3

3.7K 269 50
                                    







Abim, ben ve üçüzlerim restoran tarzı bir yerde üvey anne ve kardeşlerimizi bekliyorduk. Açıkçası onlara nasıl davranmam gerektiğini birçok kez düşünmüştüm. Ve sonuç olarak onlar bana nasıl davranırsa ben de onlara öyle davranmaya karar vermiştim. Tabi bu kararımdan kardeşlerimin haberi yoktu. Gergindim. Babam o kadın ve çocukları ile gelecekti. Neden bizimle beraber gelmiyordu da o kadın ve çocukları ile geliyordu?

Can
- Ben baştan söyleyeyim, kısasa kısas, gidere gider.

Cem
- Katılıyorum.

Toprak abim bize sadece kafasını saklamakla yetindi. Bana baktı ve gülümsedi.

Gözünün altı morarmıştı. Yorgundu bakışları. Hepsi bizim içindi. Kendimi suçlu hissettim. Keşke ben de çalışsaydım.

Ben
- Abi çok yorgun gözüküyorsun. Eve gidince biraz dinlen olur mu?

Kafasını olumsuz anlamda salladı.
- Olmaz güzelim. Sınavlarım başlıyor ders çalışmam gerek.

Yüzümü astım
- O zaman işi bırak. Aç kalmayız ya. Hem ben de çalışırım.

Abim alnımdan öptü.
- Abisine de kıyamazmış küçük hanım. Sorun yok birtanem. Ben ikisini de halleder üstüne güzel bir uyku çekerim.

Elini yanağıma koydu.
- Çok yorma ama kendini. Hasta olursun bak.

İki sahte öksürük sesi ile gözlerimi devirdim. Abim sahte kızgınlık ile Can ve Cem e bakarken bana daha fazla sarıldı.

Can
- Cansu gel buraya kardeşim.

Cem
- Benim kollarım daha rahat.

Toprak abim
- Hadi lan oradan! Yürüyün gidin, gün boyu sizinle zaten. Hasret kalıyorum güzelime.

Can ve Cem
- Biz de hasret kalıyoruz.

İkisine gülümserken abime daha sıkı sarıldım.
- Hadi canım oradan! Bir güzel söz duymadım ağzınızdan.

Abime sarılırken
- Abi ben o kadın ve çocukları ile kalmak istemiyorum. Biz yine evimizde kalsak olmaz mı?
Diye sordum. Can ve Cem de bana hak verince abim sıkıntı ile nefes verdi.

Toprak abim
- Onlara sorarız, ortak bir karara varırız.

Üçümüz de kafamızı salladık. Kafamı kapıya çevirdiğimde bir garson ve arkasında iki oğlan çocuğu gördüm. Bize doğru geliyorlardı.

Birisi Toprak abimden biraz büyük, diğeri benden küçük gözüküyordu. Ama boyları benden uzundu. Can ve Cem' den kısaydı küçük olanın boyu.

Yanımıza geldiklerinde abimin ayağa kalkması ile hepimiz ayağa kalktık ve el sıkıştık.

Küçük olanı,
- Merhaba, ben Ateş
Dedi.

Büyük olanı ise
- Yağız
Dedi sadece

Ve benimle el sıkışmaktan kaçınmış, sadece baş selamı vermişti. Ben de ona ayak uydurdum.

Oturma sıramız aynen şöyleydi. Ben Toprak abimin yanına, benim yanıma ise Can, Can' in yanına ise Cem oturmuştu. Karşımıza da Ateş ve Yağız oturdu.

Abilerim Ve Üçüzler...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin