığınız zaman onları, yaptığınız satırda okuyabiliyorum ama normal yorumlara yaptığınızda okuyamıyorum. Gelen yorumlarla birlikte araya kaynayıp gidiyor.

Tekrar ediyorum, bu yazdıklarım oy verip yorum yapanlara değil. Siz zaten emeğimin karşılığını veriyorsunuz <3

Çok boş yapmadan sonuca geleceğim.

Son bölümlere -her kitabım için geçerli- gelen yorumlar ve oylar düştü. Sadece üzülüyorum. Bununla birlikte okunma da düşse anlayacağım ama okunmalar her geçen gün artıyor.

Bu sizin ne kadar umurunuzda olur bilmem ama insanın emeğinin karşılığını alamaması çok kötü bir his.

Umarım bunu hiç yaşamazsınız.

Özel hayatımın, çalışmam gereken derslerimin olduğunu unutmayın. En kısa zamanda görüşmek üzere!

İstemeden de olsa kalbinizi kırdıysam beni affedin, sadece içimi dökmek istedim.

Sizi seviyorum <3

EV ARKADAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin